Özürlülerin özür dileme kavgası
Dersim isyanının bastırılmasında yapılan sert ve kanunsuz muamelelerden dolayı iktidar/muhalefet düpedüz sidik yarışına girdiler.
- Ben özür diledim, sen de dile..
Cevap hazır:
- Özür dilemekle iş bitmez, devlet arşivlerini de aç!..
Açılsa ne olur, açılmasa ne olur?
1876 yılından 1935 yılına kadar Dersim’de irili-ufaklı sayısız isyan başlatılmıştır. Bunlardan 11 tanesi askeri harekatla durdurulmuştur..
Neden hep Dersim?
Neden bir başka vilayetimizde devlete isyan edilmiyor da Dersim diye bildiğimiz Tunceli’de zırt/pırt isyana kalkışılıyor?
İsyanlar çiçekle, ödül dağıtılarak bastırılmaz.. Günümüzde yalakalık revaçta olduğundan dolayı ne kadar siyasi, ne kadar gazeteci varsa isyan edenleri eleştirmekten çekiniyorlar, isyanı bastıranları lanetliyorlar.
Ve işte, özürlü siyasilerimiz özür dileme kavgasına tutuştular..
Bir isyan baş göstermiş ise, devlet güçleri mutlaka bastırmaya kalkar.. İsyan bastırmak kuluçka bastırmaya benzemez.. Ellerde silah var, her iki taraf ölmemek için öldürür.. Bir taraf kazanır, bir taraf kaybeder..
Bu özür dileme meselesi çığırından çıktı..
İktidar daha demokrat görünmek için kendisini alakadar etmeyen Dersim meselesinden dolayı ÖZÜR diledi.. Esas özürlü olan, isyan üstüne isyan çıkartan ve bugün de asker öldüren, polis öldüren, yol kesen Tunceli/Dersim sergerdeleri kendileri ıslahı nefs ederek özür dileyecekleri yerde, karşı tarafı suçlamaktadırlar..
İsyan çıkartanların torunları bugün hep CHP’li..
İsyanı bastıran, aynı zamanda aşırı şiddet kullanan CHP iktidarları..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu özür dilemediği gibi karşı tarafa saldırı üstüne saldırı yeniliyor..
Ayıp ki ne ayıp..
Az kaldı az!..
KERBELA hadisesinden dolayı da özür dilenmesini isteyecekler..
Yavuz Sultan Selim’in Şah İsmail’i hezimete uğratması için de özür talebinde bulunurlarsa hiç şaşmayın..
Meselenin kökünde TAZMİNAT yatmaktadır, mal-mülk, toprak iadesi vardır..
Oldu olacak, PKK yetkililerinden de özür dilesin sayın Başbakan..
MADIMAK sotada tutuluyor.. Yakın zamanda onun için de özür talep ederler kanaatındayım..
Bir gazetede:
Kayıp kızlar ne oldu sorusu okudum.. Hani şu TEHCİR sebebiyle aileleri tarafından bırakılan ERMENİ kızları..
Tehcirden kurtulmak için Tunceli dağlarına sığınıp “Biz Kürdüz” diyen Ermeni kaçkınlarının isyanlarında dahli olmadığı söylenebilir mi?
Gazeteci Murat Bardakçı bir özür listesi yayınladı..
Saydım, tamı tamına 19 özür noktası var..
Peki ne olacak şimdi?
Esas özür dilemesi gereken Kılıçdaroğlu, hem suçlu, hem güçlü deyimi gereği bastırdıkça bastırıyor iktidar tarafına..
MHP eskisi gibi cart/curt etmeyi bir kenara koymuş uzaklardan seyrediyor.. Sanki Türkiye’de hiçbir hakları yok gibisinden..
PKK-KCK-BDP üçgeninden hayra mebni bir çıkış beklemenin hiçbir alemi yoktur.. Onlar her gün şehir şehir, kasaba kasaba isyan bayraklarını dalgalandırıyorlar..
Liderlerine bak, partisi hakkında karar ver..
Soruyorum:
Seyit Rıza kimdir, Dersim isyanının müsebbibi mi, mağduru mu?
Ne iktidarı, ne de muhalefeti bu soruya cevap verebilir.
Laf yuvarlamaktan, birbirlerine hakaret etmekten vaz geçip tarihi gerçeklerle yüzleşmeye yanaşan yok.. Çünkü yüzleşme zor ve tehlikelidir..
Mezhebi çizgiye çekilecek tartışma Türkiye sınırlarını aşar Suriye, Irak, hatta Fransa, İngiltere, Amerika şehirlerine uzanır..
Zaten bazı kesimlerin istedikleri de budur..
Çevre ülkeler ve Avrupa ülkeleri ekonomik çıkmazlarda sürünürken Türkiye’nin rahatlığını isteyen olur mu?
Aklınıza mukayyet olun ey Türkiye sevdalıları..
Yağcı yağdan ayrılsında dünyayı gör
Uyku gamdan ayrılsında rüyayı gör
Bencillik virüsü girmiştir her yere
Nokta metinden ayrılsın kübrayı gör.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.