Serdar Arseven

Serdar Arseven

Erdoğan’ın başındaki ‘ÜSKÜL’lü bela!..

Erdoğan’ın başındaki ‘ÜSKÜL’lü bela!..

Evet... Zafer Püskül...
Kartelin hedef gösterdiği cami görevlilerine, öğretmenlere, meselelerin aslını-feslini araştırmaya gerek görmeksizin saldıran…
Onların mümkün olan en ağır cezaya çarptırılmalarını isteyen bir AK Partili!..
üstelik hukukçu AK Partili…
Ve daha da hazini… İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı gibi sembolik anlamı çok büyük bir makamı işgal eden bir AK Partili!..
Kendisinin bütün marifetlerini bir bir sayıp döktüğümüzde, akıllı-uslu savunma yapmak yerine, Yavuz Donat’a koşup “Şeriatçılar bana hücum etti” diye sızlanan bu vekilin son marifeti…
Evet, Ankara’daki bir eşcinseller kulübüne gitmek…
Ve karşısına aldığı ‘gay’lere, lezbiyenlere, travesti, transeksüellere ve diğer bilumum cinsî sapıklara “teminat” vermek!..
AK Parti neyin teminatıymış?..
Felakete bak:
• Cinsî sapıkların sapık ilişkilerini özgürce sürdürebilmeleri için gerekli ortamı oluşturmanın…
Ve de…
• Bu sapıkların bu eylemlerini icra ederken, ayrımcılığa uğramamalarının...
AK Parti bütün bunların teminatı; öyle mi?..
Gerçekten de felaket…
öyle ki; sabahın erken saatlerinde telefonunu çaldıran, ismi bende saklı ve de bir hayli namlı bir AK Parti yöneticisi, “Beynimden vurulmuşa döndüm” dedi…
“Bu Zafer üskül denilen zatın, bu tür sapıklarla ne işi var kardeşim; olacak şey değil” vesaire…
Allah Allah, bana dert yanıyorlar;
Bu zâtı Meclis’e taşıyan benmişim gibi!..

Doğrusu… Pis mevzu!..
Zafer üskül’ün bir araya gelip teminat verdiği yaratıkların “eğilimlerinden” bahsederken bile utanıyor, sıkılıyor insan!..
Hani, “Lût Kavmi nedir?” diye soracak olsa çocuğunuz, nasıl izah edersiniz?..
• Peygamberlerimizden Lût Aleyhisselam’ın “sapıklıktan vazgeçin” çağrısına aldırmadığı için helâk edilen kavim!..
çocuk bu… Durur mu?..
• “Sapıklık mı, ne yapmışlar ki?” diye devam etse, nasıl cevap verirsiniz?!
Ne kadar zor değil mi, her biri yeni bir soruyu davet edecek olan “homoseksüel”, “eşcinsel”, “transseksüel”, “gay” ve “lezbiyen” gibi kavramlardan bahsetmek!..
Hele bizim gibi hassas toplumlarda izahı son derece güç mevzular bunlar...
Zafer üskül, böylesine pis bir alana girmiş…
Ve toplumun nefretle andığı bu “pisliklerin” özgürce icrası için teminat vermiş!..
Evet… Müthiş!.. Şimdi sen bu Zafer üskül’e ne yaparsın?..
Yani… “Sen” dediysek, lafın gelişi…
Sözgelimi, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yerinde olsan?..
Bu zâtı bir kenara çekip, “Ya arkadaş tamam; sana ilgi gösterdik, sevgi gösterdik… Ancak sen de biraz dikkat et şu hareketlerine” diyebilir misin?..
Hiç zannetmiyorum!.. Zira bir kritik hesap var ortada… AK Parti, kapatılmasını engelleyecek anayasal düzenlemeleri “referanduma” götürebilmek için 9’dan fazla fire vermemek zorunda!..
Ve partiden gelen mesajlar, referandum için gerekli olan 330 rakamına ulaşmanın hiç de “garanti olmadığı” yönünde!..
Şimdi siz her vekilin altın değerinde olduğu bir zaman diliminde, hâl ve hareketleriyle, hele son hâl ve hareketiyle sizi fevkalade rahatsız eden bir vekili hizaya getirmeye teşebbüs edebilir misiniz?..
İşte efendim; ben, Sayın Erdoğan’ın bugünlere gelmesinde büyük hissesi bulunan çok sayıda vekil “devre dışına itildiğinde” bu endişelerimi dile getirmiştim…
Evet… Liste dışında kalanlara bakıyorum da…
Mehmet Elkatmış, Mehmet Ali Bulut, ömer özyılmaz, Musa Uzunkaya, Mahmut Göksu, Tevfik Akbak, Hasan Aydın, Remzi çetin, Ersönmez Yarbay ve diğer vekiller…
Onlar elenmemiş ve yerlerini de Zafer üskül, Vahit Erdem gibi ne zaman ne yapacağı belli olmayan zâtlar almamış olsaydı, bugün öyle “ince fire hesapları” yapmaya gerek kalmazdı; şüphesiz…
İsimlerini sıraladığımız eski vekiller ve diğerleri, evet eleştirirler, yeri geldiğinde tepki gösterirler…
Ama partiye, lidere sahip çıkmanın gerektiği dönemlerde asla farklı bir tavır içine girmezler…
Zafer üskül gibiler ise… Belirsiz işte!..
Belirli olsa; Sayın Erdoğan ve diğer parti yöneticileri “Eşcinsel kulüp rezaletine” göz yummak mecburiyetinde olmazlardı şüphesiz…
Eee, ne yaparsın… Böyle kritik bir dönem… Katlanmak gerek!..
MERSİN’DEN üSKüL MEKTUPLARI!..
Evet… Zafer üskül’ün memleketi Mersin’den acayip “ihbar mektupları” geldi.
Hani yer verilmeyecek gibi de değil..
Yarın devam edeceğiz mecburen… Mecburiyetten!..
VAKİT, DOĞAN’I EZDİ GEçTİ!..
Etimesgut Belediyesi’nin düzenlediği medya turnuvasında, İhlas Haber Ajansı’na yenilen bizim VAKİTSPOR, karşısındaki Doğan’ın Kanal D Spor’u olunca aşka gelmiş:
VAKİT (5) - KANAL D SPOR (1)
Şu bizimkilerdeki ruha bak sen…
İhlas olunca, “Bunlar da bizdendir..” diyerek gevşeyen VAKİTSPOR, Doğan’ın takımını ezim ezim eziyor!..
Eee öyle…
Mü'min'e müşfik!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi