Türk-Arap Medya Forumu
Türkiye gün geçmiyor ki tarihi gelişmelere sahne olmasın. Kendi sınırları içine kapanmış, küçücük bir Türkiye'den bölgeye ve dünyaya açılmış büyük bir Türkiye'ye doğru atılan adımları gördükçe sevinmemek elde değil.
Geçen hafta Afrika'nın dini önderlerini İstanbul'da toplayan ve önemli açılımlar yapan Türkiye bu hafta da Türk-Arap Medya Forumu ile Arap ülkelerindeki medya mensuplarını İstanbul'da topladı.
Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Cibuti, Fas, Filistin, Irak, Katar, Komorlar, Kuveyt, Libya, Lübnan, Mısır, Moritanya, Somali, Sudan, Suriye, Suudi Arabistan, Tunus, Umman, Ürdün ve Yemen'den 150 basın mensubunun davet edildiği Türk Arap Medya Forumu'nun iki gün (30 Kasım-01 Aralık) süren çalışmalarını imkan dahilinde takip etmeye çalıştım.
Bölgesel ve küresel sorunlara Türk ve Arap Medyalarının yaklaşımları, Türk dış politikasının Arap ülkelerine yansıması Türkiye algısı, Türk ve Arap Medya kurumlarının küresel medya düzeni içindeki konumu, Arap dünyasında yaşanan değişim ve Türkiye'de yeni Arap algısı, uluslar arası kurumlar bölgesel barış girişimleri ve medya, Türkve Arap dünyasında sosyal medya, bölgesel sorunların çözümüne yönelik stratejiler ve sivil toplum kuruluşlarının yeri, medya mensuplarının eğitimi ve teknik işbirliği imkanları, Türk ve Arap ülkeleri medya kuruluşları arasında işbirliği imkanları, küresel işbirliği Türk dizilerinin bölgesel yansımaları, Arap baharı medya ve gençlik ve geleceğin kurgulanmasında medyaya düşen sorumluluk başlıkları altında 12 ayrı toplantıda 57 kişi sunum yaptı, oturum başkanlarının katkısı da eklenirse 69 gazeteci müthiş bir beyin fırtınası gerçekleştirdi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Bey'in iki gün boyunca forumu takip ederek misafirlerle yakından ilgilenmesinin katılımcılara ayrı bir heyecan verdiğini müşahede ettim. Hele toplantıların sonunda bütün katılımcıların hazır bulunduğu soru cevap faslında Bülent beyin her soruya cevap vermesi gazeteciler için bulunmaz bir fırsattı.
Yayınlana sonuç bildirgesinde "Türk ve Arap ülkeleri basın mensupları arasındaki ilişkilerin sağlam temeller üzerine kurulabilmesi ve işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla "Türk-Arap Medya Platformu" adı altında bir şemsiye kuruluşa duyulan ihtiyacın belirlenmesi ise forum sonunda atılması muhtemel somut adımın işaretini veriyordu.
Aslında böylesi bir faaliyete şiddetle ihtiyaç vardı ve geç de olsa ilk adımın atılması katılımcıların tamamını son derece memnun etti.
Her iki tarafın da böylesi bir toplantıya hasret kaldığı konuşmalarından açıkça anlaşılıyordu.
Hem Türk hem de Arap gazetecileri birbirlerini batı kaynakları aracılığıyla tanıdıklarını ve batının yönlendirmesiyle de yanış tanıdıklarının altını çizerek doğrudan iletişim kapısının böylesi bir toplantıyla aralanmasından doğrusu ben de memnun oldum keyif aldım.
Türk Arap Medya Forumuna yakından ilgi gösteren medya mensuplarıyla içtenlikle ilgilenerek katılımcıların gönlünü fetheden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç beyi ve bu organizasyonu koordine eden Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün başta genç genel müdürü Murat Karakaya'yı ve canla başla çalıştıklarını bizzat müşahede etiğim diğer mensuplarını kutluyorum.
Güzel bir çalışmaydı.
Türkiye büyüyor ve gelişiyor.
Türkiye'nin bölgesel aktörlükten küresel aktör olma yolunda ilerlediğinin müşahhas örneklerini sadece İstanbul'da yapılan uluslar arası toplantılara şöyle bir göz atılsa rahatlıkla görmek mümkündür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.