İngiltere Futbol Federasyonu, milli takım için İtalyan Fabio Capello ile anlaştı. Hem de yıllık 10 bilmem kaç milyon pounda ... Yani bizim Fatih Hocanın on katı kadarına... Terim Hocanın aldığı paranın vicdanları sızlattığını öne sürenler, acaba şimdi insan yüzüne bakabiliyorlar mı? Ama bakarlar... çünkü onlar, göğsünde ay-yıldız olan Terim Hocanın kazandığını, toplumun ahlâk yapısını ciddi şekilde zedeleyen, malum dünyanın palavra starlarına ayda 300-400 milyar ödendiğini bilen, hatta belki de sağlayan, zavallılardır.

>> Arda’ya hücum!
Bir de Galatasaraylı Arda için, yine gazetelere göre, Newcastle, Middlesbrough, Sevilla, Espanol falan devredeymişler... Yapmayın, etmeyin... Arda’yı öldürmek mi istiyorsunuz? Umarım haberler asılsızdır... Bize önce insan hayatı gerekir... Daha bizim ligi fizik olarak kaldıramayan Arda, söz konusu takımlarda verem olur vallahi de, billahi de...

>> Güle güle Fazıl Bey!
Fazıl Say Bey, ülkede türbanlı sayısının giderek artması üzerine, başka bir ülkede yaşamanın karar aşamasına gelmişler... Aman gecikmeyin derim... Yalnız gideceğiniz ülkelerde, bir gün, bir cafe’de, bir mağazada yan yana düşebilir, hatta oturacağınız konutta komşu olabilirsiniz... Desenize size bol bol gurbet düşecek... Burada da, nasıl olsa o piyanoyu çalacak birilerini buluruz ...

>> Milli Takım’ın forması!
Asla tutucu değiliz. Ama Milli Takım’ın, geçtiğimiz hafta tanıtılan o tuhaf formayı giymesine de karşıyız. Baksanıza, Fenerbahçe bile Büyükşehir Belediyespor yenilgisinden sonra aynı formayı terk etti. Yapmayın, etmeyin... Yarın İsviçre-Avusturya ortak yapımı şampiyonada, sahaya çıktığımızda, “Bu takım da hangisi” dedirtmeyin lütfen!

>> Bobo’ya talip var mı?
Gazetelerde bu sezon başlarında Bobo’ya, yanlış hatırlamıyorsam, Fransa liginden bazı kulüplerin 7-8 milyon euro vermeye hazır oldukları şeklinde haberler çıkmıştı. Bunun üzerine de, son derece saf oldukları açıkça belli olan Beşiktaş Yönetimi futbolcunun hak edişlerine zam yapmıştı. İnanılır gibi değildi. Şifo Mehmet bile Bobo bir yana, Beşiktaş bir yana demez mi? Gerçekten öyle... Mücadele eden, çarpışan Beşiktaş bir yana, rakiplerinin rüzgârından yere yıkılan Bobo bir yana... Hey gidi günler hey; Beşiktaş hangi kafalara kalmış...

>> Sabih Ağabey’i de uğurladık!
Sabih Ağabey... Yani Fenerbahçe genç takımdan yetişmiş, hasta Fenerbahçeli, İstanbulspor’un en parlak yıllarındaki büyük kalecisi... Yani; Kasapoğlu, Aydemir, İbrahim, İhsan, Yüksel’li, üç Büyükler’i perişan eden ünlü forvetin arkasındaki kaleci... Onu da geçenlerde kaybettik. Cenazede Fenerbahçe’den Şükrü Ersoy, Nedim Günar, Vedat çolpan, Galatasaray’dan Reha Eken, Candemir Berkman, Beşiktaş’tan Sevgili dostum Lütfü, İstanbulspor’dan İbrahim, Kenan, Kör Salih, Bilge gibi bir zamanlar futbolumuzun unutulmazları vardı. Peki, spor medyasında Sabih Ağabeyin kaybı ile ilgili haber var mıydı? Olmayan bir şeyde o haber ne arar yahu! Bir elin parmaklarından az olanlar hariç!

>> Sky Türk’ten acı yorum!
Sky Türk, Efes’in Avrupa Kupası maçlarını veriyor. Harika bir hizmet... Geçen hafta Cibona Zagreb maçı sırasında yorumcu Nejat kardeşimiz şöyle bir cümle kullandı: “Bu maçın önemini dile getiren hiçbir haber okumadım gazetelerde. üzüldüm...” Nejat kardeş; amma yaptın ha, sen dua et de maçın oynanacağı haberi vardı.

>> Kartların cılkı çıktı!
Bizim ömer Faruk, haftalık yazısında, hakemlerin sarı kartlarının sonucu ortaya çıkan disiplin cezalarının Disiplin Kurulu tarafından kaldırılma uygulamasını eleştirmiş. Yüzde yüz haklı... İşin cılkı çıktı. Ben hakemlerin yerinde olsam, en ciddi katliama bile artık kart göstermem... Gidin, Disiplin Kurulu cezanızı versin derim... Ayrıntı; Şayet hakem, ben yanlış kart vermişim derse, o kart gündemden düşüyor... Bunu bilin bari, ey Disiplin Kurulu’nun hukukçu üyeleri!

>> Bu rekor kaça mal oldu?
Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi’nde gruptan 11 puan kazanarak, yani Galatasaray’ın elindeki 10 puanlık rekoru kırarak çıktı. Tebrikler! Peki, bunun kaça mâl olduğunu bilen var mı? Aziz Bey’in kendi ağzından, Lugano, Edu, Deivid, Kezman alınmadan önce, yapılmış açıklamayla tam 550 milyon dolara... Eh, değermiş!

>> Mecnun başkan neden?
Sivasspor Başkanı Sayın Mecnun Otyakmaz, duruşu, demeçleriyle haklı bir sempati, takdir kazandı. Ama Galatasaray maçı sonrası, “Hakemlerle ilgili duyumlarım var... MHK’ya soracağım” demeci hiç yakışmadı. Sevgili başkan; Galatasaray maçının hakemini eleştirmek istiyorsan, o zaman sen hiç hakemden çekmemişsin derim... Yapma, etme! Oyuncuların kendi kendilerini sakatlamadılar mı? Penaltı vardı da, hakem vermedi mi? Galatasaray’ın gollerinde yamuk mu vardı?

>> Tuncay’dan kapak!
Kapak yapmak! özellikle kulüplerin taraftar sitelerinde buna çokça rastlıyorum. Herhalde, “Ne haber, nasılmış” gibi bir anlama geliyor. O zaman ben de bu sitelerden en anlı, en şanlı olanına sesleniyorum: İngiltere’de manşetlere çıkan ve sizlerin gitti diye “aforoz” ettiğiniz “Tuncay, kapak oldu...” Bilmem uydu mu?

>> Sabah’ta olmayan haber neydi?
Dünkü Sabah’ın spor sayfalarında bir haberi aradım durdum. Ama o haber yoktu. O haber ne miydi? Şuydu; Santra programı yeni ekibiyle maç görüntüsü olmayan ve kendilerinden bir saat sonra başlayabilen Star’daki Futbolig’in arkasında kalmıştı. Eee, 90.’lığı marifet sayıp ilk 100’e sadece biz girdik diye atanların yukarı katlarda halini soran var mı acaba?

>> Bravo Kezman!
Kezman, Ankara’daki maç öncesinde takımıyla birlikte çıkıp ısınmamış. Soyunma odasında oturmayı yeğlemiş. Zico da, “Olur böyle vakalar” demiş. Semih’in şimdi attığı goller, sistemi işletişi gibi özelliklerinin yanı sıra bir de adamlığı varmış ki, şapka çıkarmamak mümkün değil.