Bir bakışta Türkiye Ekonomisi
Ülkemiz dünyanın en büyük ilk 20 ekonomisi arasında 16.sırada bulunuyor. Amerika, Çin ve Japonya listede ilk üçte yer alırken bizden sonra sıralamada İran, Avustralya, Tayvan ve Polonya yer alıyor. Yine ekonomik büyüklük açısından Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanyanın ardından Avrupanın en büyük altıncı ülkesiyiz.
Nüfus açısından oldukça avantajlı bir konumdayız. Avrupa nüfusunun dörtte biri 60 yaş üzeri iken bizde bu oran sadece %10. Avrupanın 14 yaş altı nüfusu %15 iken bizim nüfusumuzun ise %26sı bu yaşın altında. Kaliteli bir eğitimle nitelikli genç işgücüne sahip olma avantajımız Avrupanın sahip olmadığı ender avantajlarımızdan birisi. Tabi bunu değerlendirebilirsek.
Kişi başına düşen milli gelir ne kadar yüksek olursa o ülke vatandaşlarının o kadar müreffeh bir yaşam sürdüğü kabul edilir. Hemen her ülkenin milli geliri Amerikan Doları bazında her sene hesaplanıp Dünya Bankası, IMF gibi kuruluşlar tarafından yayınlanır. Buna göre ülkemizde 2010 yılı kişi başına düşen milli gelir 10 bin dolardır. Dünya Bankası sıralamasına göre 173 ülke arasında 52. Sırada yer alıyoruz. Lüksemburg 105 bin dolar ile listenin ilk sırasında yer alırken Kongo ve Burundi 200 dolardan az bir rakamla kişi başı milli gelir listesinin sonlarındalar. Dünyada 100 ülke bulunmuş olsa ve bunlar en zenginden en fakir olana doğru sıralansa biz bu 100 ülke arasında 30. sırada yer almış olurduk. Hükümetin planına göre 10 bin dolar olan bu rakam bu yıl 11 bin dolara çıkacak, 2014te ise 12 bin 500 dolar olacak.
Ülkemizdeki istihdam yapısına bakıldığında 2002den bu yana kendi hesabına çalışanlar, işverenler ve bir aile işinde ücretsiz çalışanlar azalırken başkası için ücretli olarak çalışanların oranı artıyor. 2002den 2010a, işverenler ve kendi işini yapanlar %29dan %25e düşerken ücretli çalışanlar ise %50den %61e çıkmış.
1983-1994 yılları arasında enflasyon ortalama %63, 1995-2001 yılları arasında ortalama %72, o yıldan bu zamana da ortalama %11 olmuş. Bu yıl ve önümüzdeki iki yıl enflasyonun yüzde 5-6larda olması hedefleniyor. 2010 yılı enflasyonu ile sıralaması yapılan 102 ülke arasında en yüksek enflasyona sahip 39. ülkeyiz. 1998de dünyada üçüncü iken 2008de 85. idik, enflasyonun tırmanışa geçmesiyle tekrar 39.luğa çıkmış olduk.
İhracatımız yıllık 134 milyar dolar, ithalatımız 241 milyar dolar oldu Kasım sonu itibarıyla. İthalattaki rekoru tabi ki sahiplenen olmadı, ihracattaki rekora vurgu yapıldı ama basitleştirerek söylersek, 2002de 100 olan ihracat bu yıl 372 olurken 2002de 100 olan ithalat ise 463e fırladı. Şimdi alınan tedbirlerle ithalat frenlenmeye çalışılırken ihracat da örtülü devalüasyonla vs teşvik edilmeye çalışılıyor.
Hazine Müsteşarlığının yayınladığı en güncel (16 Ocak) verilerle ülkemizin ekonomik durumu hakkında özet bilgiler böyle. Sürünmüyoruz ölmüyoruz bitmiyoruz, fevkalade iyi durumda da değiliz. Ekonomide temkinli, vasat sıralarda ama sürekli yükselen, durumu iyiye giden bir seyir halinde ilerliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.