Tırhallı hepsi bir hallı
Kartel ceridelerini para verip almadığımı bilirdi arkadaşım.
Geçen hafta yanıma gelmişti... Yanında 3/5 tane malum gazeteden bana getirdi, ‘oku abi çok malzeme çıkar’ dedi...
Okudum ki her taraf cacık...
Hangi tarlanın mahsulü bunlar dememe gerek yok... Her tarlanın azmanları toplanmış, bir bostan yapılmış...
Gerçekten malzeme bol...
Siyasi mürşitleri /Türkiye satıldı, beceriksizliklerle alt sıralara düştü, halkın yaşama şansı zayıfladı/ türünden karanlık tablolar çizerken gazetenin eski müdürü hakikatlerin saklanamayacağını anlamış...
Diyor ki:
- Bugünkü ekonomik başarıyı iktidardaki AKP’ye fatura edemeyiz... Temel taşı olan 4 insanı unuttunuz değil mi? Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli ve bunların göreve getirdikleri Derviş...
Utanmaz yüze bereket...
Bugünkü ekonomik başarının altında Kemal Derviş imzası varmış... Varmış da niye hariçten bakanlığa getirildiğinde müessir olamamış?
Adı sayılan 3 siyasetçi, yani üç silahşör, Türk halkının izansızlığı sebebi ile mi sıfırı tükettiler? Hal-i götürüp maziye yamamak ya ahmaklıktır, ya da herkesi ahmak zannetmek...
Bu iddianın sahibi gazetenin yetkili müdürü iken başka gazetelerden devşirdiği dibek boyunlu, varil bedenli yazarcıklar var... Ustalarından geri kalmak isterler mi?
Ne münasebet... Daha da ileri sıçrarlar...
İşte onlardan birisi...
Heykelci parti sevdalısı... Varını, yoğunu, hayatını ve geleceğini hiç çekinmeden heykelci parti için sarf eden, güya MİZAH yazarlığı yaptığını zannederek abuk/sabuk gevelemeler yapan...
Her gevelemesine mutlak surette buzlukta bekletilen ödüllerden birisi verilen adam, kâğıt olmuş, tek harf yazılmayacak derecede karalanmış bir kâğıt.
“Mekân benim olsa, denizden gelip ses ölçenleri denize atardım” diyen maganda karakterliye /Adam gibi adam/ kaşesini basıyor...
Şu sözdeki zarafete ve sanata bakar mısınız?
- Mustafa Kemal’i sevmeyenle ahbaplık etmem... Bazıları Anıtkabir’i ziyaret etmiyormuş, aman etmesinler... Onlar girerse Anıtkabir’i dezenfekte etmek lazım...
- Türküleri gibi asil Anadolu insanını kullanan ırkçı, dinci, faşistler beni dinlemesin... /Lafa dikkat/: Yere tüküren, kadın döven, ambulans geçerken tüyleri diken diken olmayan dinlemesin...
Eee, kim kaldı seni dinleyecek? Uzun kulaklı mahluklar mı? Varsın onlar dinlesinler... Kızma be birader...
Dibek boyunlu nazik yazar devam ediyor:
Onu para ile satın alamayanlar: “Al, şu balyaları, reklamımızda oyna” demişler... Balyalarda muhtemelen saman vardı, arpa vardı... İyi ki almamış.
Ayrı bir günde “Pantolon meselesini” ele alıyor:
“Erkek mebuslar pantolon giyiyor... Kadın mebuslar da giymek istiyor!..” Giyemiyor...
Bu nasıl eşitlik? Anayasa’ya alenen aykırı...
Adam /Pantolon hukukçusu/ ve maksadını açıklıyor...
“Asıl türban serbest olsun”... Kadın mebuslar türban taksın, erkek mebuslar türban taksın... (Hintliler gibi) anayasal eşitlik sağlanmış olur...
Önerim şu diyor...
“Kadın mebuslar etek giysin... Erkek mebuslar da etek giysin... Anayasal eşitlik sağlanmış olur...”
Bu zekâ, bu hiciv ustalığı değme embesillerde bulunmaz...
Bari oldu olacak...
Sizin heykelci partinin erkek mebuslarına çocuk doğurma mecburiyeti getir de eşitliğe katkıları olsun...
Patronun da sevinir...
Seni oraya getirip çakan eski müdürün de...
Yalnız mebuslara mahsus olmasın bu vazife...
Sen de, senin gibi düşünenler de erkek/kadın ayırt etmeden “anayasal” olmasa bile, zorbayasal hükümlerine binaen doğurma eşitliği sağlarsa, çok büyük hizmette bulunursunuz...
Doğan çocuklarınız bu sefer oy kullanırlar ve heykelci parti derhal iktidara gelir...
Eşitlik adına size bakmak, hıyar tarlasına bakmak mecburiyetine inşallah mecbur etmezsiniz aklı başında olanları...
Her gün çarkçı yalanı, dekor dekor üstüne
Kırar yandaş cücükler rekor rekor üstüne
Alır günahınızı hasdilli magandalar
Alsın almasın demem, alır ne kor üstüne?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.