Rusya’daki kuraklık Mübarek’i nasıl devirdi ve twitter

Rusya’daki kuraklık Mübarek’i nasıl devirdi ve twitter

Geçen hafta Kanal 24’teki Günün Manşeti programımda konuklarımızdan biri Mustafa Karaalioğlu idi.

Konu Kuzey Kore liderinin ölümünün ardından rejim değişikliğinin mümkün olup olmadığıydı.

Ben, bu kadar katı, içine kapalı bir rejimi devirmenin zor olacağını, insanların organize olmaları için twitter’a bile ulaşamayacaklarını söyleyince Karaalioğlu itiraz etti.

Twitter ve benzeri sosyal medya araçlarının fazla abartıldığını, eskiden devrimlerin bu araçlar olmadan gerçekleştiğini savundu. Doğru mu, doğru...

Haklı mı, değil.

Programda fazla vakit olmadığı ve konu değiştiği için orada anlatamadığım fikrimi burada anlatayım.

Bir ülkede devrim için objektif koşulların olması yetmez, sübjektif koşulların da mevcut olması gerekir.

Yani, devrimi taşıyacak, devrim fikrini yayacak bir organizasyona.

Organizasyon yetmez, devrimci fikirleri yayacak araçlar da gerekir.

Bunun için Genç Osmanlılar, Abdülhamit istibdadına karşı mücadele eder ve mutlak monarşi taleplerini dile getirirken gazeteden yararlandılar.

Tasvir-i Efkar, Tercüman-ı Ahval, Hürriyet gibi gazeteler o dönemin twitter’ı idi.

Tıpkı, Istra’nın Rus komünistleri için vazgeçilmez bir önemi olması gibi.

Onun için Osmanlı’da padişahlar, Rusya’da çarlar bu gazete ve benzeri broşürlerin basımını engellemeye çalıştı.

Şimdi de Esad rejimi aynı mücadeleyi twitter ve facebook’a karşı veriyor, Kuzey Kore’de ise bu imkana erişilemiyor bile.

Kuzey Kore’de değişimin koşulları devrim olan yerlerden daha elverişli olmasına rağmen değişim yaşanmıyor çünkü iktidar muhalefetin herhangi bir şekilde örgütlenmesine fırsat vermiyor.

Elbette devrimi twitter yapmıyor ama twitter diktadan bıkmış insanların yalnız olmadıklarını hissetmelerini sağlıyor.

Demokrasi, eşitlik gibi fikirler bu mecralar sayesinde yayılıyor.

Yazının başlığındaki konuya gelince...

Aslında doğrudan konumuzla ilgili değil ama “Kelebek Etkisi”nin önemini, her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu anlatmak için bahsettim.

Rusya’da kuraklık ve ardından yaşanan yangınlar nedeniyle tarımsal üretim rekor seviyede düştü.

Bu durum tüm dünyada buğday, arpa gibi yoksul kesimlerin hayatında büyük önem taşıyan tarımsal ürünlerin fiyatını çok artırdı. Mısır, Tunus gibi ülkelerde bu fiyat artışının acısı yoksul kesimlerin yaşam koşullarını ve rejime duydukları nefreti daha da arttırdı.

Bu duygular twitter ve facebook aracılığıyla kitlelere ulaştığında devrim süreci başlamış oldu. Bugün Kuzey Kore büyük bir açlık tehlikesiyle karşı karşıya...

Amerika yardım göndermese durum felaket...

Ama sosyal medya yok, devrimci fikirler yayılamıyor...

Henüz...

Özetle devrimci fikir önemlidir ama o fikirlerin kitlelere ulaşması, insanların diktatör karşısında daha güçlü olduklarına inanmaları gerekir.

Dün o fikirler gazetelerle yayılıyordu, bugün twitter’la...



Türkiye’nin 2015 korkusu

Sarkozy’nin kendini beğenmiş halinin de payı var elbette, Fransa gibi yakın tarihi kanlı olaylarla dolu bir ülkenin bize ahlak dersi vermeye kalkışmasından duyulan rahatsızlığın da... Ama asıl rahatsızlık, 2015’in yaklaşmasından ve Fransa’nın diğer ülkelere örnek teşkil etmesinden. Bu ülkelerin sayısının artması ve soykırım konusuna giderek yalnızlaşma endişesi, aşırı tepkilere yol açıyor.

Dış ilişkilerde tablo pek iç açıcı değil açıkçası.

Irak parçalanmanın eşiğinde, Suriye’nin ne olacağı belirsiz, İran’la radar yüzünden, İsrail’le Mavi Marmara yüzünden, Fransa ile soykırım yasası yüzünden papazız.

Tamam bu tabloyu biz yaratmadık ama kendimize aşırı güven doğru değerlendirme yapmamıza engel olabilir.



Başbuğ manşetti Çubuklu tek sütun olamadı

Dönemin Genelkurmay Başkanı “İrticayla Mücadele Eylem Planı” için kağıt parçası, lav silahları için boru dediğinde darbesever medya bu sözleri manşete taşımıştı.

Davalar sürüyor...

Davanın tutuklu sanıklarından Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, Başbuğ’un bu sözleri için talihsizlik tabirini kullanmış.

Nedense, Başbuğ’un açıklamasını manşet yapanlar bu açıklamayı birinci sayfadan görme ihtiyacı görmemiş.

Bunlar Türkiye’nin demokrasi ve hukuk meselelerine fazla Fransız...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi