Libya'da bir diktatör daha devrildi. Tunus'ta başlayan Arap baharının domino etkisi Kuzey Afrika turunu tamamlamış oldu.

Şimdi gözler Suriye'de.

Suriye'den gelen haberler diktatörlerin ders almadığını gösteren cinsten.

Devlet eliyle sürdürülen şiddet dur durak bilmiyor.

Muhalefetin protesto gösterileri aralıksız devam ederken hükümet güçleri de şiddetin dozunu eksiltmiyor; vuruyor, kırıyor, öldürüyor, tutukluyor, evlere baskın veriyor.

Suriye'de devletin protestolara müdahalesi bağlamında öldürdüğü vatandaşının sayısı iki bini çoktan geçti.

Humus'ta Lazikiye'de, Halep'te Menbiç'te, Der'a'da, Şam'da, Deyruzzur'da hükümet, öldürmeye tutuklamaya evlere baskın vermeye devam ediyor.

Dış dünyadan ziyaretler gerçekleşeceği zaman hükümet kuvvetleri çekiliyor, heyetler gidince dönüyorlar ve baskıya devam ediyorlar.

Göstericilere ateş açılmayacak emri verdiğini ve dostlarının kendisine ikazlarını kabul ettiğini söyleyen Esed dünya ile dalgasını geçiyor.

Sadece söz veriyor ama emrindeki kuvvetler halka zulmetmeyi sürdürüyorlar.

En son BM Genel Sekreteri Esed'in sözlerini tutmadığını ilan etti.

Suriye yönetimini savunanlar ise bölgede oynanan büyük oyuna dikkat çekerek Türkiye'yi ve aynı politikayı takip edenleri eleştiriyorlar.

Eğer bölgede bir oyun oynanıyorsa bu oyunu tahrik ve teşvik edenin bizzat Esed yönetimi olduğunu görmezden geliyorlar. Muhtemel müdahaleye gerekçeyi takip ettiği politikalarla bizzat Esed hazırlamıyor mu?

Geçen yazımda belirttiğim gibi diktatörler ders almazlar. Esed de ders almıyor.

Benim bugün asıl temas etmek istediğim husus bunca baskıya rağmen Suriye halkının direnişini sürdürmesidir.

Düşünün bugün sokağa çıkıyorsunuz yakınınızdaki arkadaşınız öldürülüyor. Siz yarın yine çıkıyorsunuz. Eviniz basılıyor, hakarete uğruyorsunuz yakınlarınız tutuklanıyor, öldürülüyor. Siz akşam tekrar gösterilerde boy gösteriyorsunuz.

Bir gün değil beş gün değil. Aylardır direniyorsunuz.

Doğrusu halkın bu cesaretini kutlamak gerekir.

Ölüm kusan silahlara karşı bu direniş kolay değil.

Anlaşılan Suriye halkı da korku duvarını aşmış.

Baskılara rağmen gösteriler sürüyor. Ya baskı olmasa gösterilerin büyüklüğünü düşünün.

İşte Esed de göz açtırmamak için baskıyı artırıyor.

Ben bu mübarek gecenin sabahında Suriye direnişçilerini tebrik ediyorum.

Baas baskısına rağmen bu direniş yürek ister.

Direniş bir taraftan Suriye halkının cesaretini gösterirken öte yandan Suriye diktatörünün de ne büyük bir zalim olduğunu gösteriyor.

Esed'i İngiltere'de okumuş demokrasi, özgürlükler ve insan hakları nedir bilen kültürlü bir adam olarak tanıdık. Babasının koltuğuna oturduğunda halk biraz nefes almıştı ve ona sempatiyle bakıyordu. Bu süreçte gereken reformları yapabilir ve kahraman olabilir, yine aynı mevkide bu sefer seçilmiş olarak kalabilirdi. Tüm uyarılara rağmen o Baas politikalarını ve babasının yolunu tercih etti.

Babasına en ciddi isyan Hama ile sınırlıydı. Oysa şimdi bütün Suriye ayakta.

Halk yılmıyor, susmuyor direniyor.

Ben Suriye halkının bu direnişini hayranlıkla takip ediyorum.

Vallahi bu direniş yürek ister.

Adamın şakası yok, öldürüyor.

Suriyeli ise ölüme meydan okuyor.

Müthiş.