Kardeşliği de gördük, ihaneti de
Van Depremi gerçek bir turnusol kağıdı oldu hepimiz için.. Ciddi bir sınav verdik. Allah (c.c) ne zaman hangi koşullar altında, neden sınayacak bizi, biliyor muyuz?
Her an bir sınavsa eğer, Van Depremi, bu sınavlar içinde Kürt’üyle, Türk’üyle, PKK’lısıyla topyekün verdiğimiz bir sınav oldu.. Geçtik mi kaldık mı, anlatayım da siz karar verin..
¥
Van Belediyesi 70 milyon olup tek yürekle topladığımız yardımları bir kalemde çizdi attı.. “Metropollerde yaşayan Kürtlerin Van depreminden etkilenen yurttaşların yardımına yetişmek için çalışmaları sürüyor” sözüyle belediyenin resmi internet sitesine teşekkür mesajı koydu.. Bu tavır, Müge Anlı benzeri düşünen kişileri haklı çıkarmaz mı?
KCK’ya yakın bir internet sitesi var.. Adını verip reklamını yapmayacağım.. Orada mesela yardım duyurusu koymuşlar. “Kürdistan halkı kimsenin yardımına ihtiyaç duymuyor” anlamında bir cümle.. Tıklayıp içine giriyorsunuz. Bir takım hesap numaraları vermişler. Örgütün banka hesapları belli ki.. Altında ise iki belediyemizin adı var.. Bornova Belediyesi ile Şişli Belediyesi..
Onların hesap numaraları da yayınlanmış burada.. Anlayacağınız, (eminim haberleri yoktur, farkında bile değillerdir) PKK; Bornova ve Şişli Belediyesi’ni, bu organizasyonda akredite etmiş.. Yani, başka yardımları kabul etmeme gibi bir tavır (!) ortaya koymaya çalışıyorlar..
Şimdi orada böyle bir ayrımcılık yapılırken, ülkenin batısında, “askerimi şehid eden adamın yardımına neden koşacakmışım ki?” türü bir yaklaşım olursa, bunu nasıl önleriz?
¥
Mekanı cennet olsun, Hatice Belgin’in.. Oyuncak mağazasına gelmiş onlarca çocuk ve annesinin canını kurtardı.. Canlı bombanın üzerine atladı.. Üç çocuğunun sağlığı yerinde çok şükür. Diyorlar ki, “eğer Hatice Hanım atlamasaydı canlı bombanın üzerine, orada daha çok can kaybı olurdu”.. Neresi burası peki? Bingöl..
Biz Van’da enkazdan can kurtarma derdine düşmüşüz.. Aykırı sesleri bastırmaya çalışıyoruz. Her türlü yağmaya rağmen, yardım kamyonlarının talan edilmiş olmasına, kamyon şoförlerimize bıçak çekilerek yardımlara el konulmuş olmasına rağmen canla başla çalışıyoruz. Gönderdiğimiz yardımların PKK’ya gittiğini bile bile, “ne yapalım, biz Allah rızası için gönderiyoruz” deyip, içimizi ferahlatmaya çalışıyoruz..
Biz Van’a yardım gönderirken, BDP’li Van Belediye Başkanı’nın, resmi arabasını Malatya’ya terörist cenazesi nakline gönderdiğini de görüp sineye çekiyoruz.. “Nerede bu devlet?” diyerek bölge halkını gaza getirirken kendileri terörist cenazelerinde taziye evlerinde olan BDP’lilerin bu tavrını da görmezden geliyoruz.. Demirtaş’ın; “yardımlarda kardeş kokusu var” sözünü öne çıkarmaya çalışıyoruz..
Üzerinde kokusunu duyduğunuz kardeşlerinizi, birileri canlı bombayla havaya uçurmaya çalışıyor.. Bayram’da elini öpeceği annesini, oyuncak mağazasında Hakk’ın rahmetine uğurluyor bir Kürt çocuğu.. İstanbullu bir genç kadın, otostopla gittiği Erciş’te, artık canlı umudu kalmadı denilerek bırakılan bir enkazdan 3 kişiyi kurtarıyor. Kent merkezinde lüks arabasını yardım kamyonunun önüne çekmiş bir adam, bagajını dolduruyor.
Villasının önüne kurduğu Kızılay Çadırı’nda, tehlikenin geçmesini beklerken müteahhit, onun yaptığı evin altında kalan cenazeleri bulmaya çalışıyor Zonguldaklı madenci.. Elhamdülillah, kardeşliği de gördük bu deprem vesilesiyle, ihaneti de gördük.. Böyle gösterecekmiş demek ki yaratan bize neyin ne olduğunu.. Kalın sağlıcakla.