İnanamayacaksınız!
İtalyan "Il Manifesto" gazetesinin yalancısıyım. Umberto Eco, Franco Fortini, Alessandro Portelli, Franco Carlini gibi İtalya'nın saygın isimlerinin yazılarını emanet edecek kadar güvendikleri gazetede bir hafta önce insanın kanını donduracak bir haber yayınlandı.
Habere göre, İtalya'nın Libya'yı işgalinin 100'üncü yıldönümü Trablus'ta törenlerle kutlandı. Evet evet, yanlış okumadınız; törenlerle kutlandı!
Törenlere Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil ile İtalya Savunma Bakanı Ignazio La Russa başkanlık ettiler. Ignazio La Russa şimdi Başbakan Silvio Berlusconi'nin partisine üye ama siyasete neo-faşist partilerde başladı. Yani, Libya'nın İtalyan işgalinden kurtulması ve bağımsızlığını kazanması için mücadele eden Ömer Muhtar'ı astıran Benito Mussolini'nin çizgisinden geliyor.
Buyurun size Mustafa Abdülcelil'in o törende yaptığı konuşmadan satır başları:
"İtalyan kolonyalizmi yılları Libya için bir kalkınma dönemi oldu."
"İtalyan kolonyalizmi ülkemize yolları getirdi, Trablus'ta, Derna'da ve Bingazi'de bugün bile ayakta duran güzel binalar inşa etti."
"İtalyanlar, Libya halkına tarımsal kalkınmayı, adil yasaları ve adil yargılamaları armağan etti."
"İtalyan kolonyalizminin Libya'ya kazandırdıklarını tüm halkımız çok iyi biliyor."
İtalya'nın neo-faşist kökenli Savunma Bakanı Ignazio La Russa, Mustafa Abdülcelil'in bu kadirşinaslığından müthiş mutlu oldu ve araya girdi: "Avrupa'nın sömürgecilik tarihini kara sayfaları dahil iyi biliyoruz. Ama İtalya, Libya'dan ayrılırken ardında dostluk simgeleri bıraktı."
Sonra Abdülcelil kaldığı yerden devam etti:
"Buna karşılık Kaddafi, İtalyan kolonyalizminin tam tersi bir çizgide yürüdü. Ülkemizin kalkınması için hiçbir şey yapmadı. Libya'nın zenginliklerini halkı için kullanmadı."
Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mustafa Abdülcelil'in, sömürgeci İtalya'nın Libya'ya "Adil yasalar ve adil yargılamalar armağan ettiği" ifadesi, açıkça Mussolini rejiminin Ömer Muhtar'ı asmasını desteklediği anlamına geliyor.
***
Bu cümleleri okuyunca, yaklaşık bir ay öncesine gittim. 16 Eylül gecesine.
Başbakan Erdoğan'la Mısır, Tunus ve Libya'yı kapsayan "Arap baharı" gezimizin son durağı Bingazi'deydik.
Vakit gece yarısını geçmişti. Ömer Muhtar Meydanı hıncahınç doluydu. Ve Erdoğan kürsüden Bingazililer'e sesleniyordu:
"Bugün Libya'nın kahramanı Ömer Muhtar'ın İtalyanlar tarafından idam edilmesinin 80'inci yılı. Burada, bu meydanda Ömer Muhtar anıtının açılışı için toplanmış bulunuyoruz. Bu büyük ve tarihi günde burada olmaktan mutluluk duyuyorum. Çünkü Ömer Muhtar sadece Libya ve İslam dünyası için değil, insanların ve toplumların özgürlüğü adına da eşsiz bir örnektir."
Ömer Muhtar'ın tekerlekli sandalyeyle hayata tutunan oğlu Muhammed Ömer El Muhtar'ın da gözyaşlarıyla dinlediği Erdoğan'ın konuşması her cümleden sonra alkışlarla, sevgi gösterileriyle kesilmişti.
Abdülcelil'in yıllarca yönetim sorumluluğunu paylaştığı, şimdi ise yerden yere vurduğu Kaddafi, çok değil iki yıl önce, 2009 Haziran'ında Roma ziyareti sırasında yakasına Ömer Muhtar'ın İtalyan askerler eşliğinde idam sehpasına götürülürken çekilmiş fotoğrafını iliştirmişti. Ve İtalyanlar'a bu infaz için özür diletmişti.
Şimdi Libya'nın yeni lideri Abdülcelil neredeyse Ömer Muhtar silaha sarıldığı için İtalyanlar'dan özür dileyecek.
Başbakan Erdoğan, Libya'nın yeni yöneticilerini başıboş bırakmamalı. Yoksa...
***
Not: Merak edenler için "Il Manifesto" gazetesinin bu ibretlik haberinin "Link"ini vereyim: http://www.ilmanifesto. it/area-abbonati/ricerca/nocache/ 1/manip2pg/14/manip2pz/311415/ manip2r1/Manlio%20Dinucci/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.