‘Novi Pazar’da ilk teravih
SANCAK/SIRBİSTAN—Nasip oldu, bu seneki ilk teravih namazını Sancak’ta ‘Altun Alem’ camiinde kıldık. Sancak, Balkanlarda Sırbistan ile Karadağ arasındaki koridorda, merkezi “Yeni Pazar (Novi Pazar” diye bilinen ve Boşnak Müslüman nüfusun çoğunluğunu teşkil eden bir bölge.
Tarihî kayıtlara göre buraya “Sancak” denmesinin sebebi, Osmanlı Devletinin Avrupa’daki son sancağının burada kalmış olmasıdır. Pek çok İslâm beldesinde olduğu gibi burada da “sınır ihtilâfları” var. Şöyle ki, ‘sancak’ bölgesinin yarısı Sırbistan’dayken diğer yarısı Karadağ toprakları içinde. 2002 nüfus sayımına göre 530.000 olan nüfus ve büyük olmayan toprak parçası ikiye bölünmüş durumda. Böyle bir bölgede, ‘barış’ kalıcı olabilir mi?
İHH İnsanî Yardım Vakfı’nın çalışmalarını yerinde görmek ve izlemek maksadıyla vaki olan dâvet neticesi bu ecdat yadigârı şirin bölgedeyiz. Sancak’ın bazı şehirlerini ve köylerini ziyaret etme imkânı bulduk. Her türlü olumsuz şartlara rağmen insanların inançlarına bağlı kaldığını görmek gerçekten sevindirici. Bir çok yönüyle Sancak, Anadolu şehirleri gibi. Yemyeşil, tertemiz ve camilerle, minarelerle, ezan sesleriyle süslenmiş bir bölge. Kendinizi şirin bir Anadolu kasabasında ya da ilçesinde hissedebilirsiniz...
Ramazan ve teravih heyecanı Sancak’ta da, ‘Novi Pazar’da da en canlı şekilde hissediliyor. İlk teravihi Sancak’ın merkezi kabul edilen (bir anlamda başşehir) ‘Yeni Pazar’daki ‘Altun Alem’ Camiinde kıldık. “Altun Alem” Camii, Osmanlı’dan miras kalmış, sade, tarihî bir cami. Caminin restorasyonu tamamlanmış ve bu yıl kılınan “ilk teravih” ile yeniden ibadete açılmış oldu.
“Yeni Pazar”da ve bütün Sancak’ta teravihler 8 (sekiz) rekât olarak kılınıyor.
“Kolaymış, biz de orada kılalım” diye sevinmeyin. Çünkü 8 rekât olarak kılınan teravih namazı “hatim” ile kılınıyor. Yani imam efendi, 8 rek’âtte bir cüz Kur’ân okuyor ve böylelikle 30 günde, 30 teravihde bir “hatim” okunmuş oluyor.
Sancaklıların ifadelerine göre Sancak’taki her evden ortalama bir kişi zengin Avrupa ülkelerinde çalışıyormuş. Almanya, İsviçre gibi ülkelerde çalışan işçiler Sancak’ta nisebeten bir ‘zengin’lik kaynağı olmuş. Fakat sanayi yok, fabrikalar yok. Görüldüğü kadarıyla tarım ve hayvancılık yaygın. Yeşil ovalar, ekili tarlalar dikkat çekiyor.
Aslında Sancak da “kıyamet alâmetleri” olan müstehcenlik kıskacında. Ama şükürler olsun ki “tam tesettür”e riayet edenler de var. Ve yine şükürler olsun ki camileri dolduranlar daha ziyade 20 yaş altı gençler... Gençler “hatim”li teravihi fire vermeden kıldılar. İnşallah “sancak” dalgalanacak. Ayrıntılı “not”ları daha sonra aktarmak niyetiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.