Türkiye’nin, kanlı terör örgütüyle mücadelesi çeyrek asrı aştı, neredeyse yarım asra yaklaşacak. Geriye doğru bakıldığında bu mücadelede ciddî hatalar ve yanlışlar yapıldığı da anlaşılıyor. En başta terörün çıkış sebepleri doğru teşhis edilemedi, neticede uygulanan tedavi de ters tepti. En büyük yanlışlardan biri de terör gerçeğinin ‘yalan’la örtülmek istenmesiydi.

Kanlı terör örgütünün ilk saldırıları duyulduğunda, “Bunlar üç beş çapulcu. Şimdi onları yakalayıp imha edeceğiz” anlamında beyanlarda bulunulmuştu. İlerleyen günler “üç beş çapulcu” benzetmesinin gerçeği yansıtmadığını, terör örgütünün içerden ve dışardan ciddî destek aldığını gösterdi.
Dün de son yılların en kanlı terör saldırılarından biri Hakkâri, Çukurca’da gerçekleştirilmiş. Çukurca İlçe Emniyet Amirliği ve bazı askerî birliklere saldırı düzenleyen terör örgütü mensupları, 26 kişiyi şehit etmişler ve 18 kişinin de yaralanmasına sebep olmuşlar. İnşâallah ölü ve yaralı sayısı artmaz, ama bu saldırının ‘sıradan’ bir saldırı olmadığı da görülmeli.
Yaklaşık 10 gün önce Hakkâri’deki bir ‘terör kampı’nın yerle bir edildiği haberleri medyada yer aldı. Bu haber bile, düne kadar ‘yalan’la oyalandığımızı akla getiriyor. “PKK’nın efsane kampı yok edildi!” başlıklı haber şöyleydi: “PKK’nın ‘efsane kamp’ olarak nitelendirdiği Kavaklı Kampı yok edildi. Hakkâri’ye sadece 30 km mesafedeki PKK’nın en önemli kamplarından olan Kavaklı’ya çok ağır darbeler indirildi. Bugüne kadar operasyon yapılmayan kampta tripleks mağaralar dahil örgütün bütün lojistiği yok edildi. Jandarma Özel Harekât ve Emniyet Özel Harekât’ın ortaklaşa yaptığı en büyük operasyonda, onlarca terörist paniğe kapılıp dağılırken, bölge ablukaya alındı.” (Sabah, 11 Ekim 2011)
Teröristleri hep ‘sınır ötesi’nde ararken, Hakkâri’ye 30 kilometre uzaklıkta ve ‘sınır içinde’ böyle bir kampın var olması ne ile izah edilebilir? ‘Kavaklı kampı’ niçin “Bugüne kadar operasyon yapılmayan kamp” olarak kalabilmiş? Böyle bir kampın varlığı şimdiye kadar kamuoyundan gizlendi mi? Gizlendiyse niçin? Bu kamp, haberde ifade edildiği gibi gerçekten dağıtılabildi mi? “İçeri”yi temizleyemeyenler, niçin yıllardan beri “dışarı” ile ilgilenir gibi yaptı?
Bütün bunlar terör konusunda vatandaşa doğruların söylenmeyip, gerçeklerin üzerinin örtüldüğü şüphesini akla getirmez mi? ‘Yalan’la, gerçekleri görmemekle yola çıkılıp, kanlı terör örgütüyle etkili mücadele yapılabilir mi?
Türkiye’yi idare edenlerden rica ediyoruz: Hiçbir meselede ve bilhassa ‘terörle mücadele konusunda’ bize doğru olmayan bilgiler vermeyin. Gerçek anlamda ‘terörün kökünü kurutmadan’ terör bitti diye açıklama yapmayın. Bizi de kendinizi de yanıltmayın!
Dünyanın en zor işinin terörle mücadele olduğunun farkındayız. Maksadımız, yapılan çalışmaları hafife almak değildir. Aksine, terörle mücadelenin daha fazla ciddiye alınmasını ve kalıcı çareler bulunmasını arzu ediyoruz. Bunun ilk yolu da, hadiseye doğru teşhis koymak olmalı. Gerçekler bilinir ve ona göre adım atılabilirse terör de, fakirlik de, cehalet de sona erdirilebilir.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerken, kederli ailelerine, yakınlarına ve milletimize sabırlar diliyoruz.
‘Yalan’la büyütülen terörün, doğruluk, adalet ve kararlılıkla sona erdirilmesini bekliyoruz.