Serdar Arseven

Serdar Arseven

Ey vatandaş, fazla açılma!..

Ey vatandaş, fazla açılma!..

Sabah posta kutumu açtım...

Bir de ne göreyim:
Ortalamanın çok üzerinde bir mesaj trafiği; “Dolar 2’nin üzerine doğru!” dedik ya, biraz daha temellendirmemizi istiyorlar bu tahmini...
Hayır, benim tahminim değil...
Ve mesele dolar meselesi de değil...
Kıbrıs’ta, piyasayı milim milim takip etmek zorunda olan orta ve büyük çaplı iş adamları ile bir araya geldik...
Eymak Şirketler Grubu’nun yöneticisi, dünya rulman pazarının beşincisi Harun Adıgüzel’in başkanlık ettiği toplantıda “ekonomiyi” değerlendirdik...
Durum şu:
Dünya, kimsenin yönlendiremeyeceği, kontrol edemeyeceği, frenleyemeyeceği kadar hızlı bir değişimden geçmekte.
Dünya liderleri teker teker devrilmekte...
Şöyle bir göz at:
İrlanda Başbakanı Brian Cowen,
Portekiz Başbakanı Jose Socrates,
Slovakya Başbakanı Iveta Radicova,
Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu,
İtalya Başbakanı Silvia Berlusconi,
İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapetero,
Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali,
Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek,
Yemen Başbakanı Ali Abdullah Salih,
Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi...
Kimse ucuz politika yapmasın, AK Parti dış politikayı yönetemiyor, ABD’nin, şunun ve de bunun güdümüne girdi filan...
Oturduğun yerden ahkam kesme!..
İşine bak!..
Bizdeki büyüme rakamları iyi;
2011 Ekim ayı sınai üretim endeksi yüzde 138.4 olarak gerçekleşti...
Müthiş!..
Üretim, rekor üstüne rekor kırıyor.
Yüzde 10.2’yi düşünün, Çin’i bile geride bıraktık.
Türkiye, toplam borç-gayrisafi yurt içi hasıla oranı bakımından da, pekçok AB ülkesinden iyi durumda...
Öte yandan...
Maastricht kriterleri, üye ülke bütçe açığının GSYİH’ya oranının yüzde 3’ünü geçmemesini istiyor.
Türkiye’nin oranı sadece yüzde 0.9.
Almanya, Finlandiya, Avusturya, Belçika, Yunanistan, Hollanda, İtalya, bizden çok daha geride...
Tek meselemiz cari açık; ürettiğinden çok daha fazlasını tüketen bir ülke olarak, yüzde 10.3’lük cari açıkla, AB ülkelerinin tamamından kötü durumdayız.
Bu sürdürülebilir mi?..
Asla!..
Buradaki iş adamlarının alayı aynı noktaya parmak uzatıyor:
- Dövizde artış kontrollü olarak devam edecek.
- Faizler artacak.
- Fiyatlar artacak.
- İthalat cazibesini bir ölçüde kaybedecek, iç piyasadan da TL ile mal alma devri başlayacak.
Bunlar iyi mi kötü mü?..
Orasını bilmem, kimse bilemez...
Bildiğim ve bilinen, önümüzdeki dönemde tasarrufa her zamankinden çok riayet etmek durumundayız!..
Sigara içenler bıraksın, elektrik, petrol, doğalgaz tüketiminde ne kadar tasarruf tedbiri varsa uygulamak gerekiyor.
Kimse, zaruri bir durum olmadıkça dövizle borçlanmasın.
Kısa mesafelere yürüyerek gidip gelmekte fayda var.
Gösteriş merakını bastırmak şart.
Düğünlere, derneklere filan harcanan paralar akla ziyan, başkaları için değil, kendin için evlen!..
Piyasada acayip bir para sıkışması var, çek işinden hapsi boylayacaklara ‘kolaylık’ getiriliyor...
Alacaklarını alamayabilirsin, hesabında bu da olsun.
Gerek dünya ve gerekse Türkiye acayip sancılı bir döneme giriyor...
Öyle kapan ki, senin sancın makul olsun!..
Fazla açılma kardeş, vaziyet kötü...
“Demedi” deme, boğulursun!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi