BENİ YANLIŞ ANLAYIN
Saçlarımı berbere emanet etmiş bir durumdayken içeri giren arkadaşımın traş mı oluyorsun? sözü üzerine düşündüm de her gün binlerce evde zil çalınıp kapı açıldığında eve gelene sen mi geldin? deniliyor.
Kendimiz yaptığımızda farkına varmıyoruz da başkası yapınca bazen gözümüze batıyor.
Yıllarca Reha Muhtarın acı var mı acı? tarzındaki sözlerine az gülmedik.
Yanlış ifadeler, anlam kaydırmalar güldürü sanatında hep kullanılıyor. Hacivat ile Karagöz arasındaki diyalogları hatırlayın.
Bir de yanlış anlamalar var
Aşk filmlerimizde esas oğlan sevdiği kızı, tam da tacize uğradığı bir anda görür ve arkasına bakmadan, aldatıldığını düşünerek terk eder gider. Gerçek ortaya çıktığında kötü adam veya aşıklardan biri ölüm döşeğinde yatmaktadır. Ama iş işten geçmiştir. Yaşanılan acılar kalmıştır geride
Birçok filmin nirengi noktasını oluşturuyordu yanlış anlamalar
Film olduğu için kimseye zararı da olmuyordu.
Çok fazla yanlış anlamalı Türk Filmi seyredince toplumumuzda her şeyi yanlış anlar hale gelmiş ve en çok da siyasilerimizin söylediklerini yanlış anlıyoruz.
Bu yüzden de medya ve vatandaş hep suçlu
Koskoca eski Başbakanımız gazeteci Enver Ayseverin sorusunu cevaplarken Susurluk Raporunda bazı bölümlerin devlet sırrı niteliğinde olduğu için çıkarıldığını söylüyor. Arkasından bu sırrı ifşa ediyor: "Devlet sırrı olanlar Azerbaycanda darbe girişimi, Yunanistana orman misillemesi gibi konular."
Her siyasinin yaptığı gibi bu sözlerin ardından Konu tamamen bir yanlış anlamadan kaynaklanmaktadır. denildi ve gerçek! açıklandı: Enver Aysever ile yaptığım bir telefon görüşmesinde devlet sırrı kavramının hangi hallerde geçerli olduğu sorusu üzerine bunun münhasıran dış politika konularıyla ilgili olduğu, örneğin 90′lı yıllarda Ege sahillerimizde meydana gelen orman yangınlarının Yunan gizli servisiyle ilişkili olduğuna ilişkin değerlendirmelerin, bu bilgiler kanıtlanmadıkça yayınlanmasının dış politikamız açısından sakıncalı olacağı ifade edilmiştir. Anlaşılacağı gibi olay Yunanistandaki değil Türkiyedeki orman yangınlarıyla ilgilidir.
Oğlum beş yaşındayken var ile vardır arasındaki farkı kavrayarak sorduğu soruya net var veya yok şeklinde cevap isterken
.Yunanistana orman misillemesi ifadesini Türkçemizin kıtlığından dolayı yanlış! anladık, doğrusunu da öğrendik. Ama Yunanistanda iyi Türkçe bilenler de yanlış anlamışlar Mesut Yılmazı.
Şimdi Türkiyeden tazminat istiyorlar
Eski başbakanımız duraksamadan konuşunca meramını iyi anlatamadı, para sıkıntısı içinde olan Yunanistanda yolda cüzdan bulmuş fakir gibi sevinip fırsatı hemen değerlendirmeye aldı. Pendeli Belediyesi yanan 25 bin dönüm ormanı için Türkiyeden 46.587.500 Avro tazminat istemeye karar verdi. Diğer belediyeler de sırada
Buradan Meclis Başkanına sesleniyorum. Milletvekilleri için kurs açınız
Eski başbakan ve bakanlar için mesleki kaza sigortası yaptırın, tazminat risklerini azaltın çünkü biz sizleri hep yanlış anlıyoruz. Artık yabancılar da bizim gibi oldu.
Buradan Milli Eğitim Bakanına da sesleniyorum. Türkçe derslerinin müfredatı yetersiz kalıyor. Doğru anlama ve anlatma dersi de koyun
Biz sizleri yanlış anladık bari çocuklarımız siyasileri doğru anlasın.
Allah beni yanlış anlamadan ve anlatmaktan korusun
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.