Erdoğan ve Hrant... Vicdansızlık!..
Hrantçıları izliyorsunuz...
Ortalığı öyle bir ayağa kaldırışları var ki, olup biteni sadece Hrantçı eylemlerine bakarak kavramaya çalışan biri, mahkemeden paso beraat çıktığını düşünür...
Oysa; iki kişiye kanunların öngördüğü en ağır cezalar verildi.
Bir önceki dönem hesabı ile iki idam!.
Başbağlarda 33 vatandaşımızın bir alana toplanarak katledilişlerinin karşılığını bilen var mı?..
Söyleyelim: Yakalanan faillerin bir yerlerden gelen emir üzerine serbest bırakılmaları...
Sonradan bunların katil olduklarının anlaşılması... Amma velâkin kuşun elden uçup gitmiş olması!..
Gerilerde de hep bu türden manzaralar var:
Kahramanmaraş ve Sivas olayları sırasında derin sol kurşunlarına hedef olan hasolarla hüsoların hesabını kim sora?...
Giden can Müslümana aitse, koy ver gitsin hukuku!.. Şer odakları hedeflerine ulaşıp da Allah muhafaza Recep Tayyip Erdoğanı katletmiş olsalardı... Ve mahkeme işi örgüt mörgüt yoka bağlamış olsaydı...
Üçü beşi geçmezdi tepki gösterenin adedi!..
Oralara gitmeye ne gerek... Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlunu katlettiler de ne oldu?!!!
Gelelim, bugüne...
Evet...
Derin Sol, bütün unsurları ile işbaşında...
AK Partinin iktidarda bulunması aldatmasın, o iktidar maalesef tek kişilik.
Ve dış konjonktür de, başat faktörlerin Türkiyeye ve muhafazakar demokrasiye olan geçici- ihtiyacından dolayı şimdilik müsait.
Ama şimdilik.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki...
Genel Yayın Koordinatörümüz Hasan Karakayanın isabetle altını çizdiği üzere, Sayın Başbakanın kansere yakalandığını zannederek dişlerini gösteren veya kendilerine başka mecra arayan sırtlanlar ilk fırsatta çökecektir!..
Candaşlar zaten düşman...
O gün, bazı Yandaşlar da Özeleştiri moduna geçip başka geçim kapıları arayacaktır...
Bak İbrahim Tatlıses ne diyor:
Yandaşım sandığım niceleri, kurşunlandığım gün haciz işlemi başlattı... Kurşunlandığım gün, beni sırtımdan vurdu!..
Sayın Başbakanın düşmesini bekleyenleri gördük bu süreçte... Kimi, iktidarı ele geçirme ümitlerine kapıldı... Kimi de Kral öldü, yaşasın yeni kral moduna geçti!..
Ne diyelim: Bu kavanoz dipli dünyada Allah eski tüfek liboşlara, candaşlara ve de yalaka yandaşlara fırsat vermesin!..
Satır aralarını iyi okumak lazım:
Bir zamanlar, Doğu Perinçekle iş tutmuş olan Aydınlıkçı takımı bugün Liberal havalarında...
Ama kafa eski kafa...
Şu satırlara bir bakar mısınız:
Hrantı öldürtenleri Hükümet, Meclis ve Yargı tam 5 yıldır koruyor!..
Bu apaçık suç!..
Hükümet katilleri koruyor!..
Meclis katilleri koruyor!..
Hadi Yargı bağımsız...
Ve kararlarından dolayı sorumlu...
Ama, ilk iki iddia...
Yani, Hükümetin ve Meclisin katilleri koruduğunu öne sürmek, suç oğlu suç!..
Başta Sayın Erdoğan olmak üzere, koskoca bir ekibe iftira!..
Vicdansızlık ve alçaklık!..
Hükümet, Ergenekonun, Balyozun üzerine giderken, bunların ne provokasyonlara imza attıklarını hep birlikte izledik.
Hatırlayın o başlığı: Paşasının Başbakanı!
Recep Tayyip Erdoğan, koca bir milletin ve tabii bu arada kendisinin hayatına kast eden çevrelerle uğraşırken...
Çok büyük bir operasyonu, siyasi ve ekonomik dengeleri sarsmadan yürütmeye çalışırken...
Birileri, grup taassubuna girmiş bulunan Askerle Başbakanı çatıştırmak için ne tezgahlar kurdu...
Unutmadınız değil mi?..
Bu adamlar, bugün de hükümetle uzaktan yakından alakalı olmayan bir yargı kararından dolayı, direkt olarak Hükümeti ve Başbakanı hedef almakta.
Lafa bak;
Samimiyet testine tabi tutuyormuş adam!..
Yargı, Hrant kararını bozar, eski tüfeklerin işaret ettiklerinin alayına kilitlerse...
Recep Tayyip Erdoğan, Hükümet ve Meclis samimiyet testini geçmiş olacak!..
Aksi takdirde?..
Ergenekon da Balyoz da hikaye!..
Recep Tayyip Erdoğanın oy avcılığında kullandıkları birer malzeme!..
Vicdansızlığın, insafsızlığın bu kadarı!..