“Yazarlık kabiliyetimi nasıl geliştirebilirim?” (2)
Dünden devam ediyoruz:
7- “Beliğ cümleler, edebî tabirler kullanacağım” diye kendinizi zorlamayınız. Evvelâ içinizden geldiği gibi düşündüklerinizi kâğıda dökün. Sonra bir daha okuyup, gerekli düzeltmeleri yaparsınız. Zamanla üslubunuz da oturacaktır.
Lafız, söz, mânânın elbisesidir. Elbise düzgün olmalı, ama asıl olan manadır. Süslü, edebî cümleler yerine, mânâya, anlatmak istediğiniz şeye, düşüncelerinize ağırlık vermelisiniz. Esas güzellik, süs ve derinlik mânâda olmalı.
8- Yazma sanatı, kompozisyon, gramer/dilbilgisi, noktalama işaretleri, yazma teknikleri vs. gibi kitaplar da okumanızı tavsiye ederim.
Daha ziyade branşınıza yönelik veya sevdiğiniz mevzu ile ilgili kitapları okuyun: Tarih, edebiyat, teknik, sosyal konular gibi.
Özellikle Risâle-i Nur’u okumalısınız. Zira, başta iman esasları, İslâm şartları, ahlâk, ukubat vs. olmak üzere, bütün İslâm ilimleri literatüründe geçen mefhumları (kavramları) izah ve ispat eder. Kur’ân’ın ve Hadislerin, Sünnet-i Seniyye’nin tefsiri olduğundan aynı zamanda muhteşem bir “kişisel gelişim” veya “nefis terbiyesi” kitabı olduğundan, hafızamızı, zekâmızı geliştirir, hayalimizi nerede nasıl kullanacağımızı öğretir. Düşünmenin, tefekkürün formüllerini verir. Aklı, kalbi inkişaf ettirir.
Ve bilhassa Muhakemat’ı ve özellikle İkinci Makale olan Unsuru’l-Belağat’ı müzakereli ve mütalâalı okumalısınız.
9- Mutlaka çok okumalı. Yazmaktan ziyade, okumalısınız. Zira, şarj olmayan bir telefon ve dolmayan bir akü çalışmaz…
10- Okumayan anlayamaz, anlamayan yazamaz…
11- Bilen konuşur, okuyan öğrenir, bilen yazabilir.
Prensibimiz şu olmalı: Dolu kâğıtları boşaltın, boş kâğıtları doldurun... Yani, bol bol okumalı ve okuduklarınızdan anladıklarınızı kâğıtlara geçmelisiniz.
Okuduklarınızı yazar, yazdıklarınızı anlatırsanız, hitabet kabiliyetinizi de geliştirebilirsiniz…
12- Yazılarınızda “5 N, 1 K” formulü uygulayabilirsiniz: Ne? Ne zaman? Nerede? Nasıl? Niçin? Ve kim?
13- Hatıra, günlük tutmaya çalışın. Günlük derken, hergün yazmanız gerekmez. Zaman zaman karşılaştığınız enteresan olayları, çarpıcı hadiseleri günlüğe geçirin.
Okuduğunuz bir kitaptan, yazıdan aklınızda kalan veya size çarpıcı gelen bir meseleyi, bir sözü, vurucu bir cümleyi de kendi üslubunuzla yazabilirsiniz.
14- “Günde bir yazı yazmalıyım” diye bir program yapabilirsiniz.
15- Yazı ve denemelerinizi, yazdığınız yazıları Bizim Aile, Genç Yaklaşım, Can Kardeş dergilerine, Yeni Asya gazetesine göndermeye devam ediniz. Önemli olan yayınlanıp yayınlanmaması değil, düzenli yazarak meleke kazanmanızdır.
16- Çağın insanının ömrü kısa, zamanı az, işleri çok. Uzun yazıları okuyamaz. Uzun cümleleri de… Mümkün olduğunca kısa cümlelerle, özlü yazmalısınız…
Ve illa anahtar cümlemiz: Okumak, okumak ve okumaktır!
Dolu kâğıtları boşaltmak, boş kâğıtları doldurmak temennisiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.