Yetmiş yıldır normalleşmesi beklenen ülkemizdeki gelişmeler, bir İsrail hükümetini, bir de CHP’yi çok rahatsız etti.

CHP ve İsrail hükümetinin Türkiye politikası tıpatıp benzeşmekte. Ülkemizin ister iç, ister dış meselesi olsun, her ikisinin de ortak kaygısı ve düşüncesi hiç değişmedi.

Generallerin emekliliklerini istemeleri; CHP ve “nemalanmacı” kaymak tabakası ile İsrail hükümetini çok üzdü.

Bilirsiniz eskiler ya da siyasette duayen olanlar hep derler ki;

“Türkiye’yi yönetecek hükümetler, CHP’nin söylediklerinin ve istediklerinin tam tersini yapsınlar, memleketi pek ala idare etmiş olurlar.”

Başbakan R. Tayyip Erdoğan, Davos’ta İsrail’e rest çektiğinde de ilk rahatsız olanlar yine CHP’liler olmuş ve dış politika adına eleştirmişlerdi.

Başbakan’ın resti, Türkiye’de ve dünyada bayram havası estirirken, bir tek CHP’lilerde matem havasına sebep olmuştu. Geçelim.

•

Vatandaş diyor ki;

“Herhalde bundan sonra artık muhtıra vermek yerine istifa veya emeklilik dilekçesi verirler.”

Dünyanın neresinde olursa olsun; korkutulmuş ve sindirilmiş toplumlarda; baskı, şiddet, zorlama ve benzeri darbelerin ömrü 70 ile 90 yıldır.

Eee bizdeki de yeter artık. Yetmişi değil, sekseni devirdik, doksana varıyoruz. Dört neslin hayatı çar çur edildi, dünyaya geldiklerine pişman edildi.

Evet, tam dört nesil gün yüzü görmedi. Korku, endişe, şüphe, tehdit, açlık, işsizlik, cesaretsizlik, kimliksizlik ve kişiliksizlik arenasında yaşadı.

Mevcut iktidarı yöneten kadroya ve TBMM’ye şöyle bir bakalım.

CHP dışındaki bütün vekillerin anne, baba ve diğer büyüklerinin hikâyelerini dinleyin, hepsi de malum zihniyetten çekmiştir.

Bir tek CHP’liler her zaman olduğu gibi imtiyazlı yaşamışlardır. Kanunun işlemediği, kanun adamlarının önünde ceket iliklediği tek kesim, Milli Şef döneminden itibaren CHP zihniyetine mensup vekiller ile onların ağa babaları olmuştur.

AK Parti kapatma davasında, Genelkurmay Başkanlığı’nca hazırlatıldığı iddia edilen irtica sitelerinin kara propagandasında, HSYK başta olmak üzere, Anayasa Mahkemesi ve devletin diğer kurumlarındaki malum kişi ve kişilerin, (şimdi artık yoklar) millete neler çektirdikleri unutuldu mu?

•

İster inanılsın, ister inanılmasın, ister kabul edilsin, ister reddedilsin, ülkemizi ve halkımızı benimseyen her samimi vatandaşımız şunu pek ala bilmektedir.

Allah bu iktidarla Türkiye’yi çok büyük felaketlerden korumuş ve kollamıştır. Bu millet ve memleket, geçmişte öyle çok şeyler yaşadı ki, artık son bulmalıydı.

En canlı yaşadığımız hadise ise Ergenekon meselesidir. Ne garip dehlizlerden geçtiğimizi herkes gördü ve yaşadı.

Dağlarda teröristlerle mücadele etmesi gerekenler, masum halk üzerine oyunlar sergilemiş, hatta vatandaşın salatalık bahçesini bile fişlemişlerdi.

İnşaallah ülkemiz artık bu karanlık günleri bir daha görmeyecektir. Yeni bir Türkiye ufukta şahlanarak büyüyor.

Elbet sular hemen durulmayacaktır. Koca bir rant imparatorluğu sona eriyor çünkü.