Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Aman ha aklınıza mukayyet olun

Aman ha aklınıza mukayyet olun

Hergün bir acayip iddia öne sürülüyor..
Makul olsa, yani akla yatsa amenna.. Amma ne gezer..
Dün bir gazetede dikkat çekici bir haber okudum.. Tabii parmaklarım ağzımda kaldı..
İşte ana başlığı:
"Hukukçulardan mesaj:
Yargıyı rahat bırakalım."
"Yargının bu kadar baskı altına alındığı bir ortamı daha önce hiç görmedik" diyenlerin tamamı solcu ve CHP taraftarı hukukçular.
Milli iradeye ket vurmaya çalışan, hep bizim dediğimiz olsun, hep bizim lehimize kararlar alınsın diyen veya o biçim kararlara imza atanlar..
Eski Adalet Bakanı H.Sami Türk, eski başsavcı (367 komedisinin söz yazarı) Sabih Kanadoğlu, her sabah solundan kalkan, her nesneye soldan bakan YARSAV Başkanı ve resmen CHP'li olduğu tescilli Barolar Birliği Başkanı..
"Yargıyı rahatsız etmesinler!.."
"Yargıyı etkilemeye çalışmak suç!.."
Zaten kimsenin itiraz ettiği yok.. İtiraz edilse bile kaale alan yoktur..
Peki kime diyorlar, kime sarı kart gösteriyorlar?
Solcu olmayan, CHP'li olmayan herkese..
Emriniz olur, yargıyı rahat bırakalım, ne yaparlarsa hiç eleştirmeyelim, verdikleri karar Anayasa ve diğer kanunlara ters düşse de alkışlayalım mı?
Elimizde bir tek normal eleştiri hakkımız var.. Onu da mı yargıçlara teslim edelim?
Galiba öyle denmek isteniyor..
Vatandaşların ezici çoğunluğu yargıç tarafsızlığı istiyor.. Katıksız adalet istiyor..
çok büyük ve kaldırılması imkansız talepler mi bunlar?
Evet, hiçbir yargıç ne AKP'li olsun, ne CHP'li olsun, ne MHP'li olsun, ne de başka bir parti yandaşı.. Verdiği kararlar sırf kanunlar çerçevesinde ve dahi vicdani olsun..
çok mu fazla bir şey..
Türk halkı elsiz/dilsiz çoban Hasso'nun keçisi değildir..
Türk halkı robot da değildir..
Herkesin duygusu, düşüncesi, siyasi görüşü ve kanaatı vardır.. Ama vatandaşın görüşü, kanaatı ülke üzerinde bir kaos veya tehlike oluşturmaz..
Her şeyden önce yetkisi yok..
Seçim zamanı oyunu verir, geriye çekilir..
Siz o seçimde verilen oyları, vatandaşın seçtiklerini hiçe sayar, her istediğinizi yaparsanız, elbette bir gün gelir, tahammülsüzlük son raddeye varır ve eleştiri yağmurları başlar..
Niye tahammül etmiyorsunuz?
Her tür cezayı verecek konumda bulunacaksınız, verdiğiniz maddi ve manevi cezalara tavır konulduğunda, "Yargıyı rahat bırakınız" efelenmesi yapacaksınız..
İşte bu olmaz!..
Şeflik devrini tarihe gömeli yarım asrı geçti beyler..
Dünya sizin beyninize sığmayacak kadar büyüktür ve ilme göre ise çok küçüldü..
Allah'a şükür ben hiçbir partiye mensup değilim..
Siyasette olsun, hukukta olsun, her zaman, her yerde keyfiliklere karşı durmayı kendime borç bildim..
Evet anlıyorum, tehlikeli yollarda at koşturuyorum..
Amma, vicdanım ve adalet sevgim beni bırakmıyor..
İyi-kötü görevini tamamlayarak emekliye ayrılan hukukçular artık yakamızı bırkamayacaklar mı?
Yüksek yargıda görevi devam edenler millet çoğunluğunu hiçe sayarak hakarete varan beyanda bulunurlarsa dilimizi mi yutacağız?
Yargının bağımsızlığından ziyade tarafsız olmasını istemek acaba suç mudur?
İnsanımız darda kalınca kime sığınacak?
Açıktan açığa siyasi görüş serdeden yargıçlara mı?
İşte böyle bir zamanda aklımıza mukayyet olmaktan başka hiçbir cevap vermeyeceğiz.. Rahatlar mısınız?
------------
Hergün yol ortasına yatar bizim solaklar
Sıkışır topu taca atar bizim solaklar
Edeb-ahlak elde yok, akıl-fikir şinanay
Yalanda yerli malı satar bizim solaklar.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi