Diyarbakır

Başbakan’ın Diyarbakır mitingi için ilk yapılacak tahlil şu; “beklenti fazla yüksek tutulmuştu”, üstelik beklentiyi bu kadar yükselten de bölgedeki en güçlü siyasi rakibi olan BDP.. Evet yanlış okumadınız. Hükümetin atacağı siyasi adımlarla ilgili beklenti eşiğine de BDP karar veriyor dersek yanlış olmaz.
¥
Çarşamba günü Diyarbakır Merkez İstasyon Meydanı’nda Ak Parti mitingi vardı, merkeze 50 km uzakta Bismil ilçesinde ise Leyla Zana’nın mitingi. Başbakan kente gelene kadar atlayıp Bismil’e gittim. Zana ile miting öncesi sohbet ettik. Partilerinin neden CHP’ye destek verdiğinden tutun da, Başbakan’ı neden boykot ettiklerine kadar onlarca meseleyi konuştuk o dar zamanda. Sanki politik rakibi gibi değil, Ak Parti’nin seçmeni gibi yanıtladı sorularımı Leyla Zana. Beklenti tamamen hükümetin atacağı siyasi adımlar. Yapılanları nasıl gördüğünü sorduğumda bölge için bunların yeterli olmadığını söyledi. Ve dedi ki; “Ak Parti 2002’de iktidara gelirken meydanlarda üç söz verdi. İlki başörtülü öğrencilerin sorunları, diğeri AB kriterleri çerçevesinde demokratikleşme, üçüncüsü ise Kürt sorunu.. Biz de bölge insanı olarak verdiği bu sözleri tutmasını bekliyoruz Ak Parti’nin.” “Peki ama CHP’ye neden destek oluyorsunuz o vakit?” diye sordum. BDP yöneticilerini ya da diğer adayları bağlar mı bağlamaz mı bilemem. Ama Leyla Zana, CHP’nin “özerklik” söyleminin kendilerini etkilediğini söylüyor. Yeni dönem CHP’nin dil değiştirdiğini ve açıkça “özerklik” talep ettiğini söylemesini “siyasi kazanım” olarak yorumluyor.
¥
Sonra geliyoruz Diyarbakır’a.. Protesto, boykot vesaire yok. Yok. Ne örgüt böyle bir karar almış, ne vatandaşın protesto edesi var. Pazarın, piyasanın en hareketli olduğu gün ciğerciler kepenk kapatır mı? Kapatmaz, kapatmamış da. Sadece sabah Havalimanı caddesi, Bağlar ve Sur ilçelerinde esnafın bir kısmının kepenk kapattığını gördük. Onlar da ne yapacaklarını bilemediklerinden açamadılar dükkanlarını. Öğleden sonra bir-iki tanesi açınca, diğerleri de açtı.. Dahası bazı gazeteler bu kepenkleri kapalı olan güzergâhı, “Başbakan’ın geçiş güzergâhı” diye yazdı. Doğrudur ama bu tamamen tesadüftür. Zira bu bölge, zamanında OHAL Valiliğinin günü birlik kararlarıyla canları yanmış, evlerinden edilmiş insanların yoğun yaşadığı bölge. Evet aynı zamanda kente giriş güzergâhı ama, başka özel bir durumu daha var anlayacağınız. Neticede İstasyon Meydanı’nda, Kılıçdaroğlu’nun hayalini bile kuramayacağı bir coşkulu kalabalığa mesajlarını net bir dille verdi Başbakan. Siyasi olarak söyleyebileceği zaten yeni bir şey de yoktu. Başta dedim ya, beklentiyi yüksek tuttular. Ama miting sonrası vatandaşta oluşan algı şu oldu; “12 Haziran gecesi çok önemli açıklamalar yapacak Başbakan”.. Dahası seçimlere 2 hafta kala öyle ezber bozacak bir siyasi demeç vermesi de beklenmemeliydi. Sivil havaalanı, hastane kompleksi, otoban, stadyum, Dicle Vadisi ve Silvan Barajı, verilecek en ciddi ve en rasyonel sözdü, Başbakan da bunu yaptı. Diyarbakırlı memnun yolcu etti Erdoğan’ı. Kalın sağlıcakla.