Kaybedenler Kulübü!
CHP’nin yüzde 26 oyla mutlu olması, Galatasaray’ın yıllardır yenildiği Fenerbahçe karşısında beraberlik almaktan duyduğu mutluluğa benziyor diyerek bir gerçeğin altını çizeyim.
CHP bu başarı çizgisiyle 5 veya 6 seçim dönemi sonra iktidarı yakalar, istikrarla devam ederlerse başarı kesin gelir.
Gelelim seçimin kaybedenlerine:
İnan Kıraç: İnan Kıraç demek Koç Grubu demek değildir. Sirkeci yılları ilişkileri daha önemlidir. İnan Bey, CHP’nin yüzde 38’le birinci parti olacağını tahmin etmiş, sonuçta da CHP-MHP koalisyonu öngörmüştü. Bu öngörü hatasıyla ‘Kaybedenler Kulübü’nde ilk sırayı aldı.
Aydın Doğan: Deniz Baykal’ın kasetini manşetlere çıkaran medyanın patronu. Baykal gider, Kemal Kılıçdaroğlu-Gürsel Tekin ikilisi gelirse, CHP-MHP koalisyonunun geleceğine inandı. Erdoğan’ı uyutmak için Milliyet ve Vatan’ı satıp durumu idare ederim sandı. İkinci sırayı aldı.
Süleyman Demirel: Kazandı görünüyor ama hüsrana uğradı. Memleketi Isparta’da bile sözü geçmedi. Sözünün bir tek Kemal Kılıçdaroğlu’na geçtiği ortaya çıktı. Babalığı lafta kaldı. Tarihe böyle geçmeye hak kazandı.
Gürsel Tekin: CHP’nin AK Parti’den 2 puan geride olduğunu iddia edip milleti gaza getirdi. Yeni CHP söyleminin altı boş bir söylem olduğu ortaya çıktı ama bu arada Yargıtay’daki dosyasını çözmüş oldu. Bu nedenle kaybederken biraz kazandı, o artık dokunulmaz.
Laikçi İzmirliler: Neydi o havalar öyle! Yok kale, yok son savunma hattı. Bir Binali Yıldırım, bir Ertuğrul Günay yetti söylemin boşluğunu göstermeye. İzmirli de karın doyurmayan laikçilik, ‘’İzmir’in denizi kız, kızı deniz kokar’’ geyiklerinden sıkıldı, vizyona oy verdi. İzmir’de CHP’yi tek geçenler kaybetti.
Galatasaraylılar: Ağabeylerinin gazına gelip kendilerine muhteşem bir stat kazandıran Başbakan Erdoğan’ı ıslıklayarak tarihe geçtiler.
Abdüllatif Şener: 28 Şubat benzeri bir gaza gelen siyasetçi. AK Parti’nin kapatılacağı zannıyla aday olmadı, iktidar olacağım diye parti kurdu. Sonuç: Bağımsız aday olduğu memleketi Sivas’ta hüsrana uğradı.
Kasetçiler: CHP’yi iktidar, MHP’yi baraj altı yapacağız diye yola çıktılar. İkisinde de çuvalladılar. Siyaset mühendislerinin başarısızlığına onlar da uğradı.
E.Ç, B.C, F.A, M.A, M.T, A.A, C.A, A.C: Candaş medyadan isimlerini yazamadığım çok sayıda köşe yazarı. Şimdi artık AK Parti’nin aldığı yüzde 50 oyun nasıl tüm Türkiye’yi temsil etmediğini anlatacaklar size. Ama siz nasılsa yemeye hazırsınız.
Kazananlar Kulübü!
Recep Tayyip Erdoğan: Her girdiği seçimi kazanmasında hile-hurda, kömür-tencere arayacağınıza, biraz çalışkanlığına, hizmet arzusuna, heyecanına baksanız iyi olur.
Barış ve Demokrasi Partisi: Acayip başarılı bir sonuç aldı. Dilerim bu başarıyı barış ve demokrasi yolunda kullanır.
Binali Yıldırım: İşte hizmet adamı. Bir kenti heyecana getiren, kale denilen köpükten surları yıkan adam. Yaptıkları yapacaklarının garantisi görüldü. Demiştim, İzmir’in makus talihini değiştirecek.
Ertuğrul Günay: İzmir’de fark yaratan bir başka isim. Yıllardır siyasette solan İzmir, bu iki isimle yeniden coştu. Günay’dan İzmir’i turizm ve kültür merkezi yapmasını bekliyorum.
Sadullah Ergin: Azimli, çalışkan, kararlı ve risk alıcı. Türkiye’de vesayet sisteminin yıkılmasında müthiş rol oynadı.
Egemen Bağış: Başbakan seçim bölgesini ona emanet etti, o da gecesini gündüzüne kattı ve mükemmel bir sonuç aldı.
Sezgin Tanrıkulu: Türkiye’nin barışına katkı yapacak iyi bir insan. Onun Meclis’te olması büyük bir kazanç.
Nursuna Memecan: Her şeyden önce ablam. İkinci olarak Sivas’ta yapacaklarını izleyin yeter.
Ve de göbeğini kaşıyan adam: Sırf göbeğini kaşımadı, yurttaşlık görevini yerine getirdi ve tepeden inmecileri bir kez daha morarttı.
Seçmen, Erdoğan’a ‘Dükkan senin’ dedi
Herkes seçim sonuçlarını yorumlayıp iktidara kendince mesaj çıkarıyor.
Yok, tek başına iktidar ol ama anayasayı tek başına yapma demiş, yok hükümeti şöyle kur demiş.
Hadi oradan.
Bu sonucun tek anlamı var, seçmen AK Parti ve Erdoğan’ın yaptığı icraatlardan, anayasa değişimlerinden memnun.
Sizin ‘Yargıyı dincilerin ele geçirmesi’ olarak baktığınız olaya o yargının halkla yakınlaşması olarak bakıyor.
Aslında seçmen Erdoğan’a ‘Oyum senin, istediğini yap’ dedi, sistem böyle bir sonuç çıkardı.
3’üncü seçiminde yüzde 50 oy almış bir siyasetçiye saçma sapan akıllar verip kimseyi hasta etmeyin.
Yüzde 50 oy, Galatasaraylılar kızmasın ama Fenerbahçe’nin 6-0’lık Galatasaray galibiyetine benzer.
Bir daha böyle bir sonuç görür müyüz bilmiyorum ama CHP’nin akıldaşları böyle olursa, buna yakın sonuçlar görürüz.