Televizyon ve internete esir mi olduk?
Radyo, tv, internet vs
Her biri beşere bir nimet-i Rabbânî...
Allahın varlığını, birliğini, azâmetini, hikmetini ve sâir sıfatlarını kendi çapında ilân eder, akıllara gösterirler. Kurân, bu ve benzeri teknolojik harikaların icad edileceğine, bin dört yüz küsur sene önce işaret etmiş:
Semâvî kitapların esrârına vakıf bir âlim ise Sen daha gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm dedi. Süleyman, Belkısın tahtını yanında hazır görünce... (Neml Sûresi: 40.)
İşte bu âyet-i kerîme, uzak mesâfeden, sûretlerin ve seslerin celbinin mümkün olduğunu haşmetli bir surette beşere müjde ediyor ve insanlığın akıl ve düşüncelerini o noktaya doğru sevk ediyor... Medya vasıtalarının her biri, bir yönüyle bir hocadır, bir mekteptir, bir eğitim vasıtasıdır, bir haberleşme aracıdır.
Dünyadaki insanların, ilim, fikir ve sâir noktalarda birbiriyle istişâre etmelerine vesiledir.
Ancak, eğer beşer, hakikî şükreder ve insanlığın faydasına kullanırsa...
Aksi halde, insanların ehemmiyetli bir kısmını sefahete atıp, bazılarının çalışma şevkini kırıp tenbellik döşeğine serer.
Kimini esir alır. Saatlerini, günlerini yer bitirir. Zamanlarını öğtüten bir canavar olur.
Sağlıklarını, ahlâklarını tar u mar eder.
Çalışma isteğini de kırdığı için kanaatsizliğe, iktisadsızlık yoluyla da sefahete, israfa, zülme, harama sevk eder...
Ayrıca israf kanaatsizliği intaç eder. Kanaatsizlik ise çalışmanın şevkini kırar, tembelliğe atar. Hayatından şekva kapısını açar, mütemadiyen şekva ettirir. Hem ihlâsı kırar, riyâ kapısını açar. Hem izzeti kırar, dilencilik yolunu gösterir. (Lemalar, s. 135.)
Şöyle düşünelim: Bir lira bozuk paranız olsa, beş kuruş çöpe, on kuruş sokağa, yirmi beş kuruş pencereden dışarı, elli kuruş başka bir yere atar mısınız? Kimse atmaz. Zira, on kuruş bir değerdir. Şimdi düşünelim: Bize her gün, 24 altın kıymetinde 24 saat veriliyor. Hatta bırakınız bir altın kıymetinde bir saati, oda dolusu altınımız olsa, acaba onunla bir saati geriye alabilir miyiz?
Acaba milyarlarca lira değerinde olan saatlerimizi nerede harcıyoruz? Biraz tv, biraz internet, biraz gıybet, biraz dedikodu, biraz boş ve nâhoş şeylerde mi?
Eğer Araf Sûresinin 31. âyeti olan Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz. Allah israf edenleri sevmez emri ile İsrâ Sûresinin 31. âyeti olan Elini büs bütün açıp malını harcama ki, kınanıp açıkta kalmayasın hakikatinin şuuruna ulaşırsak vaktimizi ebedî hayata sarfetmeyi öğreniriz. Ve tv, internete esir olmaktan kurtuluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.