Kritik dakikalar...

Fransa Senatosu’ndan “Soykırım yok demeyi suç sayan” düzenleme geçti geçecek...

İki “Eski Tüfek Yeni Liberal” -yandaş- ekranlarından sesleniyor...

Söylediklerinin özeti şu:

“Türkiye olarak ödevlerimizi yerine getirip getirmediğimize bakmak durumundayız!..

Bazı gerçeklerle yüzleşmiyoruz.

İnsan hakları karnemiz iyi değil... Bu durumda da diyecek fazla bir şey kalmıyor!..”

Yani...

Pes!..

•

Türkiye’nin “Ermeni” meselesinde yüzleşmediği ne var?..

“Hiçbir Ermeni’nin burnu kanamamıştır” gibi bir iddiamız yok ki...

Evet, savaş şartları altında, Osmanlı Devleti’nin dağılmanın son evrelerinde olduğu bir dönemde, tehcir uygulamasına gidildi.

“Sıkışmış durumdaki Osmanlı’yı arkadan vurmaya kalkışan” Ermenileri kontrol edebilmek için tehcirden başka yol yoktu.

Bu nakil sırasında devlet, özel emirler yayınlayarak can kaybının mümkün olan en alt seviyeye inmesi için çaba gösterdi. O şartlar içinde, hem Türklerden hem de Ermenilerden can kayıpları oldu!..

Olan biten bu, Türkiye’nin kabullendiği de bu gerçek.

•

Hayır... Bunun bir adım ötesini talep ediyorlar.

Hatta birkaç adım... “Bizimkiler”in (!) talebi...

Ermenice “Büyük Felaket” anlamına gelen “Meds Yeghern” ifadesinin “Devlet” tarafından kabul edilmesi!..

İddiaları şu ki:

Türkiye bunu kabullendiğinde, Avrupa “Aşk olsun Türklere” diyecek...

Ve baskılar büyük ölçüde azalacak!..

Yanıbaşımızda 1.5 milyon Müslüman’ı katleden, onbinlerce Müslüman hanımın ırzına geçen, yüzbinlere işkence uygulayan Batı...

Soykırımcı batı...

Türkiye’ye “samimiyet testi” uyguluyor!..

Ve bizden (!) birileri de “bu samimiyet testinden” mutlaka geçmemiz gerektiğini empoze ediyor!..

•

Buradaki “samimiyet testi” ifadesine dikkat!..

Hrant Dink kararından dolayı ne alâkası varsa Meclis’i ve Hükümet’i suçlayan “Eski Tüfek Liberaller”den daha iki gün evvel duymuş ve okumuştuk “Samimiyet Testi” çağrılarını...

“Hepimiz Ermeniyiz” sloganını, “salt” insan hak ve hürriyetlerine bağlılığın ifadesi olarak görenlerin yolları açık olsun!..

Tezgâh içinde tezgâh var; çok açık ifade edelim, dört koldan “Türkiye’yi suçlu ilan” etme...

Ve dahası, bir sonraki veya iki aşama sonrasında “ülkenin bölünmesini sağlama” projesi bu...

Kimi sözde “aydın” buna farkında olmaksızın destek veriyor, kimi de bilinçli olarak.

Türk Ceza Kanunu 76’ncı ve 77’nci maddeler, “Soykırım” ve “İnsanlığa Karşı Suçlar” başlığı altında, Türkiye karşıtlarının eline yeterince koz vermiş durumda.

Yine dikkatinize:

PKK’lılar, pardon BDP’liler, 34 köylünün ölümüyle sonuçlanan “saldırıyı” uluslararası arenaya taşımanın gayreti içinde...

Ve şurası da dikkat çekici:

O rezil “soykırımı inkar suç” teklifinin tasarısının BDP’nin ağa babalarından biri, Meclis kürsüsünden “Türkler Ermenilere ve Yahudilere az katliam uygulamadı!” yollu bir konuşma yapmıştı!..

Bu bir yerlere açık pas değil mi?..

Çok dikkatli olmak durumundayız; “Hepimiz Ermeniyiz” güruhunun içinde mebzul miktarda “sol örgüt mensubu militan” var!..

“Batı” fonlarından beslenen bu tipler, AK Parti’ye sözümona “Samimiyet testi” uygulayarak bir “eziklik” oluşturmaya çalışıyor. Ve ne yazık ki, “yandaş medya”nın bazı unsurları da, “ezik” ruh halinin etkisiyle bunlara destek veriyor.

CHP DİNDAR BİR NESİL GELMESİN

DİYE UĞRAŞIYOR!..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP’lilerin “Meslek Okullarına Eşit Katsayı” uygulamasına cephe alışına bu ifadelerle izah getirdi: “CHP, dindar bir nesil gelmesin diye uğraşıyor!..”

Bunu tamamlayan cümle de anlamlıydı:

“Her ne yaparsa yapsınlar Anadolu’nun yürüyüşünü durduramayacaklar!..”

•

Bu iki cümle, Türkiye’deki kavganın arka planını izah ediyor. Ülkede bir “sınıf” kavgası var!..

Millet ve diğerleri...

“Milleti” oluşturan unsurları net bir şekilde görüyoruz...

Diğer taraf ise karışık...

Kuzu postundaki “Soykırımcılara” dikkat!..

“Paşasının Başbakanı” manşetini atanların, Batı üzerinden “CHP ile aynı amaçlara” hizmet ettiklerini de atlamamak lazım.

CHP yalnız değil yani!..

“Yandaş” medyada sıkça yer bulanların “tezgahlarına” dikkat!..

Bazı tezgahlar, “samimiyet testinin” ardına gizleniyor zira!..