Hem Ramazan, hem Cuma, hem Kadir Gecesi, hem Sultan Alpaslan'ın Malazgirt Zaferinin yıl dönümü... 'Üçü bir arada'nın bile üstünde.

İşte böyle bir zamanı yaşamak nasip oldu bize bu sene.

Ne diyelim, Rabbül âlemin dualarımızı kabul buyursun, günümüzü gecemizi mübarek etsin.

* * *

Nehir kenarında abdest alırken bile suyu israf etmemeyi öğütleyen hadis-i şerif, çok çarpıcıdır.

Afrika'daki kuraklık manzaraları, tam iftar sofrasındayken her akşam evlerimize haber bültenlerinden konuk olmasaydı, belki toplanan yardımlar daha az yekûn tutardı.

Çok etkileyici görüntüler seyrettik.

Bazen bakmak zor geldi, lokmayı yutmakta zorlandık.

* * *

Küçücük çocukların cılız bedenlerini görünce, onların bir yudum suya, bir lokma ekmeğe ulaşmakta güçlük çektiklerini işitince, boğazımız düğümlendi.

Somali için bütün Türkiye seferber oldu.

Küçük çocuklar bile biriktirdikleriyle katkıda bulundu.

* * *

Diyanet, Kızılay, Kimse Yok mu, Deniz Feneri, Cansuyu gibi dernekler, yayın kuruluşları, yardım kampanyalarıyla ihtiyaç sahiplerine destek verdiler.

Başbakan Erdoğan da bu yardım kampanyasına destek verenlere birkaç defa teşekkür etti.

O konuşmalar, CHP'lileri rahatsız etmiş, iyi mi?

Konya Milletvekili Atilla Kart, İçişleri'ne soru yöneltti.

Başbakan nasıl Deniz Feneri'nden söz edermiş!

* * *

Böyle bir zamanda o teşekkür cümlelerinden rahatsızlık duymak, gerçekten düşündürücü.

Bu konuda Deniz Feneri'nden gelen açıklamadan birkaç cümle aktarmak aydınlatıcı olacaktır.

* * *

"Türkiye Deniz Feneri Derneği ile ilgili olarak bugüne kadar CHP ve İşçi Partisi dışında, herhangi bir suçlama yapılmadığı gibi; derneğin yöneticileri de tutuklu değildir.

Sayın Kart, isnatta bulunduğu konuyu çok iyi bilen birisi olmasına rağmen, CHP'nin en baştan beri uyguladığı isim üzerinden yansıtma ve karartma taktiği ile Ramazan ayını da fırsat görerek Deniz Feneri Derneğini suçlayarak, toplumun yardımlaşma ve dayanışma duygularını tahribe yönelik yeni bir kampanya başlatmıştır.

* * *

13 yıllık faaliyet döneminde Türkiye'de ve dünyada insani yardım konusunda örnek ve model oluşturan Deniz Feneri isminin, Başbakan'ın Somali yardımlarına ilişkin olarak zikretmesinin çok haklı gerekçeleri vardır.

Deniz Feneri, bir hafta gibi kısa bir sürede afet bölgesinde gıda dağıtımları yapmış, ayrıca bir hastaneyi hizmete açarak bugüne kadar çoğunluğu çocuklardan oluşan 1.500 kişiyi araçlarla kamplardan hastaneye taşımış, muayene ve tedavilerini gerçekleştirmiştir.

Yapılan tedavilerle ölüm kamplarından canlar kurtardığını, yapılan tüm bu çalışmaların milletimizin merhametinin bir tezahürü olduğunu hatırlatmak isteriz."

* * *

Dernek yetkilileri herhalde bu açıklamayı CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'a da göndermişlerdir.

Aldığı mektubu kamuoyu ile paylaşmasını bekler misiniz?

"Sorduğum soru üzerine bana böyle bir açıklama geldi" diye sizlere ve bizlere de bildirir mi dersiniz?

Kimse o kadar dürüst değil maalesef.

İşte bu yüzden Deniz Feneri'ni karalama kampanyasının bir parçası olan o tür hareketler, rahatsızlık verici.

İnsanlarımızın yardımseverliğine gıpta etmek varken, dünyanın her köşesine yardım ulaştıran, fakir fukarayı doyuran ve hasta olanları tedavi götüren derneklere teşekkür etmek dururken, çatlak sesle suçlamak, en basit ifadeyle ayıptır.

Soru: Siyaset nasıl çirkinleşir?

Cevap: İşte bu şekilde!