Geçmişi anlamadan, geleceği tayin etmek zordur..
Bilineni bir kere daha, hatta çok kereler tekrar etmekte fayda vardır. ülkelerin ve insanların gelecekleri, geçmişten getirdikleri ile şekillenir. Bir ülkeyi imar etmek veya yıkmak istiyorsanız, geçmiş tecrübelerden yararlanmak zorundasınız.
Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir dikta rejimi, halkı hiçe sayarak başarıya varmamıştır. Bugünün Türkiye’si eğer, başı dik, güçlü ve kuvvetli bir şekilde dünya arenasındaki yerini almak istiyorsa, bunu halkı arkasına alarak yapmak mecburiyetindedir ve mevcut iktidarın arkasında da böyle bir güç vardır.
Bütün dikta rejimleri, zamanı geldiğinde halkın karşısında erimiş ve gitmiştir. İşte Komünist ve Sosyalist blokların hali ortadadır. Zorla hiçbir halka, hiçbir diktatör, bir şey yaptıramaz. Günü geldiğinde her diktatörün zincir halkaları bir bir kırılarak, özgürlüğe yol açılır. Dünya böyle örneklerle doludur.
Her ne kadar dünyada Komünizm ve Sosyalizm iflas etmişse de, Türkiye’de belli çevreler, kimi zaman Komünizme, kimi zaman Sosyalizme sığınarak, içinde yaşadıkları ülkeye ve halkına uymayan, uyması da mümkün olmayan bir ideoloji peşinde halkla ve halkın iktidara getirdikleriyle mücadele etmeyi sürdürmektedirler.
Elbet malûm zihniyet, bu hali, bugün sergilemiyor. Geçmişte de sergilemiş. Ve öyle sanıyorum ki; Komünizmin ve Sosyalizmin kötü artıkları, sadece Türkiye’de var. 21. yüzyılda artık dünyanın hiçbir yerinde kendi milletinin değer yargılarıyla savaşan bir başka ideoloji de yoktur.
Bu çerçevede geçmişe bir yolculuk yapalım ve Menderes döneminde duralım.
Ankara’da 29 Haziran - 3 Temmuz tarihleri arası Cumhuriyet Halk Partisi 8. Kurultayı toplanır. Kurultay kapanışında yayınlanan bildiride bir cümle çok dikkat çekicidir. “Millet, Demokrat Parti’yi 14 Mayıs’ta iktidara getirmekle aldanmıştır.”
Bu söz, Adnan Menderes’i derinden yaralar. 28 Şubat 1951'de bütçe müzakereleri sırasında bu konuda İsmet İnönü’ye şöyle seslenir: “Ortada zahiri dahi olsa, hiçbir sebep yokken, daha ilk günden hücuma geçmiş olmasını; ancak kendilerini seçmemiş olan milli iradeye karşı duydukları bir infialin ifadesi saymak icab eder. 14 Mayıs'ta milletin aldanmış olduğunu söylemek için üç ay geçmesine dahi sabır ve tahammül gösterememişlerdir. Bu bahse girmekten asıl maksadım, partiler arası münasebetleri zehirleyen bir zihniyete işaret etmekti. Bu iddialarıyla Halk Partisi'nin başında bulunanlar, memleketi kendilerinden başka kimsenin idare edemeyeceğine ve kendileri olmadığı takdirde memleketin her türlü korkunç tehlikelere maruz bulunacağına dair bir fikri sabite kapılmış olduklarını gösteriyorlar. Bu adeta kendilerinin bu memleketi idareye mintarafillah memur edildikleri kanaatine dayanır.” (Ayın Tarihi, Şubat 1951, sy. 207 sh. 256-260)
Burada yeni nesiller için “mintarafillah” kelimesini izaha gerek var sanırım. “Kendilerini Allah tarafından görevlendirilmiş kabul ediyorlar” demek istiyor. Bu konuda Rahmetli Menderes’e katılmak mümkün değil. CHP zihniyetine böyle bir yakıştırma, hiç ama hiç doğru olmaz. Sözün mânâsı, hem laikliğe, hem CHP’lilere terstir.
Dün bugünden hiç farklı değil maalesef. 1954 yılı başlarında, milli gelir artışı yüzde 40’lara varır ve bu artış, halka refah olarak yansır. Demokrat Parti kendisini anlatmak şöyle dursun, CHP’nin iftira ve yalanlarına cevap yetiştirmeye çalışmaktadır. Ve tabiî bugün olduğu gibi CHP o gün de medyada çok güçlüdür.
CHP’nin yayın organı “Ulus Gazetesi'nden” bir haber; “DP, seçimlerde 60 milyon lira harcadı.” O gün için büyük para. Bu haber üzerine parti bir açıklama yapar ve şöyle der.
“Ulus Gazetesi’nin bu haberi, Türk Milleti'nin vicdanının para ile satın alma mânâsını vermeye kalkışmak suretiyle Türk Milleti'ne hakarettir. Seçim neticelerini şen’i bir surette lekelemeye çalışmaktan ibarettir. Büyük milletimizin apaçık tecelli eden iradesini olduğu gibi kabul etmek yerine, en adi türden yalan ve iftiralara girişmek ve asil milletimize dil uzatmak, siyasi ahlâktan mahrumiyetin ibret verici delilini teşkil eder.”
Oysa haberin zerresi doğru değildir, seçimlerde harcanan para, “1.5 milyon liradır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.