8 yıl kesintili... TRT Avaz...
Bu meseleyle en fazla ilgilenen yazarlardan biri ve -eksik olmasınlar- pek çok okuyucuma göre en çok ilgilenen yazar olarak, şu 4 artı 4 artı 4 sistemine nasıl baktığım merak ediliyor.
Her kesimden arayanlar, mesaj gönderenler...
Kuran eğitimi, Hafızlık Eğitimi gibi meseleler üzerinde çokça kafa yoranlar, eğitim mecburiyetinin 12 yıla çıkmasının bu alanda daha büyük sıkıntılara yol açıp açmayacağını sormakta.
Birçok veli, çocuklarına 12 yıllık bir mecburiyet yüklenmesini endişeyle karşıladığını ifade ediyor.
Anne olabilecekleri yaşı hayli geçmiş olan hanımların, karma eğitim sistemine daha fazla çakılacak olmasını hoş karşılamayanlar var.
Mecburi eğitim sürenin uzamasının faydalı olacağını ifade edenler ve bir 28 Şubat uygulamasının daha tarihin çöplüğüne atılacak olmasından dolayı memnuniyetlerini dile getirenler...
Bu meseleye benim nasıl baktığımı soranlara cevap olsun:
Öncelikle, yönlendirme uygulamasının son derece yerinde olduğunu düşünüyorum.
Dördüncü sınıfı bitiren bir öğrencinin yönlendirilme yaşı gelmiş hatta biraz da geçmiş oluyor...
Çocuğun hiç olmazsa dördüncü sınıf sonunda yönlendirilmesi, zaman ve emek kaybını azaltabilir...
Ancaaaak...
Bazı endişelerim de yok değil...
Devlet okullarının bilinen sıkıntılarla boğuştuğu bir ortamda, yönlendirme hangi eğitimciler tarafından, hangi metodlarla yapılacak?..
Bu alanda, özellikle kalabalık okullardaki eğitimci, veli, öğrenci işbirliği nasıl sağlanacak?..
Kabiliyete uygun olmayan yönlendirmelerin önüne nasıl geçilecek?..
Bu konuların aydınlatılması şart!..
Bir çocuk, niçin 12 yıl boyunca sisteme mecbur ve mahkûm edilir onu da anlamak kolay değil.
Sekiz yıl, hadi bir dereceye kadar makuldür diyelim...
Herkes için 12 yıl çok değil mi?..
Sekiz yıllık mecburi eğitimin kesintili de olsa 12 yıla çıkartılmasından bahsediyoruz...
Koskoca dört yıl!..
Sekizinci sınıftan sonra okula devam etmemek; kendisini piyasada veya herhangi bir yerde geliştirmek isteyen gençler için yolu kapatmanın anlamı ne?..
Bakın bir mesele daha:
Siz, 12 yıl mecburiyeti koyduğunuzda, diyelim ki bir kız çocuğu için neredeyse- 20 yaşına kadar evlenememe şartını getirmiş oluyorsunuz!..
Bu tabii bir durum mu; insan yaradılışına uygun mu?..
Hükümet, 28 Şubatın eğitim alanındaki tahribatının daha da fazlalaşmasını engellemek için olumlu bir adım atmaya çalışıyor.
Eğitimin kesintili hale getirilmesi elbette çok önemli...
Ancak, mecburiyet süresinin uzatılmasına ilişkin düşünce ve arayışları doğru bulmuyorum.
En iyisi 4 artı 4!..
Dört sene ilkokul, dört sene de orta.
Sonrası mı?..
Arzu eden okulda okusun...
Arzu etmeyen, hayatının yolunu başka türlü çizsin!..
TRT AVAZDAN ÇOK GÜZEL BİR HAMLE
Geçtiğimiz günlerde rastgele kanalları dolaşıyordum...
Dikkatimi çekti; daha çok Türk dünyasına hitap eden TRT Avaz adlı kanalda, THK Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ünsal Ban, çok güzel bir projeyi tanıtıyordu.
TRT Avaz ile üniversite arasında Türk Dünyasından kabiliyetli lise mezunlarının Türkiyeye getirilmesi ve burada üniversite eğitime kavuşturulmasına dönük bir çalışma başlatılmış...
Türk Dünyasına ilişkin çalışmaların biraz arka planda kaldığı bir süreçte, böyle bir çalışmanın yürütülmesi çok güzel.
Zira O taraflardaki kardeşlerimizle aramızdaki bağların iyice zayıflatılması için yoğun bir kampanya yürütülmekte.
Geçtiğimiz günlerde, sözde Türk devlet başkanlarından birinin, Anadolu Türklerine nasıl hakaret ettiğini hep birlikte ve büyük bir öfkeyle izledik.
O tarafı boş bırakmamakta fayda var.
Tebrikler TRT Avaz ve tebrikler Ünsal Ban Hocam.