Bugün büyük gün
Bugün büyük gün.. Biliyorum., Genel Kurul oturumu var. Siyaset gündemin gene ilk sırasında. Herkes benden bugün için “sağduyu”lu, “sol yumruk”lu bir yazı bekliyordu. Ama yazmadım. Bir meslek büyüğüm; “İsrail yine Gazze’ye saldıracak galiba. Bununla ilgili bir haber yapmalıyız” dediğimde, “saldırınca yaparız” cevabını vermişti.. Gazeteciliğin 10’da 9’unun öngörü olduğunu zannettiğim için, bu cevabından tatmin olmamıştım. Ancak zaman bana gösterdi ki, “İsrail’in Gazze’ye gireceği” değil, ancak ‘girdiği’ haber değeri taşıyormuş meğer..
KOMPLO TEORİSİ
Bu kavramla ciddi ciddi aynı adlı bir film aracılığıyla tanıştım dersem inanın.. (Conspiracy Theory, 1997, Mel Gibson, Julia Roberts) Elbette Erol Mütercimler TRT 2’de bu isimde bir program yapıyordu. Elbette analistler bu tanımlamayı sıkça kullanıyordu.. Ancak ben biraz mesafeli yaklaşıyordum bu ifadeye ne yalan söyleyeyim. Fakat çok sağlam tespitlerin birer komplo teorisinden çıktığını fark ettiğim günden beri bakış açımı değiştirdim.. (33 er gibi hadiseler, faili meçhul siyasi cinayetler, şüpheli trafik kazaları, kaza kurşunları falan falan...) Birçok olay ile ilgili bir zamanlar üretilen komplo teorilerinin bugün ortaya çıkan gerçeklere temel teşkil ettiğini gördüm. Artık bu tip yaklaşımlara karşı mesafeli değilim.
ASELSAN VE ISPARTA UÇAĞI
Dün gazeteyi açtığımda birbirinden bağımsız iki ayrı sayfada iki ayrı haber gördüm. Biri 4 yıl evvel düşen Isparta uçağında yitirdiğimiz nükleer fizikçilerle ilgiliydi. Diğeri ise resmi kayıtlara “intihar” olarak geçen, Aselsan çalışanlarının şüpheli ölümleriyle..
¥
İlk haberde, Isparta uçağının, daha düşmeden önce, havada parçalara ayrıldığı yazıyordu.. Bize bunu hatırlatan ise, Rusya’daki uçak kazasını yorumlayan, Amerikalı eski istihbaratçı Wayne Matson.. Matson diyor ki; “İçinde İran’a çalışan 5 nükleercinin olduğu uçak önce havada patladı, sonra düştü.. Tıpkı içinde nükleer fizikle uğraşan 6 bilim insanının bulunduğu Isparta uçağında olduğu gibi”.. Matson’a göre, bu kazaların arkasında MOSSAD var. Kazada yitirdiğimiz Engin Arık, Türkiye’de çok önemli rezervleri bulunan toryum madeninin enerji sorununa temiz ve ekonomik bir çözüm olabileceğini düşünüyordu.. Dahası bunu da yüksek sesle dile getiriyordu. Bu sadece benim bildiğim kadarı.. Bilmediklerimi daha bilmiyorum..
¥
Peki ya Aselsan’da intihar eden 3 bilim insanı? Dün bir şeyle yüzleştik. İntiharı en çok tartışılan isim olan (Ağustos 2006’da Ankara’da aracında ölü bulunan) Hüseyin Başbilen’in otopsi raporunda başhekim imzası yokmuş meğer. Hatırlayın askeri casusluk soruşturmasında bir belge ele geçmişti.. Buradaki telefon konuşmalarına bakıldığında, intiharlarla ilgili değerlendirmeler olduğu görülmüştü. Bu arkadaşlar, ölmeden evvel, uçaklardaki dost düşman tanıma sistemlerinin millileştirilmesi çalışmasını sürdürüyorlardı.. Bakın daha neler çıkacak o işin içinden. Kıbrıs’ta mutlak bir suikasttan kıl payı kurtulan Kıvrıkoğlu Paşa’nın durumundan tutun da, yarbayına, Heronların olması gerektiğinden fazla PKK’lı öldürmesinden şikayet eden komutanın durumuna kadar. Bakalım neler göreceğiz daha.. Kalın sağlıcakla.