Faruk Çakır

Faruk Çakır

Emekliye erken müjde mi?

Emekliye erken müjde mi?

Fiilî olarak çalışanların aldıkları maaşlarından memnun olmadığı bir ülkede, emekli olanların aldığı maaştan memnun olmasını beklemek mümkün değil. Dolayısıyla emeklilerin aldığı maaşlar her zaman şikâyet konusu olmuştur.

Halkın içine çıkan devlet erkânı, “Emekli maaşlarımızı arttırın, geçinemiyoruz” diyen emeklilerce sarılır. Onlar da ekseriyetle, “Haklısınız... Benim ablam da emekli, o da sizin gibi şikâyet ediyor. Ama devletin imkânları ancak buna yetiyor. Devletimiz daha zengin olunca, emeklilere daha fazla maaş vereceğiz” derler.
(Bu vesile ile “emekli vekil”lerin maaşlarıyla ilgili son bilgiyi de paylaşalım: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, ‘kamu vicdanını yaraladığı’ gerekçesiyle veto ettiği emekli vekillere maaş zammı düzenlemesi, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. Kabul edilen düzenlemeye göre, emekli vekil maaşları Cumhurbaşkanı emekli maaşının yüzde 45’i kadar olacak. Gül’ün vetosuna uğrayan ilk düzenlemede bu oran yüzde 60’tı. Düzenlemeyle, 5500 TL olan emekli vekil maaşı 6270 TL’ye çıkacak.) (Sabah, 18 Ocak 2012)
Epeydir Türkiye’nin gündemini meşgul eden ve emeklilerin can kulağıyla beklediği ‘intibak’ haberi geldi. Yapılmak istenen düzenlemeye göre 2000 öncesinde emekli olanlarla 2000 sonrasında emekli olanların emekli aylıklarında var olan farklılıklar ortadan kaldırılmaya çalışılacak. Düzenlemeye göre, çalışma gün sayısı ve yatırılan pirimleri aynı olduğu halde, farklı emekli maaşları alanlar olmayacak. Bir bakıma “eşit gün ve eşit pirim”e, eşit maaş bağlanmış olacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından yapılan açıklamaya göre, düzenleme, 2 milyon 743 bin emekliden 1 milyon 913 binini ilgilendiriyor. Tabiî bu haber duyulunca emekliler haklı olarak sevindi. Ancak ayrıntılar bilinmeyince bugün sevinenler yarın hayal kırıklığına uğrayabilir. Bir defa bu düzenleme 2000 yılı öncesi emekli olanları ilgilendiriyor. Dolayısıyla “Bütün emeklilere” ya da “Az maaş alanlara zam yapılacak” şeklinde anlaşılmaması lâzım. Yapılacak düzenleme ile bazı emekliler 10 TL ‘zam’ alırken, bazıları da 322 TL alabilecek. Şimdi “az maaş” aldığını düşünen bazı emekliler, “Oh be! 322 TL zam yapılacak” diye sevinmesinler. Büyük çoğunluğa “az zam,” az sayıda emekliye de “çok zam” yapılması ihtimali var. Zaten düzenleme henüz TBMM’ye gelip kesinleşmiş değil. TBMM’de kabul edildikten sonra da uygulama için neredeyse 1 yıl beklenecek. 2 milyon 743 bin dosyanın tek tek ele alınması gerekiyormuş...
Peki, henüz kesinleşmemiş olan ve neredeyse 1 yıl sonra uygulamaya başlanacak bir “zam” için bugünden “reklâm” yapmaya gerek var mı? Böyle bir düzenlemenin yapılacağı, aynı iş günü çalışan ve prim ödeyenler arasındaki maaş uçurumunun sona erdirileceği yıllardan beri vaad ediliyordu. Niçin konuşulduğu kadar “iş” de yapılmadı? Emekliler, bir yıl sonra alacağı maaş için bugünden sevinsin mi? Kusura bakılmasın, ama bu tavır biraz “Yol kenarına dikenli tel çektim. Koyunlar yoldan geçecek, yünleri tellere takılacak. Ben de onları toplayıp ip yapacağım ve sana olan borcumu ödeyeceğim” diyen rahmetli Nasreddin Hoca misaline benzedi...
Emeklilerin, aldığı maaşla geçinmesi kolay değil; ama çalışanların da geçinmekte ciddî zorluk çektiği belli. O halde hem emekli hem de çalışanların sıkıntılarını sona erdirmek için gayret gerekiyor.
Bunun için ilk adımı da, devletteki israfı sona erdirerek atsak olmaz mı? Ne kadar tasarruf, o kadar bereketli emekli maaşı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi