Serdar Arseven

Serdar Arseven

Adana... “Ergenekon-BDP” ittifakına dikkat!..

Adana... “Ergenekon-BDP” ittifakına dikkat!..

PKK’nın, pardon BDP’nin kadın eşbaşkanı, CHP’lilerle aralarındaki işbirliğini gösteren “miting” fotoğraflarının hatırlatılması üzerine “Kibariye-vâri” bir gülüş eşliğinde...

“CHP’nin Hakkâri mitinginde bir grup ‘Kıskananlar çatlasın’ diye slogan attı. Resimlere baktık, bizimkiler. Güzel bir tablo” dedi.

Abi ne diyorsak o; uzun yıllar evvel derin devletin hassas kurumu ile “örgüt” arasında her iki tarafı da “besleyen” bir ilişki olduğunu yazdık ve yargılandık.

Tam mahkûm oluyorduk ki, ‘Rahşan Abla’ yetişti imdadımıza!..

Evet, BDP-CHP itifakı!..

Buna, Adana’da yakinen şahit oluyorsunuz.

Tablo şu; PKK’lılar haldır haldır AK Parti binalarına, bürolarına filan saldırıyor.

Son birkaç haftada 11 büyük, on beş yirmi kadar da “küçük” çapta saldırı gerçekleşmiş.

Şimdilik, “öldürmek” gibi bir amaçları yok; bir genci ayaklarının altına alıp, kollarını tutmaz hale getirinceye kadar ezmeleri mesela, tamamen “yıldırma”ya matuf bir eylem.

İlginç; AK Partililerin saldırıya uğradıkları bölgelerde “seçim çalışması” yapan CHP ekipleri, BDP’lilerden “aynî” yardım alıyor!

Ve daha da ilginci; AK Partililerin saldırıya uğradıkları yerlerde cirit atan CHP’liler, saldırılardan AK Parti’yi sorumlu tutuyor.

AK Parti kutuplaştırmayı tırmandırmanın bedelini ödüyormuş!

İyi, bir de “çiçek” gönderin bari eylemcilere!

Burada, BDP aleyhinde konuşan bir tek CHP’liye ve CHP aleyhinde konuşan bir tek BDP’liye rastlayamıyorsunuz.

İlginç bir durum; MHP yöneticileri de AK Parti ve BDP sözkonusu olduğunda esip gürlerken, CHP’yi hedef alan eleştirilere asla destek vermiyor.

CHP’lilerin, “kaset devriği” Recai Yıldırım’ın bir “AKP komplosuna” kurban gittiğini öne sürmeleri de dikkat çekici.

¥

Muhalefet tarafında durumlar böyle...

Gelelim İktidar Partisi’ne:

Buradaki kampanyanın iki flaş ismi; Başbakan’ın en yakınlarından “Aydın” siyaset adamı Ömer Çelik

ile “Valilerin Valisi, Adana’nın Abisi” sloganlarıyla karşılanan Necati Çetinkaya.

Adana’da her iki önemli isimle de uzun sohbetlerimiz oldu.

Ömer Çelik, malûm, sıkı tahlilci:

“AK Parti, milli iradenin yetkisini gasp eden statükoya muhalefet eden tek parti olarak öne çıkıyor.

İş yapan, vatandaşın derdi ile dertlenen, yarını düşünen tek parti.

Muhalefetin hâlini görüyorsunuz.

Büyükşehir Belediye Başkanı MHP’den seçilmişti, işte tablo!..

CHP Adana’ya ne verebilir?

Faruk Loğoğlu adlı birinci sıra adayları, AK Parti’yi dış politikada fazla aktif olmakla suçluyor!.. İşte bunların gerçeği bu; statükoculuk!..

Bakın sadece bir rakam; Adana’dan yapılan ihracat 2002 yılında 778 milyon dolardı. 2010 yılında, 1 milyar 113 milyon doları aştık. Dünyanın ekonomik krizin pençesinde kıvrandığı 2010 yılından bahsediyorum. Muhalefetle uğraşacak vaktimiz yok; seçimlerden sonra tam hız devam edeceğiz.”

BAŞBAKAN 4 HAZİRAN’DA “DENİZ”İ AÇIKLASIN!..

AK Parti Adana’ya bundan sonra ne verecek?..

Başbakan Erdoğan, 4 Haziran’da Adana mitingi için buraya gelecek ve Adana’nın çılgın projelerini açıklayacak...

Benden çılgını yoktur herhalde.

Baktım Adana merkeze denizi getirmek çok da zor değil; İl çukur bir bölgede, kot farkı problemi yok, 40 kilometreden deniz getirecen... Sayın Başbakan bunu açıklasa “tam süper” olur.

Şu Aytaç Durak da ne adammış; üniversiteye gitmeyen metro ne işe yarar; bunu da halletmek gerek.

“Adana’nın abisi” Necati Çetinkaya’dan yeni projeler hakkında bilgi almaya çalıştım;

“Sürprizler var; Sayın Başbakan 4’ünde bir gelsin hele” dedi.

“Adana Havalimanı’nı beğenmedim” dedim;

“Saatte 7 uçak inip kalkabiliyor. Yeni binalarla kapasitesini büyüteceğiz” karşılığını verdi.

“Hızlı tren?” dedim...

Güzergahtaki merkezleri saymaya başladı:

“Ankara, Konya, Adana, Mersin, Gaziantep, Şanlurfa, Mardin, Bağdat, Halep, Hicaz.”

İyi, kısmetse Hacca, Umre’ye hızla trenle gideriz bir gün.

TOKİ tarafından Yüreğir İlçesi’nde yaptırılan 400 yataklı Devlet Hastanesi’ne hasta kabulü gerçekleştiğini hatırlattı Çetinkaya;

“Artık Ortadoğu’ya buradan hizmet vereceğiz. Komşu ülkelerde yaşayan kardeşlerimiz niçin Avrupa’ya Amerika’ya gitmek mecburiyetinde kalsınlar ki?..” dedi.

¥

Adana’nın ortasından nehir geçiyor, bir de deniz gelirse merkeze, oh.

İstikbali parlak gibi görünen bir şehir de...

Bu son kısımda uyarmış olayım:

“İl’de acayip bir PKK-BDP yapılanması var. Tedbir şart!..

O tedbirin ne olacağını da kısmet olursa seçimden sonra yazayım en iyisi.

Adana’nın seçimi hayırlı olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi