AK Partililerin ekranında boy gösteren Cumhuriyet “yazarına” bak...

Özetle ve de mealen diyor ki: “28 Şubat sürecinde vatan, millet, Sakarya dedik. Birilerinin gerçekten de laiklik derdinde olduğunu zannettik... Ancak, sonradan anladık ki, müthiş bir tezgah varmış!.. Birileri malı götürürken, bizler rejimin derdine düşürülmüşüz. Kimi üniformaların, bankalardan yüklü maaşlar almaları, soygunlar, vurgunlar, bankaların içlerinin boşaltılması... Şu, bu... Bizleri ayakta uyutmuşlar!..”

•

Hadi yaaaa!.. Gel de inan!..

Cumhuriyet yazarı ve diğerleri...

Zamanın kartel medyasının plazalarında “Emekli Paşa”ların danışman olarak çalıştırıldığını “o günlerde” bilmiyordunuz, öyle mi?..

Laf... Bizler, o günlerde çatır çatır, belge belge “yolsuzlukları” gözler önüne sererken...

Sizler bizlere nasıl da saldırıyordunuz!..

Haberleri, yazıları okudunuz...

Belgeleri gördünüz...

Belgelerin doğru olduğunu anladınız...

Ve ona rağmen saldırdınız!..

Şimdi ise karşımıza geçmiş...

“Vay beee” diyorsunuz;

“Hepimizi ayakta götürmüşler!..”

•

Zannetmiştiniz ki; İsrail’e “20 yıllık tankları tamir işini”, “Yenisini alsan daha ucuza geliyor!” gerçeğine rağmen verenler “samimi ulusalcı” idiler!.. Aklınıza hiçbir şey gelmemişti o günlerde!..

Gazetenizin, o günlerde “Holdingleştiğini” bilmiyordunuz... Uyuyordunuz... Ayakta!..

•

Anlat anlat heyecanlı oluyor!..

•

Gazetesi “Holdingleşirken”, bankaların içi “Holding Medyası” ile işbirliği halinde boşaltılırken, kendi gazetesine “Darbeciler” musallat olmuşken... 28 Şubat’a destek veren medya yöneticileri ile “Teşvikleri Dağıtmaktan Sorumlu Devlet Bakanları” arasındaki iğrenç ilişkilerin kayıtları çatır çatır yayınlanıyorken...

Bugün çıkıp da, “Yanlış yapmışız... Soygunculara, vurgunculara, memleket düşmanlarına, işbirlikçilere destek verdik ama bilmeden verdik!” diyerek işin içinden sıyrılamazlar!..

Ekranda izlediğim Cumhuriyet Yazarı’nın “andıç” tezgahlarını görmesinden bu yana kaç sene geçti?.. Ve bunca sene geçtiği halde...

Bugün, “28 Şubat’ta bizi amma yemişler!” yollu değerlendirmeler yaptığı halde...

“Darbe tezgahından” yargılanmakta olanları, cezaevinde olanları kaç kere savundu!..

Çok kere çok... Bırak onu bunu, bugün bile savunmakta aynı adamları!.. Sen bir yandan 28 Şubat’a “şimdi” karşı çıkarmış gibi görün, bir yandan da “Ergenekon”u savun!..

•

Hale bak... Aradan bir on sene daha geçecek; belki on beş sene... Ve Allah ömür verirse...

“Bu adam” çıkacak bir kanala ve...

“Ya bizi ayakta uyutmuşlar!.. Ben de bunları gerçekten şey sanmıştım!” diyecek öyle mi?..

Yooo hayır...

Ergenekon’un medya ayağını oluşturdukları iddiasıyla birileri yargılanıyorsa, 28 Şubat’ın medya ayağını oluşturanlar da yargılanacak!..

•

“Niçin yaptın!”

“Bilmiyordum!..” Mazeret sanki!..

•

İsmi lazım değil, Cumhuriyet yazarı bir zamanlar pek savunduğu 28 Şubatçıları terk etmiş oluyor... Onun gibi, ne terk edenler oldu!..

Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer CHP’liler, bir zamanlar alkışladıkları “27 Nisan Muhtıracıları”nı “AKP’nin adamları” olarak ilan etti bile...

•

Ne haller ne haller...

“Koç gibi belgelere kağıt parçası demesi büyük hataydı” diyen,” Eski Silah Arkadaşları” Muhterem İlker Başbuğ’u satmış olmuyor mu?

İlker Başbuğ da, “Altımda benim imzam mı var, ben ne bileyim böyle işler yaptıklarını” yollu savunma argümanlarıyla, “eski silah arkadaşlarını” üzmüş durumda!.. Şener Eruygur’un karısı hayli zaman önce, “Sahipsiz bırakıldıklarını” söylemek suretiyle, “dava arkadaşları tarafından satıldıklarını” ima etmemiş miydi?..

Devir, “Ben yapmadım, o yaptı!..” devri!..

Neyse ki; ortada bir “eylemler dizisi” var!...

Bu kabul edildi de...

“Kim yaptı?” meselesine kaldı iş!..

Ne güzel; 12 Eylül Referandum’u şimdiden işe yaradı...

“Kenan Evren, Tahsin Şahinkaya!..”

İlker Başbuğ’un başına gelenden sonra, Kemal Kılıçdaroğlu çıktı piyasaya...

Ve “Yaşar Büyükanıt da yargılansın!” dedi.

Şüphesiz o da olacak!..

Çevik Bir?.. O da... Bu bir süreç!.. “Balans ayarı” da değil bu; hepsi yargılanacak!...

Yargılanacak ve... Yaşar Büyükanıt yargılanırken ve belki de cezaevine atılırken, Kemal Kılıçdaroğlu çıkıp da tek laf edemeyecek!..

Asiller yargılanacak ve medya ayağını oluşturanlar... “Tutuklu” veya “Tutuksuz...”

Hepsi yargılanacak!..