Ey Kürt! Titre ve kendine dön

Ey Kürt! Titre ve kendine dön

Türkiye uzun yıllar sürdürdüğü inkarcı politikaların bedelini bugünün kuşakları üzerinden ödüyor ne yazık ki.

Kürtler için ‘’Dağ Türkü’’ diyenler keyifli bir emeklilik sürdüler ama binlerce genç emekli olma yaşını hiçbir zaman göremedi.

PKK’nın güç ve kan kaybettiği bir dönemde atılacak adımlarla kolaylıkla çözülecek sorun, bugün itibariyle içinden çıkılması çok zor bir hal aldı.

Aslında sorunun temelinde Cumhuriyet’in merkezi devlet ve Türkçülük algısı yatıyor.

Yerinden yönetim, anadilde eğitim gibi talepler anında bölünme korkusunu akıllara getiriyor.

Zamanında atılmayan adımların acısı bugünün kuşaklarından çıkıyor ne yazık ki.

Bu zihniyetin en köklü temsilcisi CHP hala aynı kafada.

Çözüme destek görünüp tekerleğe çomak sokmayı sürdürüyor.

Türkiye’nin bugün bir Kürt sorunu varsa, bu CHP politikaları yüzünden var.

Aslında CHP’nin bu dönemin özeleştirisini yapmadan, o yıllarla yüzleşmeden bu konuda sözetmesi mümkün değil ama burası Türkiye.

Gelelim işin Kürtlerle ilgili boyutuna.

Sadece Ankara’yı suçlayarak mesafe kaydetme dönemlerinin sona erdiğinin farkında değiller veya olmak istemiyorlar.

PKK bu bölgenin şımarık çocuğu, bu çizgide siyaset yapanlar da şımarık çocuğun palyaçosu durumunda.

Görülmesi gereken gerçek şu; Türkiye’de Türk ve Kürt halkları birarada yaşayacaksa, asgari bir müşterekte buluşmaları şart.

Bunun yolu arabasında giden genç kızların öldürülmelerine, Kızılay’daki bombalamalara birlikte karşı çıkmak geçiyor.

Halkların kardeşliğine değer veren kesimlerin büyük bir barış cephesi oluşturması gerekiyor.

Titreyip kendimize gelme zamanı geldi de geçiyor.

Öcalan’sız olmaz

Türkiye PKK sorununu Abdullah Öcalan’ın doğrudan katılımı olmadan çözemez.

O nedenle Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın PKK-MİT görüşmelerinin başlamasına ilişkin önerisi gayet yerinde.

Evet, şu anda Kandil ile İmralı arasında görüş ayrılığı olabilir.

Veya Kandil, Öcalan’ın barış hamlesini boşa düşürmüş olabilir.

Ancak unutmamak gerekir ki, hala örgüt ve bölge halkı üzerinde tek etki sahibi insan Abdullah Öcalan’dır.

Öcalan’ın ikna olup destekleyeceği bir formüle örgüt liderlerinin kolay kolay karşı çıkması mümkün olmaz.

Bunun için Öcalan’ın barış sürecinden kendi kaderine ilişkin bir umut ışığı görmesi gerekiyor.

Hükümet, BDP’nin Meclise dönmesini fırsat bilerek Öcalan’ın koşullarında önemli bir iyileştirmeye gidebilir.

Bu barış yolunda verilecek bir mesaj olarak algılanacaktır.

Üzerinde durulması gerekir.



Taksicilerin sigortası

Çalışma Bakanlığı yerinde bir uygulamayla taksicilere zorunlu sigorta koşulu getirdi.

Karar ilk zamanlarda sıkı bir denetimle uygulamaya konuldu.

Çoğu taksi sahibi, sigorta maliyetinin en az yarısını araç kirasını zamlayarak taksi şoförünün sırtına yükledi.

Ancak şimdi bakıyorum, sigortalı taksi şoförü sayısı giderek azalıyor.

Hükümetin bu konunun takipçisi olması şart.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi