26+1
Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan... Avrupa'da hangi ülkeye, hangi kente gitseniz, tüm kamu binalarında, hatta şirket merkezlerinde bir o ülkenin bayrağının dalgalandığını görürsünüz, bir de hemen yanında AB'nin o ünlü mavi zemin üstüne 12 yıldızlı bayrağını.
Avusturya, Danimarka, İsveç, Finlandiya, Baltık Cumhuriyetleri, Macaristan... Avrupa'da hangi ülkeye, hangi kente gitseniz, otomobillerin, otobüslerin, ağır vasıtaların plakalarını yine AB'nin 12 yıldızlı bayrağının süslediğini görürsünüz.
Avrupa'da sadece bir ülke bu kuralın dışında kalır: İngiltere!
Bir-iki göstermelik dışında hiçbir binaya AB bayrağı asılmaz. Motorlu araçların en az yarısının sahibi AB bayraklı plakayı reddeder.
Sanki AB dışında bir ülkedeymişsiniz izlenimi verir İngiltere.
***
Zaten İngilizler de bir ayakları AB'nin dışındaymış gibi hareket ederler. Pek de haksız sayılmazlar bu davranışlarında. Öyle ya; Pound'dan vazgeçip Euro Bölgesi'ne katılmayı reddetmedi mi İngiltere? "Tek vize" sisteminin uygulandığı "Schengen Bölgesi"nin de dışında kalmadı mı? AB'den kopardığı "Derogasyonlar"ın, yani "Muafiyetler"in de haddi hesabı yok.
***
İngilizler'in şimdilik bir ayakları AB'nin dışında ama öbür ayağın da çıkmasını isteyenler giderek artıyor.
Düşünün; iktidar partisi Muhafazakârlar'ın Avam Kamarası'ndaki grubunun en az üçte biri AB'den ayrılmaktan yana.
Kamuoyu araştırmalarına göre, halkın da yarıdan fazlası AB'ye veda edilmesini istiyor.
***
9 Aralık 2011'deki son AB zirvesinde İngiltere Başbakanı David Cameron'un AB'de "Mali birliğin güçlendirilmesi" planlarına karşı çıkması nedeniyle dışlanmasından sonra, İngiltere'nin Avrupa ile yolları hızla ayrılmaya başladı. Ya da İngiltere'yi AB'ye bağlayan pamuk ipliği biraz daha inceldi.
Birkaç gün önce sol eğilimli "New Statesman" dergisinde bir analiz yayınlandı. Yazıya göre, İngiltere en geç 5 yıla kadar AB'den çıkacak!
Niye 5 yıl? Çünkü 29 Ocak'ta yapılacak AB zirvesine yetiştirilmeye çalışılan yeni "Avrupa vergi birliği sözleşmesi", tüm üyelere sadece 5 yıllık geçiş süresi tanıyor.
Yani, ya 5 yıl içinde ulusal mevzuatını AB'nin yeni sözleşmesiyle uyumlu hale getirecek. Ya da... AB'den ayrılacak!
Yazıda, 14 maddeden oluşan ve AB üyeleri arasında ekonomik ve mali işbirliğinin güçlendirilmesini öngören bu sözleşmeyi İngiltere'nin benimsemesinin imkânsız olduğu belirtiliyor. Ve şöyle deniliyor: "Yeni sözleşmeye geçiş sürecinin son tarihi olan 2017'de İngiltere'de hangi parti iktidarda olursa olsun dayatılan koşulları kabul edemez. Hükümet kabul etse bile Avam Kamarası'ndan geçiremez."
İngilizler şimdiden AB'yi "26+1" diye formüle ediyorlar; bir ayaklarının dışarda olduğunu vurgulamak için.
Anlaşılan o ki, halkın en az yarısının isteği olan öbür ayağın da AB'den çıkması beklentisi, en geç 2017'de gerçekleşmiş olacak.
Bakalım daha neler göreceğiz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.