İzmir sentezi bulmuş
1900lerin başında Osmanlı İmparatorluğu ihracatının yüzde 55ini gerçekleştiren İzmir, yangının bedelini ağır biçimde ödedi.
Ulus-devlet sevdası, bölgenin iki önemli kenti İzmir ve Selaniki ciddi anlamda geriletti.
Girişimcisini, bilim insanını, kanaat önderini İstanbula kaptıran İzmir son dönemde gelişime karşı bir tavır içindeydi.
Ancak yerel seçimler bu atmosferi tamamiyle olmasa bile tamama yakın bir şekilde değiştirdi.
İzmir kendisine yakışan bir ivmeyi yakalamak üzere.
Önceki akşam İzmir Ticaret Borsasının 120nci kuruluş yıldönümü daveti nedeniyle İzmirdeydim.
Yüzyılın başındaki güç ve etkisinden elbette çok uzak bu borsa ama dünyada tarımın yeniden önem kazanmasıyla birlikte önümüzdeki döneme damgasını vuracağı kuşkusuz.
Borsanın başında İzmire yakışır bir şekilde, bir hanım başkan var; Işınsu Kestelli...
Çalışkan, hanımefendi, kucaklayıcı bir insan Işınsu Hanım.
CHPli Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile de dost, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akayla da.
Salondaki davetli topluluğu da bu havayı aynen yansıtıyordu.
İzmirde görmeye çok alışık olmadığımız şekilde, başörtülü hanımlar da vardı salonda ve kimi masalarda bol bol şarap içilirken, kimi masalar meyve suyunu tercih etti.
İçeni içmeyeni, Fatih Erkoçun salonu kaplayan gür sesiyle seslendirdiği şarkılara eşlik etti.
İzmir yılların tutuculuk zincirini kırmaya başlamış, hoşgörü kenti haline dönüşme yolunda adım atmış.
Yüzyıllar boyu farklı dinlerden insanları bir arada yaşatan bu kent, tekrar eski kimliğine kavuşuyor.
Belediyeyi rahat bırakın
İzmir Büyükşehir Belediyesinde olduğu iddia edilen yolsuzlukların İstanbulun en küçük ilçe belediyesinde olanlardan bile önemsiz olduğu kanısındayım.
Ama nedense namusuyla tanınan Aziz Kocaoğlu sürekli operasyonların merceğinde.
İstanbulda eşine rastlamadığımız baskınlar, gözaltılar, tutuklamalar İzmirde gerçekleşiyor.
Bu İzmirin yukarıda anlatmaya çalıştığım atmosferini kirletiyor açıkçası.
Şimdi Exponun başına Mahmut Özgener geçmiş.
İzmirin sevdiği, Ankaranın güvendiği, dünyaya açık bir insan Özgener.
Böyle adımlar atılırken polis ve adliyeyi sürekli devrede tutmak yanlış oluyor.
Atatürk İşkence Limanı
Eskiden yağmur yağınca trafik felç olurdu, şimdi övünç kaynağımız Türk Hava Yolları da oluyor.
Cuma günü 15.00 uçağıyla İzmire gitmek üzere Atatürk Havalimanına gittim.
15.00 uçağını 16.00 uçağıyla birleştirme kararı almış THY ve karar saatler önce alınmasına rağmen, yolculara bir SMS veya e-mail atmamış.
Her konuda mesaj atmayı seven THY nedense ertelenen uçuşları bildirmeyi uygun görmüyor, Gelsinler, beklesinler diye düşünüyor herhalde.
Biz de bekledik.
Üstelik buna bir de 20 dakika rötar eklendi.
Ardından uçağa bindik, motor çalıştırma izni yarım saatte geldi, kalkmak için 45 dakika kuyruk bekledik ve 50 dakikalık yol, neredeyse 6 saatimizi aldı.
Atatürk Havaalanı artık İstanbula yetmiyor.
İstanbula inmek veya buradan başka bir kente gitmek işkenceye dönmüş durumda.
Şu 3üncü havaalanı projesi hızlandırılamaz mı acaba?