Bedelliden sonraki adım
Türkiye’de sadece askerin siyasete müdahalesi ve darbeler değil, başka pek çok uygulaması da tartışılıyor. Tartışılıyor, çünkü ‘Türkiye ve dünya gerçekleri’yle örtüşmeyen uygulamalar var. Yapılan resmî açıklamaya göre nüfusumuzun neredeyse yüzde biri asker.
İşte rakamlar: “Genelkurmay Başkanlığı, Türk Silâhlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde görev yapan personel sayısını ilk kez kamuoyuna açıkladı. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, TSK’da 365 general-amiral görev yapıyor. 39 bin 975 subayın bulunduğu TSK’da, astsubay sayısı 95 bin 824 olarak duyuruldu. Şu an silâh altında 465 bin 197 asker kışlalarda görev yapıyor. Genelkurmay’a bağlı kurumlarda 53 bin 424 sivil personel görev yaparken, TSK bünyesinde görevli uzman personel, yükümlü asker ve sivil personel toplamı 720 bin kişi.” (Sabah, 22 Kasım 2011)
Nüfusumuzun neredeyse yüzde birinin ‘asker’ olması Türkiye ve dünya gerçekleriyle ne derece örtüşür? ‘Uzman’lar her defasında hatırlatıyor, tekrarlayalım: ‘Güçlü ülke’ asker sayısının çokluğu ile değil, ‘eğitimli, profesyonel asker ve çağın şartlarına uygun silâh’a sahip olmakla ölçülür. O halde Türkiye neden ‘sayıca çok asker’i tercih eder?
Askerlik tartışmalarında öne çıkan konulardan biri de “20 yaşına gelen her gencin askere gitmesi” şeklinde uygulanan “mecburî askerlik sistemi”dir. Bu metodun çağın şartlarına uygun olmadığı her noktadan belli, ama sedece “terörle mücadele” noktasındaki netice bile bunu anlamaya yeter. Mecburî askerlik uygulaması ile silâh altına alınan ‘tecrübesiz er’ler ‘dağa çıkmış’ teröristlerle karşılaşıyor ve çok sayıda şehit veriliyor. “Bu defa son, bu defa son” denilerek bu günlere geldik ve uygulamada bir değişiklik olmadı.
Artık, 20 yaşına gelen her gencin askere gitmesi şeklindeki mecburî uygulamadan vazgeçilip, ücreti karşılığında askerliği bir meslek gibi yapan ‘profesyonel askerlik’ uygulamasına geçilmesi gerekir. Kalıcı çare bu olduğu halde, nedense bu yolda adım atılması sürekli ertelenip öteleniyor.
Bugün için “Profesyonel askerlik bize uymaz” diyenler, çok yakın bir zamanda bu uygulamaya geçmek durumunda. Bakınız, “bedelli askerlik” konusunda da hep “Yok, böyle bir uygulama yapamayız” denildi, ama gelinen noktada 30 yaşına gelmiş ve 30 bin TL’si olana “bedelli askerlik yapma hakkı” tanındı. Bu da olsun, ama “bedelli askerlik” uygulaması kalıcı bir çare değil ki? “Bedelli askerlik” olabiliyorsa, baştan sona mesleği askerlik olan “profesyonel askerlik” niçin olmasın? Hâl ve gidişe bakıldığında böyle bir uygulamaya geçmek şart gibi görünüyor, ama nedense şimdilik buna yanaşılmıyor. Faturayı da hem maddî hem de manevî olarak bütün bir Türkiye ödüyor.
1987, 1992 ve 1999’de çıkarılan “bedelli uygulaması” ile yaklaşık 125 bin kişi para vermek suretiyle askerlik yapmış. Kanunlaşması beklenen şimdiki uygulamadan da yaklaşık 150 bin kişinin istifade etmesi bekleniyor. 30 yaşına gelmiş ve maddî durumu müsait olanlar her halde bu imkândan faydalanır. Bu arada bankaların ‘bedelli kredisi’ vermek için yarışması da ayrıca dikkat çekiyor. İnşâallah, bedelli askerlik yapmak için bankalara bulaşanlar sonunda ‘iflâs’ etmez.
Geçici çözümlerle bir yere varamayacağımızı görüp, kalıcı çözümleri tercih etmek gerekiyor. Bir an önce sayıca az, ama ‘profesyonel’ bir orduya sahip olmak temennisiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.