1982 Anayasası, 1.626.431 “red,” yüzde 8.63 oyuna karşılık, 17.215.559 “kabul” yüzde 91.37 oyuyla kabul edilmişti.

Rahmetli dedem hayattaydı, onun önderliğinde biz de oy vermeye gitmiştik. Oy sandıklarına varıncaya kadar bir şey söylemedi.

Oy vereceğimiz okulun merdivenlerine geldiğimizde durdu, arkasına baktı, etrafını gözden geçirdi, bizi bir araya topladı ve ellerini omzuma koyarak şöyle dedi:

-“Bu sandıklara atılan her ‘evet’ oyu, silah korkusundan atılacaktır. Silah düşman için kullanılır, dost için değil. Silah yerine Allah’tan korkarak oyunuzu verin.”

¥

Şükürler olsun artık silahla korkutanlar şimdi adalete hesap veriyorlar. Milletin silahını millete doğrultanların devri bitti.

Yeni anayasa, silahlı çevrelere göre değil; barıştan, kardeşlikten dayanışma ve paylaşmaktan yana olan halkımıza göre hazırlanıyor.

“Yaşanılabilir bir Türkiye” özlemi içerisinde olan ve ülkemizin bağımsızlığı, halkımızın refahı ve güveni için nasıl bir anayasa istediğimiz şekilleniyor.

Bu anlamda dil, din ve ırk ayrımı yapmadan; bir karış toprağımızı, bir taşımızı, bir dalımızı, bir damla suyumuzu ve canlı cansız tüm varlıklarımızı sahiplenen halkımızın anayasa önerisini MÜSİAD yaptı.

MÜSİAD’ın hazırladığı anayasa önerisini madde madde yazmak mümkün değil.

Nasıl bir yasa istenildiğini anlatmak için öneri sahiplerinin Türkiye üzerine düşüncelerini yazmak faydalı olacaktır.

Bu sebeple, MÜSİAD’ın hazırladığı anayasa önerisi hakkında Başkan Ömer Cihad Vardan’ın ifadelerini paylaşmak isterim.

¥

“Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği MÜSİAD; hakkın ve hukukun, adaletin ve eşitliğin, barışın ve güvenin, refahın ve mutluluğun sağlandığı; tarihe ve topluma mal olmuş mahalli ve evrensel değerlerin korunduğu, gözetildiği; kendi içinde bütün, bölgesinde etkin, dünyada saygın bir Türkiye için bir yasa önerisi sunmuştur.

Bu çalışma, bütüncül bir anayasa değişikliği önerisidir. Anayasanın yapım yöntemi konusunda tartışmalara girilmemektedir.

Kurucu meclis kurma önerileri, olağan ve uygulanabilir bir yöntem olarak görülmemektedir. Anayasayı olağan yöntemler kullanarak yapabilmek, demokrasimiz açısından da önemli bir sınav olacaktır.

Temsil sorunu bulunmayan mevcut Parlamentoda şekillendirilecek bir anayasanın, halk tarafından onaylanması, en doğal ve uygulanabilir yöntem kabul edilmektedir.

Bu kapsamda, çalışmanın amacı, anayasanın hem biçim hem de içeriğine yönelik, üzerinde tartışılabilecek öneriler getirebilmektir.

Yeni anayasa, benim ya da ötekinin değil, bizim anayasamız olmalıdır. Günümüzde, “özgür birey,” “çoğulcu toplum” ve “tarafsız devlet,” demokrasilerin temel ilkeleridir.

Anayasalar toplumdaki farklılıkları ortadan kaldıran değil, var olan çoğulcu yapıyı koruyan bir içeriğe sahip olmalıdır. Bu nedenle anayasalar toplumu “biçimlendirmeye” değil, tüm toplumu “kucaklamaya” çalışmalıdır.

Bu doğrultuda MÜSİAD, çözüme yönelik önerilerini geliştirirken, toplumun tüm kesimlerinin hassasiyetlerini gözetmiştir. Ayrıştırıcı değil kucaklayıcı olmaya çalışmıştır.”

¥

Evet MÜSİAD’ın yeni anayasa önerisi büyük bir Türkiye sevdasıyla hazırlanmıştır.