Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Kadına şiddet sahtekârları

Kadına şiddet sahtekârları

Kadına şiddet meselesinde kadınlardan yana tavır alanların büyük çoğunluğu şiddet yanlısı demektir.

Bu konuda iki tarafta birbirini aldatıyor. İki cinste işin magazin boyutunda, “güven, sevgi ve bağlılık” sermayesini kediye yüklemişlerin feryadı.

Aileden Sorumlu Bakan Fatma Şahin Hanımefendinin iyi niyeti suiistimal ediliyor.

Şiddete muhatap olanlarla, şiddete karşı olanların fotoğraflarını yan yana getirin bakalım, nasıl bir mizansen ortaya çıkacak.

Şiddete muhatap olmuşlar ile şiddete karşı çıkanların, aile denilince akıllarına ne geldiğine bir bakılsın.

Mesela şiddet mağdurları ve şiddet karşıtları; uyuşturucuya, sigaraya, alkole ve aileyi kökünden sarsan benzeri meselelere karşı ne kadar duyarlı davranmaktadırlar?

¥

İki türlü şiddet vardır. “Dil şiddeti, el şiddeti.” El şiddetini doğuran dil şiddetidir ve şiddetlerin en tehlikesidir.

Şiddete uğrayan kadınların veya erkeklerin şiddet görmelerinin sebebi; sonsuz dünya isteği ve bu isteğin esiri olan dilleridir.

El şiddetinin telafisi mümkündür ama bugüne kadar dil şiddetinin felaketini “arızasız” tamir eden bir yol bulunmuş değildir.

“Diline sahip olan eline ve beline sahip olur” sözü; satırlardan, ağızlardan gırtlağı geçip yüreğe inmedikçe daha çok şiddet konuşulur.

Ne zamandan beri şiddet karşıtları erkekleri ve kadınları izliyorum ve hepsinin beden dillerinden ürküyorum.

Beden kiri temizlenir lakin ruh kiri kolay kolay temizlenmez. Ruh kirliliği bedene yansır. Bedendeki ve ruhtaki kirliliğin esas sebebi ise dil şiddetidir.

İnsanı insan yapan, insanca hareket ettiren, insanca düşündüren ve insanca söz söyleten “ruhi” yapısıdır ve ruhunun nasıl beslendiğidir.

Bedene bel bağlayanlar maddeci, ruha bel bağlayanlar manacıdır. İnsan mana olmadan yaşayamaz ve maddeleşir. Sadece madde ise şiddete davetiye çıkarır.

Bedenini maddeye mahkûm etmiş kişilere; dünyanın huzurunu, güvenini ve adaletini sağlasanız, onlar yine de hırs ve tamahlarından vazgeçmeyeceklerdir.

İnsanı madde ve mana anlamında keşfetmeden, nefis penceresi yerine, vicdan penceresinden bakmadan; ne şiddetin sebepleri bulunabilir ne de önlenebilir.

¥

Bu arada olan Aileden Sorumu Bakan Fatma Şahin hanıma olacak gibi.

Fatma hanım karakter olarak öyle samimi, öyle temiz bir insan ki, karşısına geçip konuşan herkesi zatı gibi iyi niyetli sanıyor.

Adı sivil toplum örgütü olan ve şiddet gibi çeşitli meselelerle, esas misyonerliklerini yapmak isteyenler çevresini kuşatmış vaziyette.

Misyonerlerin bilinen en önemli özelliği, her zemin ve zamanda, toplumun duygusal yaklaşacağı “kulanılabilir” hadiseleri gündeme getirip, üzerinden rant elde etmektir.

Mesela şiddet görenlerin ve karşı olanların, şimdiye kadar hiç; “aile birliği, beraberliği ve bütünlüğünden” söz ettikleri görülmüş ve duyulmuş mudur?

Neyse sözüm bakan hanıma; “Dil şiddeti bitmeden el şiddeti bitmez. Beden madde, ruh manadır. Bu ikisini iyi yoğurmak gerekir.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi