Serdar Arseven

Serdar Arseven

Başbakan’a ağır itham... “Taraf”ın freni!..

Başbakan’a ağır itham... “Taraf”ın freni!..

Bugün, “Siyasi iradeye” (şu veya bu sebepten dolayı, fark etmez) saygılı bir askeri yönetim var...

Gerek Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının “terör” ve “deprem” felaketlerinden dolayı iptalinde, gerekse “Bedelli Askerlik” meselesinde bu tavrı rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz...

“Bu bedelli askerlik işinde büyük payın var. Israrla bu konunun üzerinde durdun, gündem oluşturdun ve böylesine hayırlı bir işte imza sahibi oldun” diyen dostlara teşekkür ederim...

Ama burada esas pay, “Sivil İrade”yi ortaya koyan Hükümet’te...

Asker’in sınırlarında kalmaya özen göstermesi de önemli tabii...

Bunlar olumlu gelişmeler...

Meclis’teki iki önemli muhalefet partisi CHP ve MHP’den de özellikle “Yeni Anayasa” konusunda esneme sinyalleri gelmekte.

Bürokrasinin direnci kırılmak üzere; Anayasa Mahkemesi olumlu icraatlara –pek- engel olmuyor artık, yargı –ağır adımlarla da olsa- millete yaklaşıyor...

Böyle olmakla birlikte, bir “Taraf”ın, zaman zaman hacmi büyük haberler, bazen de satır aralarından Hükümetle-Askeri ve diğerlerini karşı karşıya getirmeye çalıştığını görüyoruz...



Dikkatinize:

Bu “Taraf”, bir yandan hükümeti “Asker’e karşı yeterince etkili olmamakla”, diğer yandan da “KCK terör örgütüne” karşı fazla haşin olmakla suçluyor!..

Dün bunların başyazarı tuttu; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı “faşist zihniyetin ürünü” “takrir-i sükûn” kanunu devreye sokmayı arzulamakla suçladı!..

Başyazar, Başbakan’ı aklı sıra “alaya” almak için bir “motosiklet-otomobil” hikayesine yer vermiş...

Hikaye ilginç değil...

Başbakan’ı, freninin nerede olduğunu bilmediği motosikletle son sürat giden ve sonunda da devrilen bir sürücüye benzetmiş, bilinmesi gereken tarafı bu!..

Bir “Taraf”ın tehdidini diğer “Taraf”a iletme fonksiyonlu bir yazı!..

Başbakan, “Maşallah gaza basmasını biliyor durmasını bilmiyor”muş!..

Bütün bunlar, terör örgütleri PKK ile KCK’yı hedef aldığı ve birtakım yazarları “Konunun aslını bilmeden KCK’yı savunmalarından dolayı eleştirdiği” için layık görülüyor Başbakan’a...

Başbakan’ı eleştirmek sonuna kadar serbest olmalı evet de...

Köşe yazarlarını eleştirmek yasak mı olmalı!..

Ne tuhaf;

Aynı Başbakan, aynı gazete tarafından “Paşasının Başbakanı” manşetiyle hedef alınmıştı hatırlayacak olursanız!..

Başbakan’ı Asker’e karşı “yetersiz” olmakla suçlayan da, PKK’ya karşı “şahin” kesildiği için hedef alan da aynı kaynak!..

Tam da “Sivil Anayasa” yolunda mesafe almakta olduğumuz şu kritik süreçte kim ne yapmak istiyor?..

Şu hale bak:

Takrir-i Sükun Kanunu, malûm, katliam hazırlığıydı...

“Takrir-i Sükun” benzetmesiyle bir “katliam hazırlığı” içinde olduğunu ima da neyin nesi?..

Hem sonra...

KCK davasında, kimin içeri gireceğine kimin çıkacağına Başbakan mı karar veriyor?..

Ergenekon’dan dünya kadar adam dışarı çıktı; ne yani bunlar Başbakan’ın arzusu doğrultusunda mı gerçekleşti?..

Bunlar ne tutarsız yaklaşımlardır?..

Bir yandan “Paşasının Başbakan’ı” manşetini atmak diğer yandan da Başbakan’a “PKK’nın ve KCK’nın üzerine fazla gittiği” için yüklenmek...

Ve bir yandan da “Takrir-i Sükun” hazırlığından bahsetmek!..

Başyazar’ın frenleri tutmuyor anlaşılan...

Ya da frenin nerede olduğunu bilmiyor!..

KURBAN BAYRAMINIZ

MÜBAREK OLSUN

Kardeşlerim, tebrikten sonra bir “hatırlatma”da bulunmak isterim...

Her bayram gidiş ve dönüşünde çok sayıda trafik kazası meydana gelir, savaşlardakinden fazla vatandaşımızı kaybederdik.

Bu sefer, gidiş yolundaki kazalarda önemli ölçüde azalma meydana geldi.

İnşallah dönüş yolunda da aynı hassasiyeti gösteririz...

Allah’a emanet olun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi