“Yazarlık kabiliyetimi nasıl geliştirebilirim?”
Bir okuyucumuz, 21.08.2011 tarihli “Başarının sırrı kendini keşfetmek” başlıklı yazımız üzerine şu e-postayı gönderdi:
“Muhasebe ve finansman öğretmeniyim. Bu mesleği hasbelkader seçtim. Ama benim iştiyakım yazmak. Öğrencilerimle daha çok sohbet etmek, yol göstermek, bir nevi rehberlik etmek isterim. Gazetede iki yazım yayınlanmıştı. Bu sahadaki istidadımı nasıl geliştirebilirim?…”
Yazmak isteyenlerin özellikle şu noktaları nazara almalarını tavsiye ederiz:
1- Her meslek veya iş için birinci madde istemektir. Sadece isteyip geçmek değil, ısrarla istemektir. Zaten her şey, isteklerimiz sonucunda verilmiyor mu? Biz isteriz, Allah yaratır…
Duâ, istemek demektir aynı zamanda. Kadıyü’l-Hâcât olan Cenâb-ı Hakk’ın “Duânız olmasa ne ehemmiyetiniz var?”1, “Bana duâ edin, size cevap vereyim”2 buyurarak bizi ısrarla istemeye, duâya dâvet etmesinin sırlarından birisi bu.
Israrlı, devamlı ve şiddetli arzular, talepler, istekler meyveye dönüşür. Bediüzzaman duânın;
l Kulluğun esası, bir sırrı.
l Rahmet hazinesinin bir anahtarı olduğuna dikkat çeker. Yazı ve edebiyat dünyasının kapısı da “istek anahtarı”yla açılabilir.
Her isteyen, isteğinin derecesine göre sonuç alır. Kimi zaman da, kaderin başka yöne sevketmesiyle, o isteğe ulaşamayabilir. Ancak, muradına erenler, mutlaka büyük bir iştahla isteyenlerdir.
2- 21.08.2011 tarihli bu köşedeki yazıda yer alan altı maddeyi iri puntolarla yazıp göreceğiniz bir yere asınız.
3- Yazarlık dahil pek çok mesleğin yüzde birinin kabiliyet, yüzde 99’unun ise çalışmak olduğunu da bu maddelere ilave edin. Unutmayın:
Hiç kimse meslek sahibi ve yazar-çizer doğmaz. Bütün meslekler ve sanatlar gibi, yazmak öğrenilebilir. Alıştırma, temrin, antreman şart.
4- İyi bir yazar olmak için iyi bir okuyucu olmak gerekir. Her okuyan yazar olmaz, ama yazar olmak için mutlaka okur olmalı. Okumayan yazamaz. Elektrik veya elektronik bir cihaz şarj olmazsa çalışmaz, aydınlatamaz. Çeşme su dolmazsa ab-ı hayat akıtamaz.
5- Yanınızda bir kalem ve bir bloknot bulunsun. Tedai-yi efkâr denen fikir çağrışımları, ilhamlar, sünuhatlar âniden kalbe doğarlar. Gezdiğinizde, okuduğunuzda zihninizde tedai-i efkâr denen fikir çağrışımları olacaktır. Zamanla onlardan çok güzel değerlendirmeler, çarpıcı fikirler çıkar.
6- İyi bir gözlemci olun. İnsanların, mekânların ve hadiselerin farklı boyutlarını yakalamaya çalışın.
Yarın devam edelim.
NOT: Okuyucularımızın Kadir Gecelerini tebrik eder, İslâm ve insanlık âlemi için hayırlara vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ederim.
Dipnotlar: 1-Kur’ân, Furkan Suresi, 77.; 2-Age, Mü’min Suresi, 60.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.