Hayırlı olsun usta
Hayırlı olsun usta. Allah utandırmasın ve şeytana uydurmasın.
“Usta” ifadesi, Mimar Sinan kastedilerek kullanıldığına göre, bundan sonra halkın beklentisi çok yüksek olacaktır.
Mimar Sinan, ömrünün sonuna kadar çalışmıştır. “Dinlenmek” ve “yorulmak” nedir bilmemiştir.
Ayrıca yetiştirdiği elemanlar; edepte ve öğrenimde asla kusur işlememişlerdir. Koca Sinan işinde usta olduğu kadar insan ilişkilerinde de usta olmuştur. Kime neyi emanet edeceğini hep iyi bilmiştir.
¥
Belki şimdi yapacağım benzetme doğru değil ama söz Mimar Sinan ve ustalıktan açılınca aklıma geldi.
Biliyorsunuz Mimar Sinan’ın ustalık eseri, Edirne Selimiye Camii’dir. Ayrıca Edirne’de 450’yi aşkın Osmanlı eseri vardır ve bunların büyük çoğunluğu irili ufaklı camidir.
Osmanlı’ya başkentlik yapmış, böylesine tarihi bir şehrin nasıl olması gerekir? En azından sağ partilerin oy deposu olması gerekir değil mi?
Oysa Edirne CHP’nin oy deposudur. CHP’liler başta olmak üzere, Selimiye’ye karşı ne kadar hazımsız çevre varsa, hepsi de Selimiye’yi görmezden gelerek; Edirne’yi rakı ve şarap şehri olarak tanıtırlar.
Onlar öyle yapsa da Edirne’ye giren her insan, Selimiye’yi görür ve burasının bir İslam beldesi olduğunu, Müslümanların yaşadığını anlar, kabullenir.
CHP ve BDP’liler de artık Türkiye’nin bir Müslüman ülke olduğunu, iktidardakilerin de Müslüman insanlardan teşekkül ettiğini kabullenmelidirler.
Çünkü dünyanın tüm liderleri ve ülke halkları, “ustanın” sayesinde, Türkiye’nin Müslüman bir ülke olduğunu gördüler ve kabullendiler. Geçelim.
¥
Usta Başbakan R. Tayyip Erdoğan, Bakanlar Kurulu listesinde hakikaten ustalığını gösterdi ve en uygun isimleri en uygun bakanlıklara getirdi.
“Reislik” dönemini başarıyla tamamlayan Başbakan R. Tayyip Erdoğan, “ustalık” dönemine sancılı bir şekilde başlasa da her “ustanın” kaderinde sancı kaçınılmazdır.
Önemli olan bu sancıların kabineden ve partinin içinden gelmemesidir. Muhalefetin görevi sancı üretmektir, oradan gelmelidir.
Ülke olarak tek parti istibdadından ve darbelerden yakamızı yeni yeni kurtarmışken, elbette halk iktidarının karşısında, CHP ve BDP gibi zihniyetler olacaktır.
CHP, İnönü’den bu yana, halkın hakkının gaspıyla devlet zengini bir partidir. BDP de yine halkın hakkının gaspıyla, devletin zengin ettiği ağaların partisidir.
Bunlar halk iktidarlarına karşı durmayacaklar, memlekette kargaşa ve kaos çıkarmayacaklar da kim çıkaracak?
Dolayısıyla ülkenin ve milletin adına, “ustanın” yönetimindeki eksiklikleri görecek adam gibi bir muhalefete ihtiyaç vardır.
Bu sebeple; muhalefet işi de yine “ustanın” kendi kuracağı bir sistemle ve görevlendireceği insanlarla yapılmalı. Ve “usta” bunu mutlaka gerçekleştirmelidir.
¥
TBMM’de muhalefet olarak MHP yeter de artar bile. “Ustanın” tabiriyle “ortak akıl” çerçevesinde ülkeye ve millete pekala güle oynaya hizmet edebilirler.
Sözün özü; ustanın iltifata ihtiyacı yok, eleştirilere iyi kulak vermeli. Hayırlı uğurlu olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.