Hemen her hafta olduğu gibi, geçen hafta da, çok sayıda “özel haber”le çıktık karşınıza... Ki, bu haberler; sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da büyük yankıya yol açtı.
İlk haberimiz; Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Makedonya ziyaretinden dönüşte gündeme getirdiği; “Alman vakıflarının BDP’li ve CHP’li belediyelere kredi açtığı, hatta ihale verilecek firmaları bile tesbit ettiği, dolayısıyla PKK’ya para aktardığı” şeklindeki sözleri üzerine, “O vakıf, Ebert Vakfı mı?” başlıklı manşetimizdi.
EBERT’LE SARMAŞ-DOLAŞ!
Malûm, Başbakan Erdoğan, “o vakıfların ismi”ni soran gazetecilere; “Araştırın, bulun” demişti...
Bu sözler üzerine araştırmaya girişen Akit muhabirleri; söz konusu vakfın Friedrich Ebert Vakfı olduğunu, ancak bu vakıf “deşifre” olunca, aynı misyonu Rosa Lüksemburg Vakfı’nın üstlendiğini ortaya çıkarmıştı.
Akit muhabirleri, “Ebert-CHP ilişkisi”ni ortaya koyan bir “belge”ye daha ulaşmışlardı.
7 Ekim 2011 tarihli sürmanşetimizde yayınladığımız “fotoğraf”ta da görüldüğü gibi; CHP’liler, 6-11 Şubat 2011 tarihlerinde Friedrich Ebert Vakfı tarafından Berlin’de düzenlenen “yuvarlak masa toplantısı”na katılmışlar ve vakıf tarafından 6 gün ağırlanmışlardı...
Ki, Akit, bu muhabbeti “Ebert ile CHP sarmaş dolaş” başlığı ile sundu sizlere...
Aynı CHP’nin ve aynı Almanya’nın “Deniz Feneri’ni söndürmek” için sarfettiği çabalar da Akit’in 5 ve 6 Ekim tarihli sürmanşetlerinden aktarıldı.
“1 milyon liralık ödeme”nin nasıl “11 milyon TL” olarak gösterildiğini, “bilirkişi”lerin, nasıl “30 trilyonluk tahrifat” yaptıklarını “belgeleri” ile ortaya koyduk.
DIE WELT, HEDEF GÖSTERDİ!
“Alman vakıfları”nın “PKK ve CHP’ye gösterdikleri özel ilgi”yi “belge”leri ve “fotoğraf”ları ile ortaya koyan bu haberlerimiz, Alman Die Welt gazetesini hayli rahatsız etti.
Dünkü 1. sayfamızda da ayrıntılı olarak okuduğunuz gibi; “Siyonist İsrail devletine yakınlığı” ile tanınan Axel Springer grubuna ait Die Welt gazetesi; Almanya vakıflarının Türkiye’deki faaliyetlerine ışık tutan haberlerimiz sebebiyle gazetemiz Akit’i hedef gösterdi.
Akit’in Alman vakıfları ile PKK ilişkisini konu alan karikatürü Alman Die Welt gazetesini rahatsız etti. Akit’in, “aşırı İslamcı” olmakla birlikte resmi makamlarca da dikkate alındığı ve 200 bin okura ulaştığı” vurgulanan haberde, “Özel haberleriyle dikkat çeken Akit için tedbir alınmalı” denildi.
ARI KOVANINA ÇOMAK!
Biliyorsunuz; biz “Almanların hedef göstermeleri”ne alışığız.
Malûm;
Daha önce de, dönemin Alman milletvekili Christian Köhler, Alman İçişleri Bakanı Otto Schily ve Başbakan Gerhard Schröder’in yoğun çabaları ve “Ertuğrul Özkök yönetimindeki Hürriyet”in hedef göstermesiyle Vakit’in Almanya Bürosu basılmış, daha sonra da “Almanya baskımıza son vermek” zorunda bırakılmıştık.
6 yıl önce Köhler, Schily ve Schröder’in hedef gösterdiği gazetemiz, bugün de Die Welt tarafından hedef gösteriliyor.
Ama, kaynak aynı;
“İsrail lobisi!”
Ne var ki, bu defa “suçüstü” oldular... Çünkü, “İsrail lobisi”nin sadece Vakit veya Akit’le değil, Deniz Feneri ile de uğraştığı ve bir “itibarsızlaştırma kampanyası” yürüttüğü ortaya çıktı!..
Ne ilginç değil mi;
Dün “Vakit’in yayınları”ndan bugün ise “Deniz Feneri”nin faaliyetleri ve “Akit’in haberleri”nden rahatsız olan “İsrail lobisi”nin, Türkiye’de “kimlerle iş tuttuğu” da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı!..
“Almanya’daki Deniz Feneri dâvâsı” ile ilgili dokümanların CHP’ye verilmesi, Alman vakıfları tarafından verilen “kredi”lerde CHP ve BDP’li belediyelerin tercih edilmesi, herhalde tesadüf olmasa gerek.
İşte bu olayların;
Dün Vakit, bugün de Akit tarafından “deşifre” edilmesi, “Siyonist lobi”yi elbette rahatsız edecekti.
“Siyonist İsrail devleti”ne yakınlığı ile bilinen Axel Springer grubuna bağlı Die Welt’in, “Akit’i hedef göstermesi” ve “Akit için tedbir alınmalı” demesi de onu gösteriyor ki, Akit; arı kovanına çomak sokmuş ve “Siyonistlerin esareti” altındaki Almanya’nın “hinlik”lerini deşifre etmiştir!..
Demek ki, doğru yoldayız...
KUDÜS ONURSAL ÖDÜLÜ
Hz. İbrahim’in (a.s) “ateşe atılma” hadisesini bilirsiniz... Karga, gagasındaki “çöp”le gitmiş yangına; “düşmanlığım belli olsun” diye... Güvercin de, kursağındaki “su” ile gidip, “dostluğum belli olsun” demiş...
İşte; “dost” ve “düşman”lar böyle günlerde belli oluyor.
Ne enteresan değil mi;
“Siyonist lobinin sesi” olan Die Welt gazetesinin “Akit’i hedef gösterdiği” ve dolayısıyla “düşman”lığını ortaya koyduğu gün, “Filistin dâvâsı”na verdiğimiz destekten dolayı da “dost”lar tarafından ödüllendirildik.
Olayı biliyorsunuz...
Mirasımız Derneği tarafından, önceki gün Eyüp Feshane Kültür Merkezi’nde “Mirasımız Tehlikede” isimli bir program düzenlendi... Filistin’in önde gelen isimlerinin katıldığı programda, gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu’na “Kudüs Onursal Ödülü” verildi.
Ödülü de, Kudüs Eski Müftüsü İkrime Sabri verdi.
Uzun lafın kısası;
Son bir haftada; hem “düşman”larımızı tanıdık, hem de “dost”larımızı... “İsrail lobisi” ve onların “borazan”larından elbette “dostluk” beklemiyoruz... Ama, sevinçle ifade edelim ki; hem de İkrime Sabri’nin elinden “Kudüs Onursal Ödülü”nü almak, ziyadesiyle mutlu etti bizi.
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
Bu haftaki hasbihalimize son vermeden önce; annesi Tenzile Hanım’ın vefatı dolayısıyla Sayın Başbakanımız Tayyip Erdoğan’a, ailesine, yakınlarına ve sevenlerine bir defa daha başsağlığı diliyor, “Tenzile Ana”nın kabrinin de “Cennet bahçelerinden bir bahçe” olması için dua ediyoruz...
Cenab-ı Allah; bütün evlatlara böyle “anne”ler, bütün annelere de böyle “evlat”lar nasip etsin.
Selam ve saygılarımızla...