Kemal Belgin

Kemal Belgin

Hakan Şükür bu kadar büyük!

Hakan Şükür bu kadar büyük!

Ve Hakan Şükür, Galatasaray’ı bıraktığını açıkladı. Yanlış okumadınız; Galatasaray Hakan’ı değil, Hakan Galatasaray’ı bıraktı. Ne acı değil mi? Sen, üç sezonu hariç, 13 sezon takımı sırtla, ülkede kırılmadık ulusal, uluslararası rekor bırakma, sonra seni türlü vücut çalımlarıyla ekarte etmeye çalışsınlar. Ve de, sana büyük kıyak gibi, jübile yapalım önerisini getirmeye hazırlansınlar… Ama büyük insanın, büyük futbolcunun, büyük sportmenin cevabı, tarihe düşülecek kadar önemli ve değerli… Aynen şöyle: "Benden önce bu takıma emek veren, yıllarca oynayan arkadaşlarıma jübile yapmadınız. Şimdi ben bunu kabul edersem, onlara ayıp etmiş olurum… Bu yüzden, ya devam ederim, ya da bırakırım…” Şimdi artık Galatasaray, Hakan Şükür’süz kalmıştır. Bu ne demektir? Futbolu bir kenara bırakıp, futbolu birinci derecede etkileyen unsurları ele alalım. Hakan, takım parasız kaldığında, transfer taksitleri, primler ödenmediği en kritik dönemlerde arkadaşlarına cebinden çuvalla ödünç vermiştir. Bu miktarlar öyle az buz değildir… üç-beş bin dolarlara varan rakamlardır. Bazı gençlerden geri de alınmamıştır. Takım kriz içine girdiğinde hep birleştirici, Galatasaray aşkı ve sevgisi aşılayıcı olup, umulmadık, beklenmedik başarılarda aslan payına sahip olmuştur. özel hayatındaki inanılmaz mazbutlukla bütün takıma örnek olmuştur. Ne gece hayatı, ne tuhaf yerlerde görünme, ne sporcuyu bitiren kötü alışkanlıklar yerine hep baba ocağı veya aile ocağında yaşamıştır. Bu yüzden de takımda kötülüklere meyilli olanlar Hakan’dan utanarak doğru yolu bulmuşlardır. İslam dinini en çağdaş biçimde uygulayan da Hakan’dır… Neredeyse ve de özellikle sporcu olarak bu yüzden tam anlamıyla örnek alınacak bir insandır… Saha içindeki centilmenliği ile de ön plana çıkmıştır. Ya futbolculuğu… Bana göre, Galatasaray’a UEFA Kupası’nı ve dört yıl üst üste şampiyonluğu kazandıran bir numaralı adam Hakan’dır… Aynı Hakan, Milli Takım’da aynı rolü oynamış ve başarmıştır. Hakan, ülke futbolunu rakip sahaya yerleştiren, rakip ceza sahasına sokulmaya alıştıran futbolcudur da, aynı zamanda… Arkasındaki bütün takımı oyuna çeken bir numaradır… Hakan, futbolda bir fenomendir. Şimdi Galatasaray’da olduğu kadar, Milli Takım’da da Hakan’sız dönem başlamıştır… Göreceğiz bakalım, atıp tutanları… Ben 1994’den beri hep şunu söyledim ve yazdım: “Ey teknik direktörler; birinci vazifeniz, önümüzdeki yıllarda acilen yeni Hakanlar bulup, yetiştirmek olmalıdır. Yoksa dibe vuracak ülke futbolunun halinden sizler sorumlu olacaksınızdır…” Ve de çok önemli… Türk futbolu yaklaşık on yıldan beri uluslararası alanda bu Hakan Şükür sayesinde konuşulur olmuştur… Şimdi kimi konuşacak futbol dünyası bunu çok merak ediyorum… Ve böyle bir futbolcuya, Batı’ya açılan penceremiz diye bildiğimiz Galatasaray bunu yapıyor… Ne acı! Yazımızı Hakan Şükür’ün korkunç koleksiyonundan rakamlar vererek bitirelim… Kazandığı Kupalar: UEFA Kupası (1), Lig Şampiyonluğu (8), Türkiye Kupası (5), Cumhurbaşkanlığı Kupası (3), Başbakanlık Kupası (1)… Hakan’ın başarıları : 2002 Dünya Kupası üçüncülüğü, kaptan olarak, Dünya Kupaları’nın en hızlı golü (Güney Kore, 11. saniye), A Milli Takım’da en çok gol atan oyuncu (51), Avrupa Kupaları’nda en çok gol atan Türk (39), Türkiye Ligi’nin en çok gol atan oyuncusu (249), Galatasaray’ın ligde en çok gol atan futbolcusu (228), Türkiye Ligi gol kralı (3 defa), 1996-97 Bronz ayakkabı (38 gol), İFFHS 1996-97 Dünya gol kralı… Umut eder ve beklerim ki, bu ülke böyle bir futbolcu daha yetiştirir. Yetiştiremezse, Hakan muhalifleri oynayıverirler…


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi