KARŞILIKLI meydan okumalarla tırmanan “yemin krizi” çözüm yoluna girdi. Cemil Çiçek’in yapıcı siyaset anlayışı ile CHP’den Akif Hamzaçebi ve Ali Topuz’un pozitif hareketleri ilk adımlar oldu, Başbakan da “sürç-i lisan” açıklamasıyla tansiyonu düşürdü.
Dün Çiçek-Kılıçdaroğlu buluşmasından önce Hamzaçebi ve Çiçek’le görüştüm.
Çiçek şunları söyledi:
“61. cumhuriyet hükümetinin programı okunacak, cumhuriyeti kuran parti yok! Bunu içime sindiremiyorum. Cumhuriyet hükümetinin programı görüşülürken ana muhalefetin katılmamasını da içime sindiremem!”
Bu sözleri Kılıçdaroğlu’na söylediğine de eminim.
Çiçek’in sözleri, hiç olmazsa hükümet programı görüşmelerine, yani pazartesiye kadar yemin krizinin çözülmesi amacını ortaya koyuyor.
Görüşme öncesi CHP’li Hamzaçebi’nin bana söyledikleri de şöyleydi:
“Yapıcı olmak istiyoruz. CHP’nin onurunu koruyan bir çözüme hazırız. Hukuki bir formül dayatmayacağız!”

Kılıçdaroğlu ne istedi?
Görüşmede Çiçek’e neler söylediğini Kılıçdaroğlu basına anlattı, “Çiçek çözüme katkı verecek” diye vurguladı.
Kılıçdaroğlu’nun, yemin etmek için yeterli göreceği çözüm, kendi ifadesiyle şu:
“Meclis Başkanı’nın partilerin grup başkanvekillerini çağırarak toplantı yapması ve çözüm iradesini beyan etmeleri...”
Bu kolay...
MHP’den Mehmet Şandır ve Oktay Vural zaten Çiçek’i ziyaret ettiler, görüştüler, tutuklu vekiller hakkında “partilerin ortak deklarasyon yayınlaması” fikrini esas alan bir çözüm de önerdiler.
BDP’den Sırrı Sakık ve Hasip Kaplan da Çiçek’i ziyaret ettiler ve olumlu bir görüşme olduğu için Selahattin Demirtaş dün “Çiçek’le biz de görüşmek istiyoruz” diye açıklama yaptı.
Sorunun çözümü için hiç şüphesiz AKP’nin Grup Başkanvekilleri de katılacaktır toplantıya.
Toplantıdan CHP’nin beklentisi, hemen hukuki bir formülün ortaya konulması değil, Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi, “çözüm iradesi”nin ortaya konulmasıdır.
Çiçek bunu yapacaktır; şüpheniz olmasın.

Diplomat gibi
Peki, diyelim ki Kılıçdaroğlu’nun istediği gibi parti grup başkanvekilleri Çiçek’in başkanlığında toplandılar ve “çözüm iradesi”ni ortaya koydular... Ve diyelim ki, Çiçek’in arzu ettiği gibi hükümet programı görüşmelerine katılacak şekilde CHP de yemin etti, Meclis çalışmaları normal rayına girdi...
Sonra?..
Sonrası çözümü sağlayacak hukuki formülün üretilmesidir.
BDP’nin Hatip Dicle talebinin hukuki karşılığı yok...
MHP, tutuklu vekilleri otomatikman dışarı çıkaracak kanun ve anayasa değişikliğine sıcak bakmıyor.
Peki o zaman nasıl çözülecek?
İşte Çiçek’in ihtiyatlı konuşmasının, ayrıntılara girmekten sakınmasının sebebi bu.
Gazetecilerin sorularına cevap vermeyişinin sebebi de bu konudaki zorluktur.
Erken bir ‘formül’ açıklayarak partilerde “emri vaki” duygusu yaratmaktan sakınıyor.
Diplomat gibi çalışıyor sorunu çözmek için.

Hukuki formül ne olabilir?
Kriz çözüldükten sonra bulunması gereken ‘ortalama’ hukuki çözüm ne olabilir?
Bana göre çözüm şu olabilir: Tutuklu bir kimse vekil seçildiği takdirde tutuklamaya itirazda son merci Yargıtay’dır şeklinde bir CMK değişikliği...
Son söz yüksek yargıda olacağı için MHP’nin ve CHP’nin itiraz etmesi düşünülemez.
Selahattin Demirtaş da Hatip Dicle hakkında “iç yargı yolunun tıkandığını” belirtti zaten.
‘Teyit edilmiş’ son satırım şu:
Çiçek, partilerin grup başkan vekillerini toplayacak, bu sorun çözülecektir!