Kemal Belgin

Kemal Belgin

Kaka ile Eto'o'yu tanır mısınız?

Kaka ile Eto'o'yu tanır mısınız?

Brezilya’nın müthiş futbolcusu ve halen İtalya’nın Milan takımında oynayan Kaka, FİFA tarafından yılın futbolcusu seçildi. Bu müthiş oyuncu son olarak da Dünya Kulüpler Şampiyonası finalinde Arjantin’in Boca Juniors takımını tek başına yerle bir etmişti.

Peki, Barcelona’nın Kamerunlu futbolcusu Eto’o’yu nasıl tarif edelim… İspanya liginde geçtiğimiz son üç yıla damgasını vuran, yılın futbolcusu seçilen bu Kamerunlu da Catalanlar’ın göz bebeği… Hatta kendisine yöneltilen ırkçı davranışlar sebebiyle daha da fazla sempati kazanmaya başladı.

Şimdi bu iki futbolcuyu durup dururken neden yazı konusu yaptığımı merak edebilirsiniz. Hemen açayım… Bundan yaklaşık dört beş sene önce, Türkiye Süper Ligi’nin köklü kulüplerinden Gaziantepspor menajerler aracılığıyla takıma yabancı futbolcu arayışına çıkmıştı. İlk teklif edilenler arasında da Brezilyalı çok genç bir isim vardı. Bu futbolcunun gelecekte çok önemli yerlere gelebileceğini vurgulayan menajerler, sundukları kasetlerde de futbolcunun yaşından büyük işler yapabildiğini sergilemişlerdi. Ancak ne var ki, Gaziantepspor yönetimi, bu kadar genç ve henüz ne olduğu açığa çıkmamış bir çocuğa para ödemeyeceğini belirtip, menajerlerden futbolda oturmuş diye anılan deneyimli oyuncu istemişlerdi. Yani bugünkü Kaka, Gaziantepspor tarafından alınmamıştı. Kaka’nın yerine kim alınmıştı, şimdi anımsamıyorum ama, kaçan balığın büyüklüğünü görebiliyor musunuz?

Gelelim Eto’o’ya… Bu futbolcunun Türkiye ile olan macerası daha da ilgi çekicidir. Bundan dokuz yıl önce, Eto’o, daha 17 yaşına yeni girmişken menajeri tarafından İstanbul’a getirilmiş ve önce Fenerbahçe’ye sunulmuştu. PAF, yani alt yapı takımına alınması teklif edilmiş, yetenekleri sayesinde de kısa zamanda A takımına yükseleceği garantisi verilmişti. Ancak ne var ki, o dönemin Fenerbahçe yönetimi, takımda ancak hazır oyuncuların oynayabileceğini ve böylesine genç bir Afrikalıyı beklemeye tahammül demeyeceklerini dile getirmişlerdi. Bunun üzerine Eto’o’nun menajeri İstanbul’daki diğer işlerini daha rahat takip edebilmek amacıyla futbolcusunu Türkiye’deki bağlantısı Avukat Ali Kemal’e emanet etmişti. Ali Kemal bey de Eto’o’yu yanında çanta gibi taşıyamayınca, halen Kadıköy’ün Moda semtinde faaliyetini sürdüren berber Süleyman’a bırakmıştı. Bugünün büyük yıldızı, o günün çocuğu Eto’o da dükkanda bir köşede akşama kadar çay içe içe vakit geçirmek zorunda kalmıştı. Sonra menajer futbolcusunu alıp İspanya’ya gitmişti.

Bayramlık bir yazı oldu değil mi? Eh biz kendi Semih’imizi bile kaç sene sonra fark etmedik mi? Daha doğrusu bir kırmızı kartın azizliği ile anlayamadık mı?

Bütün İslam aleminin, okurlarımın ve dostlarımın mübarek Kurban Bayram’ını saadetlerle, huzur ve refah içinde geçirmesini dilerim…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi