Henüz CHP’de kaset şokunun atlatılamadığı günlerdi.
Müstafi Genel Başkan Baykal ile görüşen Kılıçdaroğlu önce “Genel Başkan adayı olmayacağım” deyip ardından bir oldubittiyle CHP’nin başına geçmişti.
O günlerde görüştüğümüz CHP ağır topu, Kılıçdaroğlu hakkındaki PKK iddialarıyla ilgili “Eğer söylenenler doğruysa Genel Merkez’i onun tepesine yıkarım” demişti.
Ancak Kılıçdaroğlu’nun, Genel Başkanlık koltuğuna oturmasının üzerinden fazla bir süre geçmeden memleketi Tunceli’de PKK’lıları içine alan bir “Genel Af” önermesi CHP politikalarında yaşanacak dönüşümün ilk işaret fişeği olmuştu.
Kılıçdaroğlu-Tekin ekibinin CHP’de hakimiyet kurmasından hemen sonra partide gözle görünür bir “PKK yakınlaşması” yaşandı.
Pek çok önde gelen Alevi, Kürt ve Ermeni kökenli isim bu dönemde CHP saflarına katılmaya başladı.
Dikkat çeken bir katılım da Mehmet Moğultay’ın yeniden CHP’ye geçmesiydi.
Mehmet Moğultay’ın kardeşi Muzaffer Moğultay’ın ODTÜ’deki öğrencilik yıllarında Öcalan ile birlikte PKK’nın temelini atan isimlerden olduğu, PKK adına banka soygunu, adam öldürme ve gasp gibi suçlardan dolayı uzun yıllar cezaevinde yattıktan sonra vatandaşlıktan çıkarıldığı ve Almanya’ya kaçtığı bilinmekteydi.
Böylece Türkiye’nin en eski partisini yepyeni bir dönem bekliyordu.
CHP, yeni dönemde KCK davalarının sanığı pozisyonunda bulunan PKK’lılara da sahip çıkmaya başladı.
Öyle ki; Kılıçdaroğlu, Doğu illerinde yaptığı mitinglerde KCK tutuklamalarını seçim kürsüsünden eleştirmeye başladı.
Kılıçdaroğlu, bununla da yetinmeyerek Almanya’da ÖDP ve BDP’lilerle birlik olup Sol Platform oluşturmaya karar verdi.
CHP hız kesmiyor, atılım üstüne atılım yapıyordu.
4 Nisan’da Öcalan’ın doğum günü için Şanlıurfa’da yapılan kutlamalara CHP’li Halfeti Belediye Başkanlığı alenen destek verdi.
Böylece Ana Muhalefet CHP’nin Apo’nun doğum gününü kutlaması tarihe geçmiş oldu.
Şırnak ve Hakkari’de 12 PKK’lı teröristin öldürüldüğü operasyonlar sonrasında PKK ve BDP boykot kararı aldı. Bu boykot kararının en büyük destekçisi ise yine CHP oldu, PKK ile birlikte teröristlerin yasını tuttular.
PKK boykotuna sahip çıkan CHP Diyarbakır’daki tek seçim bürosunu da kapatarak boykota tam destek verdi.
Yeni CHP Diyarbakır’da yapılan kepenk kapatma eylemlerine de desteğini esirgemedi.
Kılıçdaroğlu, Hakkari’de gerçekleştirdiği mitingde PKK’nın amacına yönelik en büyük vaadini de gerçekleştirmiş oldu ve yerel yönetimlere tam da PKK-BDP paralelinde özerklik vaadinde bulundu.
Tüm bunlar ne anlama geliyor Allah aşkına?
Hani o zaman diyordu ya CHP ağır topu, “Genel Merkez’i onun tepesine yıkarım” diye...
Gördük Genel Merkez’in kimin tepesine yıkıldığını...
Yıllarını CHP’ye vermiş o ağır top ve diğer ağır toplar bugün aday bile yapılmadı...
Onun yerine haberlerimizden de takip edeceğiniz gibi şok bir liste hazırladı Kılıçdaroğlu-Tekin ikilisi...
İddialara göre PKK damgalı bir liste bu...
Yargı tescilli 13 isim teröre bizzat kendisi bulaşmış.
30 kadar da yakınları bulaşan isim var.
Eğer bu isimler seçilirse “PKK rahaaat bir nefes alacak”...
Bu da mı gelecekti Mustafa Kemal’in kurduğu partinin başına?
Bunlar hayra alamet şeyler değil...