Hoppala!..
Evet hoppala ya... Orduda generalliğe kadar yükselmiş bir adama kim "asker kaçağı" diyebilir?
Haklısınız... Akıl sahibi kimse böyle bir iddiada bulunmaz...
Ne var ki, siyasette her söz söyleniyor...
Peki nedir bu İnönü'nün "asker kaçağı" olma hikâyesi?
Geçmişin "Nurlu Süleyman"ına sorun diyeceğim, amma o bugün solculuk taktisyenliği yapmaktadır...
Sorunuzu kıvrak bir manevrayla savuşturur...
En doğrusu ben anlatayım:
1960'lı yıllar... 27 Mayıs darbesinin fikir ve güç babası İsmet Paşa aynen Deniz Baykal gibi muhalefette, benzetmek gibi olmasın "Müslüman köylü" Süleyman, Tayyip Erdoğan gibi iktidarda...
Her iki tarafın da gözünü iktidar hırsı bürümüş... Konuşmalarını dinlemek komedi seyretmekten daha cafcaflı...
O zamanlar İnönü solculuğa yeni yeni ısınıyordu... Ortanın solu diye bir kavram icat etmişti başyaveri Ecevit ile...
Süleyman Demirel'e takılmadık lakap bırakmadı CHP yeni solcuları:
- Morrison Süleyman...
- Gâvur köylü sahte Süleyman...
- ABD namına siyaset yapan yalancı...
- Mason Süleyman vesaire...
AP (Adalet Partisi) kurmayları (sanki askerdirler, her ikinci sınıf siyasetçiler için kurmay denir) Menderes mirasına sahip çıkarlar, İnönü için ağza alınmayacak iddialar ileri sürerlerdi...
Ta o günlerden biliriz İnönü'nün genç subaylara "millet de sizin düşmanınızdır" dediğini...
Politik miydi, gerçekten öyle mi düşünürdü bilemeyiz... Amma biz kulaklarımızla duymuştuk seçim kaybettiğinde "nankör millet" dediğini...
Yani, CHP'ye oy vermeyenler tümden "nankör" ilan edilmişlerdi...
Gelelim esas meseleye:
Demirel kıvrak zekâsını hızlı çalıştırdığı bir gününde adamlarına taktik verirken söylediği iddia edilen şu iddiayı ortaya attırmıştı:
"İnönü asker kaçağıdır..."
Demirel'in kurmayları söylediyse bu sözü, mutlaka gerçekti...
"Asker kaçağı" kavgası köylere kadar yayılmıştı... Dinler gülerdik bu enteresan iddiaya...
Demirel iddianın üzerine yatmıştı... İnönü'nün asker kaçağı olduğu hususunda yüzlerce delil devşirtmişti adamlarına...
İsmet Paşa asla asker kaçağı değildi... Bu tutarsız iddia, Demirel ve adamlarının sıvadığı çamurdu...
Şimdi olsa aynı sözü söylemez sayın Demirel... çünkü, "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganının mucididir... Sola yakınlık kurması da "senfoni" saçmalığından ileri gelmişti...
İnönü, asker kaçağı değil, Ecevit'in vurduğu darbeyle "parti kaçağı" durumuna düşmüş bir fani idi...
İnönü'yü CHP'den dışlayanın başyaveri Ecevit olduğunu kime sorsanız bilir amma, CHP'liler hiç inanmazlar...
"Gâvur köylü, Dolaklıoğlu Süleyman ağa" bir bilen edasıyla meseleyi TBMM'ye taşıyanları mutlaka kınar, doğruları (!) gösterirdi...
Amma durumlar çok karışık...
Millet gişesinden hiçbir zaman iktidar bileti alamamış bir İnönü, elbette yaptığı hizmetlere mukabil herkesten kulluk isteyecekti...
Ne var ki:
İnönü'nün milleti bildiği derecede, millet de İnönü'yü tanıyordu...
Nankör müydü Türk milleti?
Bin defa hayır...
İnönü asker kaçağı mıydı?
Yine bin defa hayır!..
Ne yazık ki gerek İnönü olsun, gerek Demirel olsun Türk milletinin ruh köküne inemediler, sathi bir kabukla siyaset yapmayı yeğlediler...
Aslına bakarsanız Demirel de sevmez Türk milletini...
Abrakadabra ile oylarını alır, dününü unutur, yarınını hiç düşünmez, idare-i maslahatı şiar edinir...
Sen ne dersin ya Baykal!..
Ne desen Türk halkı inanmayacak değil mi? Böyle bir halk nasıl ve niçin sevilir söylesene?
----------
Akıl alıp akıl satan akıllılar gördüm
Bulut gölgesinde yatan akıllılar gördüm
Acayip dünyamızı uzaktan seyrettim de
üç kuruşa göbek atan akıllılar gördüm.