Bir Avuç Sevgi Dünyaya Yeter
Sevgi üzerine yazılan yazılara bugünlerde daha çok ihtiyacımız var. Aşağıda okuyacağınız yazıyı bir dostum göndermiş. Yazının orijinali kime aittir bilmiyorum. Ama sevginin patenti olmaz, insan olan herkes için geçerlidir ve sevgi herkesindir.
“Uzakdoğu’da bir Budist tapınağında geçmiş bir olayı anımsadım. Bu tapınak bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu ve burada geçerli olan incelik, anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekti.
Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu, kapıda tokmak ya da çan, zil türünden ses çıkaran bir gereç yoktu. Bir süre sonra kapı açıldı, içerdeki ‘bilgelik arayıcısı’ kapıda duran yabancıya baktı. Bir selamlaşmadan sonra sözsüz konuşmaları başladı.
Gelen yabancı, tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu. İçerdeki bir süre kayboldu, sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve kabı yabancıya uzattı. Bu; ‘Yeni bir aracıyı kabul edemeyecek kadar doluyuz’ demekti. Yabancı tapınağın bahçesine döndü, aldığı bir gül yaprağını dolu kabın içindeki suyun üzerine bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı.
İçerdeki Budist saygıyla eğildi ve kapıyı açarak yabancıyı içeriye aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman yer vardır. Bu sevgiydi ve sevgiye her zaman yer bulunurdu.
Biz sevgiyi anlatan bir olayı haber yapamıyoruz. Biz sevgiyi anlatan bir kişiyi dinlemiyoruz. Biz sevgiyi anlatan bir duyguyu göremiyoruz. Biz sevgiyi anlatan bir yazı yazmıyoruz, böyle bir yazıyı okumuyoruz.
Bir Polonya filminde Nazi dönemi anlatılıyordu. Nazi komutanı güzel bir evi komutanlık merkezi yapmıştı. Evin güzel sahibesi üst kata çıkmıştı ve az görünüyordu. Komutan bu kadına âşık olduğunu anladı ve aralarında şöyle bir konuşma geçti:
-Madam, aşkımız beni zayıf düşürüyor.
-Hayır komutan, sevginiz sizi insan yapıyor.
İnsan ruhu da doğanın bir parçasıdır ve doğa gibi boşluk kabul etmez. İçinde sevgiyi barındıramayan insan nefretle dolar ve insanlıktan uzaklaşır. Nefret etmeden birine kötülük yapamazsınız. Nefret etmeden birini öldüremezsiniz.
Nefreti içinde barındırmak isteyen insan, önce kendisinden nefret etmek zorundadır. İçinde nefreti yaşatan insan, yüreğindeki sevgiyi kovmuştur. Artık onu bulması çok zordur ve bunun ağır bedelini ödeyecektir.
Sevgisizlik ağır bir yüktür ve insan bundan kurtulmak için çok kötü şeyler yapar.
Acımak sevgi değildir, üstünlüğün kabulüdür. Hoşgörü sevgi değildir, istemediğine katlanmaktır. Bağımlılık sevgi değildir, gereksinmenin karşılanmasıdır. Sevgi, değer vermesini bilmektir. Sevgi, yaşama hakkını kabul etmektir. Sevgi, var olmaktan kıvanç duymaktır. Sevgi, birlikte olmaktan sevinç duymaktır. Sevgi, eşitliğin duyumsanmasıdır.
Sevgi, bütün yapay ayrımların hayattan çıkarılmasıdır. Sevgi, bilinçtir. Sevgi, insan olmaktır.
Sevgiyi hayatımızdan kovduk ve yerine parayı koyduk. Para için yaşıyoruz, para için eğitim görüyoruz, para için meslek ediniyoruz, para için çalışıyoruz, para için birbirimizi çiğniyoruz, para için birbirimizi aldatıyoruz, para için savaşıyoruz.
Sevgiyi hayatımızdan kovduk ve yerine üstün olmayı koyduk. üstün olmak için yaşıyoruz, üstün olmak için kendimizden başkasının aşağı olmasına çalışıyoruz.
Sevgiyi hayatımızdan kovduk ve nefreti içimize çağırdık. Birbirimizden nefret ediyoruz, nefretle yaşıyoruz, nefretle çalışıyoruz, nefretle dövüşüyoruz, nefretle öldürüyoruz.
Hayatımız da savaşlarla, dünyayı yağmalamakla, birbirimizi boğazlamakla geçiyor.
Sevginiz olmadıktan sonra daha çok paramız olsa, daha üstün olsak, daha çok toprağımız, evimiz, arabamız, malımız olsa ne olur?
Hayatımızda sevgi yoksa hiçbir şeyimiz yok demektir. ömrümüz yavan ve anlamsız geçer. Belki de yeniden öğrenmemiz gereken budur.” Belki de…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.