Yavaşlamak yok, yola devam!..
Neresinden başlarsın...
Bir yanda, Silahlı Kuvvetlerimizin maalesef artık alışageldiğimiz zaafları var.
Termal kameralara el sallaya sallaya, haftalar boyunca ağır silah taşımış, yığınak yapmış adamlar!.. Yapmış ve yine el sallaya sallaya neredeyse üç manga civanımı, paramparça etmiş!..
Tam 10 gün sonra, yani Cumhuriyet Bayramı’nda, “Sovyet harikası” tanklarla gövde gösterisi yapmaya; dosta güven düşmana korku salmaya, asfalt kırmaya, trafik tıkamaya hazırlanan TSK’mız hemen her saldırıda bu durumlara düşerken...
Ben ağlıyorum, PKK’lı terörist gülüyor!..
•
“Hesap sorulsun”la da olmaz artık...
Evet, yapının tamamen yeniden kurulması gerekiyor.
Öncelikle şu askerlik sistemi değiştirilmeli.
Çocukcağızı İzmir’den al, Diyarbakır’a, Diyarbakır’dan al Tekirdağ’a...
Bağırtı çağırtı arasında otobüslere bindiriliyor garibanlar; alçak terörist için ne kolay, ne hazır birer hedef!..
Çocuğu ana kucağından al, üç aylık eğitim, hooop terörist karşısına...
Bakıyorum bizimkilerin çoğu, taşıdığı silahtan hafif...
Alçak teröriste ne kolay av!..
“Her Türk asker doğar” sloganı hiçbir işe yaramıyor dağlarda; elin oğlu, “eşek”lerle gelip çatır çatır avlıyor, “doğuştan asker” çocuklarımızı...
Uzun sözün kısası;
Herkese verilenin ne kıymeti var ki; önemli olan bir takım marifetlerinle almak o üniformayı...
Sistem değişsin, üniformayı isteyen, profesyonelce giysin!..
•
Evet, bu bir:
TSK’nın yeniden yapılandırılması büyük ihtiyaç.
İkinci mesele;
Acımız büyük ama hayırlara da vesile olacak inşallah bu işler.
Yeni anayasa için büyük çaba gösteren ekibin önde gelenleri Ömer Çelik, Burhan Kuzu, Ahmet İyimaya ile konuştuk...
“Terör bizi yolumuzdan asla döndüremez... Aksine, Türkiye’nin yeni ufuklara yelken açmasından duydukları rahatsızlığın büyüklüğü, yolumuzun doğru olduğunu göstermekte. Yeni anayasa mutlaka ama mutlaka milletimizin emrine girecek...” diyorlar.
Başbakan Erdoğan da saldırı sabahında o mesajı vermişti:
“Sağduyuyu elden bırakmayacağız, teröre asla taviz vermeyeceğiz... Öfkemize hakim olacağız ve demokratikleşme yolundaki adımları süratle atmaktan asla geri durmayacağız.”
Evet, gidilen yol doğru...
Meclis’in uzun süredir oluşturamadığı “Uzlaşma Komisyonu”nun çalışmalarına başlayacağı gün, Türkiye’nin yüreğine ateş düşüren PKK, bu “açılım”ı sabote etmek için elinden geleni yapıyor.
Yol doğru ve yola devam!!!
Kışa giriyoruz, PKK’nın eylemselliği irtifa kaybedecek, kaybetmese de engel değil, bu noktadan geri dönüş olmaz.
PKK’yı üreten derin devletin direnci gittikçe düşüyor, bunlar son karşı atakları...
Son birkaç hamleyi de gerçekleştirirsek “devrilecek”ler...
Tam bu noktada “bir şeylerden vazgeçmek ya da ertelemek” söz konusu olamaz...
Yeni anayasa ya yapılacak ya yapılacak!..
•
Ve üçüncü mesele...
Her terör örgütü gibi kullanıma açık olan PKK’nın Suriye tarafından desteklendiğine dair iddialar sıkça gündeme getiriliyor...
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, kısa bir süre önce bir internet sitesinin sorularına karşılık verirken, “Eğer herhangi bir ülke bizim sorunlarımızdan faydalanmak isterse, o ülke de bu durumdan etkilenecektir. Onların yaşayacağı kriz bizimkinden de büyük olacaktır.” demişti...
Bu sözlerin içerdiği tehdide dikkat çekenler, PKK’nın son saldırılarının arkasında Suriye’yi aramakta.
Ben Esad’ın şu aşamada “PKK kartına” başvurabileceğine, buna cesaret edebileceğine pek ihtimal vermiyorum...
Ancak...
Türkiye’nin “Ortadoğu’daki gelişmelerde öncü rol üstlenmeye çalışmasının” her zaman iyi netice vermeyebileceğini de gözden uzak tutmamak lazım.
Ortadoğu’daki her sıkıntı Türkiye’ye sıçrayabilir...
•
Türkiye, demokratikleşme atağının final günlerinde, “Ortadoğu’da öncü rol üstlenme çabalarını” biraz yavaşlatmalı...
Ve dikkatleri bir noktada toplamalı...
“Yeni anayasa” için, hükümetiyle, sağduyulu muhalefetiyle, sivil toplum örgütleri ve medyasıyla iyice abanmamız gerekiyor şu kritik dönemde.
“Bugün de yapsak olur, yarın da” deme lüksümüz kalmadı zira!..