Bu kardeşlik burada biter
Başlığın çok can acıtıcı olduğunun farkındayım. Ama benim canımın ne kadar acıdığını anlatsam siz de hak verirdiniz bana.. Kardeş kardeşe bu acıyı yaşatır mı? Eğer birbirimizin canını yakıyorsak, bu kardeşlik burada biter.. Yok eğer kardeşliğimizden şüphemiz yoksa birbirimizin canını acıtan biz değiliz demektir.
PKK’NIN KURMAY ZEKASI
“Bana PKK’nın arkasındaki güçleri sayın” dersem, sanırım çok da zorlanmazsınız.. Yıllardır bildiğimiz klişeler.. Hadi o klişeleri dönemin koşullarına uyarlayalım.
¥
Mesela; “Erdoğan Esad rejimine posta koyduğu için Suriye’den basıldı düğmeye” derseniz, şaşırmam.. Oslo görüşmelerinden hatırlayacağınız, PKK’nın Alevi kanadının önemli isimlerinden Mustafa Karasu’nun, daha bir iki hafta evvel Suriye’ye gittiğini biliyoruz.
Orada, hem kendileri için Nusayri yönetiminden destek istedi hem de Suriye içindeki Kürtlerin direnişini kırmak için PKK yanlısı Kürt partisi aracılığıyla Esad’a destek verdi..
Bu tablo yeni değil.. Suriye’deki Baas rejiminin PKK ile ilişkisini uzun uzun anlatacak değilim burada. Her şeyi hepimiz biliyoruz. Ve de, PKK’nın tarihinde olmadığı kadar sivillere yönelik eylemlerini, kadın ve çocukları katletmesini de ancak arkasında Esad’ın olduğu teziyle izah edebiliriz..
¥
Mesela; “Doğu Akdeniz’de arama faaliyetine başladığı için, kendi hareket sahasını daraltan Türkiye’ye İsrail’in bir cevabıdır” derlerse de şaşırmam. Hem de Mavi Marmara ile birlikte ilişkilerin, tarihin en gergin döneminde olduğu bugünlerde. Hem de Mavi Marmara’ya kanlı baskın yapıldığı gece, İskenderun’daki deniz üssümüzün vurulduğunu da düşünecek olursak, bu tez hiç de yabana atılacak bir tez gibi görünmüyor.
¥
Mesela; “İran, Esad’a sopa gösteren Türkiye’ye, kendi gerçeklerini hatırlatmak istedi” denirse, bu çok yanlış mı olur?.. Hatırlayın, tam PKK, terör eylemlerinin dozunu yükseltmiş, silahlı kuvvetler sınır dışı hava saldırısına başlamış, TBMM’de tezkere görüşmelerine bir hafta var, aa o da ne? İran, PJAK meselesini halletmiş bile. Nereden çıktığı tam da belli olmayan bir PJAK (- ki biliyorsunuz PKK’nın İran’la savaşan koludur.
PKK’dır yani diğer bir deyişle) yıllardır bomba-mermi yağdırdığı İran tarafından, bir haftanın içinde kontrol altına alınmış. PJAK’ın üslendiği dağlara İran Bayrağı çekilmiş. Ateş durmuş.. Ne zaman? Tam İran’la birlikte ortak bir sınır dışı kara harekatını konuştuğumuz günlerde. Olmaz mı? Bal gibi olur..
¥
Mesela “Nato üyesi ülkeler, ABD, rest çektiğimiz AB olabilir mi bu gücün arkasında?” Şüphesiz olur. Ya da Rusya (gene Suriye meselesiyle ilgili olarak) olamaz mı? Olur elbette.. Bu saydığım tezlerin hangisi size “uzak”, “imkansız” görünüyor? Hiç biri değil mi? Daha ne Ermeni’yi vesaireyi saymadım bile..
Hepsi, bütün bu tezler, akla-mantığa uygun.. Bir tek ne akla mantığa aykırı biliyor musunuz? Bu hareketin arkasında Kürtlerin olduğu tezi... PKK asla bir Kürt hareketi değildir.
Hiçbir Kürt’ün, bu yaşananları meşru göreceğine, “hak ettiler ama” diyeceğine, inanamam. Kardeşsek, bu hareketin arkasında Kürt yok demektir. Arkasında Kürt varsa eğer, “Bu kardeşlik burada biter ve ben çekip giderim, yüreğimde bir çocuk, cebimde bir revolver.” Kalın sağlıcakla.