Taha Akyol

Taha Akyol

CHP Meclis’e

CHP Meclis’e

ÖNCEKİ akşam bir TV kanalında “Bahçeli’yi alkışlıyorum, olgun davrandı, yemine katıldı” demiştim. Alkışım elimde kaldı, Bahçeli de Cumhurbaşkanı’na yüklenerek çatışma tablosunda yerini aldı.
Cumhurbaşkanı devreye girmese miydi? Yoksa herkesle görüşüp de MHP’yi mi dışlasaydı? MHP bunu içine sindirebilir miydi?!
Bu meseleyi şunun için önemsiyorum: Çatışmacı kültürümüz partileri sürekli çarpıştırıyor; hiç olmazsa Cumhurbaşkanlığı her “taraf”la görüşebilen bir üst makam olarak işlev yapabilmelidir.
Gül’ün BDP’lilerle görüşmesi de elbette isabetlidir.

CHP kendini sıkıştırıyor!
CHP zorlamayla değil, diyalogla bu sorunu çözebileceğini görmelidir.
O bakımdan Kılıçdaroğlu’nun gidip Gül’le görüşmesi iyi oldu.
“Tutuklu milletvekilleri” gibi hukuken karmaşık, siyaseten ise daha karmaşık bir sorun tek görüşmeyle, soyut çağrılarla, Meclis’i tıkama taktikleriyle çözülemez.
CHP’deki kafa karışıklığı da bu partide bile makul bir formül üretilemediğinin kanıtıdır.
Önce “Oktay Ekşi kanun teklifi verecek” denildi; bunun hukuki formülasyonunun zorluğu ve olası siyasi komplikasyonları görülerek geri adım atıldı!
Anayasa Profesörü Süheyl Batum “Adalet Bakanlığı’nın mahkemelere genelge yayınlayarak” AİHM içtihatlarını falan hatırlatmasını isteyiverdi!
Ne için, bilinen kişilerin tahliyesini sağlamak için!
Dehşet verici!.. Çıksın başka bir hukuk profesörü bunun yargı bağımsızlığına uygun olduğunu söylesin!

Her kafadan bir ses
CHP’nin çözümler müzesinde başka bir formül daha var: “Adalet Bakanlığı’nın ‘kanun yolu’ ile konuyu Yargıtay’a götürmesi!..” Ama kesin hükümlülük olmadan bu mümkün değildir.
CHP’den Rıza Türmen ise “Kanuna gerek yok, AİHM içtihatlarına göre yargı bu arkadaşları serbest bırakmalı” diyor...
Hele İsa Gök, “diz çöktürmekten” bahsediyor! Başbakan da dün cevabını verdi; “Meclis’e katılmazsanız; siz bilirsiniz!”
CHP çözüm için önü arkası düşünülmüş, iyi işlenmiş bir çözüm üretemediği gibi, “yemin etmeme” zorlamasıyla da sonuç alamıyor!
Sayın Kılıçdaroğlu, iyi niyetle söylüyorum, çıkmaza sürükleniyorsunuz!

‘Taş atan çocuklar’ kaygısı
Konu hassastır. “taş atan çocuklar” için alkışlarla çıkarılan kanun, Ogün Samast’ı Çocuk Mahkemesi’ne taşıdı! Tutuklu vekilleri tahliye ettirecek yeni bir yasa da öngörülmeyen sonuçlar doğurur mu?
AKP bundan çekindiği için mesafeli duruyor.
CHP de aynı şeyden çekindiği için “çözümü hükümet üretsin” diyor!
Hatta Kanal D‘den İbrahim Gündüz’ün haberine göre, Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı’na “çözümü Adalet Bakanlığı bürokratları üretsin” demiştir. Ama bunun için CHP’nin Meclis’e girmesi, Adalet Bakanı’yla ve uzman bürokratlarla görüşmeler başlatması lazımdır.
CHP’nin yemin etmemesi çözüm üretebilecek partiler arasında psikolojik kilitlenme yaratıyor; kendisini de parlamento içi çalışmalardan soyutluyor üstelik!

CHP ne yapabilir?
Cumhurbaşkanı’nın devreye girmesi iyi bir vesiledir. CHP bunu hareket noktası yaparak, Meclis’e girmeye karar verdiğini, Meclis’te ve Adalet Bakanlığı nezdinde ne gibi çalışmalar yapacağını kamuoyuna açıklayabilir.
Cumartesi günü Cemil Çiçek TBMM Başkanlığı’na aday gösteriliyor; pazartesi günü seçim yapılacak ve seçilecek tabii...
İsabetli, dengeli, yapıcı bir isim.
TBMM Başkanlığı seçiminin yapılacak olması da CHP’nin yemin ederek Meclis’e katılması için iyi bir vesiledir.
O andan itibaren samimiyetle çözüm arama sorumluluğu AKP’nin üzerinde olacaktır.
Kimse unutmasın, yeni anayasa için AKP-CHP uzlaşması şarttır! Bunu çıkmaza sokmanın vebali büyüktür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Taha Akyol Arşivi