Aferin size; yavaş yavaş öğreniyorsunuz Sayın Baykal!..
önder Sav ile Vali’nin “alenen” suç işledikleri Vakit tarafından belgelendiğinde, bir “ayak oyunu” çekmiştik, “malzemeler CHP’liden” diye…
Bu meslekte karınca kararınca bir yerlere gelmemde en büyük paya sahip olan bir büyüğüme demiştim ki o yazıyı hazırlarken:
“Ağabey, ben bu CHP’lilerle uzantısı olan köşe yazarlarının ciğerlerini bilirim. Görürsünüz, birkaç gün içinde sazan gibi atlayacaklar malzemenin üzerine…”
Evet, Deniz Baykal’la adamlarının bu kadar büyük “hatalar” yapabileceklerini tahmin etmek mümkün değildi ama, (biraz olsun) “düşeceklerini” kestirmiştik…
Şükür ki, çok daha fazlası oldu…
Ve CHP’nin bütün ağır topları; hükümetin, emniyetin kendilerini “alçak teknolojiyle” dinlediğini, oralarına buralarına “böcek koyduğunu” filan iddia etti…
Gensorular, önergeler, acayip çıkışlar…
Ve…
Sonunda…
Hah ha haaaa!..
•
Doğrusunu isterseniz…
Koca anamuhalefet partisinin bu durumlara düşmesinden “o kadar da büyük memnuniyet” duyuyor değiliz.
“Toplam kalite” gözlüğüyle baktığımızda bu kadar “niteliksiz” bir anamuhalefete sahip olmamız pek de “hoş” bir vaziyet sayılmaz.
Nefse kulak verdiğinizde hoşa gidiyor elbet; Vakit’imizin CHP gibi sürekli olarak bu milletin değerleri ile zıtlaşan bir partiyi böylesine “sıkıntılı” durumlara düşürmüş olması…
Lâkin;
Meseleye biraz daha geniş bir açıdan baktığınızda neşeniz kaçıyor…
üzülüyorsunuz bile!..
Neyse;
Meselemiz madem toplam kalite;
“Sevgili” CHP’lilere…
CHP’li “DOSTLARIMIZA” da eğitim sunmak, yol yordam göstermek gerek!..
Evet, “DERS” veriyoruz!..
Hani; Sav-Vali muhabbetine dair “notların” Vakit’te neşrinden sonra, araştırıp soruşturmaya gerek görmeksizin…
“Beceriksizlik” ihtimalini de zerre dikkate almaksızın, “sazan” gibi atlamışlardı ya…
Bu hadiseden sonra, kendilerine “bu kadar evhamlı olmamaları” yönünde bir dizi tavsiyede bulunmuştuk…
Memnuniyetle ifade edelim ki; bu tavsiyelerimiz karşılık bulmuş…
Başlarına gelen elim “yes-no” hadisesinin ardından ikinci bir yanlışa imza atmamış olmalarından dolayı tebrik ediyorum Sayın Baykal’la CHP’nin diğer ağır toplarını…
Meseleyi biliyorsunuz;
önder Sav-Vali hadisesinden sonra, 150 bin muhabirimiz harıl harıl bilgi, belge, duyum toplamakta…
Ve bize ulaştırmakta…
Elimizin altındakileri derleyip toparlarken;
Bir Rektör, bir CHP Milletvekili ve CHP İl Başkanı arasındaki “müthiş” diyaloğu (gerekli görüşmeleri de yaptıktan sonra) “kamuoyunun bilgisine” sunalım dedik…
“Bakalım, CHP’liler aldıkları son dersten sonra, biraz olsun hesaplı kitaplı hareket etmeyi öğrenebilmişler mi?” arayışıyla!..
Yazıyı isme boğmaya gerek yok; geçtiğimiz Salı, bu sütunda, o üç ismi vermiştik…
Ve de…
“Yasakçı rektörlerin” önümüzdeki dönemde de “iş başında kalabilmelerini sağlamak için” Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü hangi yöntemleri kullanarak “ikna” edeceklerine…
Anayasa Mahkemesi’nin AK Parti hakkında nasıl bir karara varacağına…
“Laiklik karşıtı” akımlarla mücadele için “üniversite-siyaset” işbirliği ile neler yapılabileceğine…
Vesaire vesaire…
Bunlara dair “sohbetin” ana hatlarını olduğu gibi yansıtmıştık, o yazımızda…
Hatta…
İsmi geçen CHP’li Vekil’in kendisiyle yapılan görüşmede “rektörle buluşmasını” doğruladığı bile ifade ediliyordu orada…
Şimdiii…
Tıpkı önder Sav-Vali olayındaki gibi, ortaya çıkıp, “Bu görüşmenin içeriği ‘dinci gazetenin’ eline nasıl geçti? Hükümet; Vekilimizle İl Başkanımıza böcek koydu” filan diye avaz avaz bağırabilirdi, Deniz Baykal!..
öyle ya…
Vakit, bir CHP’li Vekil, bir CHP İl Başkanı ve Rektör’ün hem de o gün ve o dakikalarda buluşacağından nasıl haberdar olmuş olabilirdi ki…
Ve tabii..
Neler konuştuklarından?!.
Evet, böyle bir “fikir (!) yürütmeyle” hükümete bağlı güçlerin hatta ve hatta Gülen cemaatinin Vakit’e servis yaptığını iddia edebilir, meseleyi gensoruya kadar taşıyabilirdi…
Adamları da, Meclis’te basın toplantıları düzenleyebilir ve hükümetin derhal istifa etmesini isteyebilirdi!..
Neyse ki yapmadılar bunu!..
Hani, “Sayın Baykal üzerinde az emeğimiz yoktur” demiştim ya…
Bakın;
Kısa bir süre önce araştırıp soruşturmadan “sazan gibi” atlayan CHP, şimdi “ihtiyatlı” davranıyor…
Sütten ağzı yanmış, yoğurdu üflüyor!..
Sayın Baykal ile diğer parti ağır toplarının kısa süre içerisinde kaydettikleri bu gelişme, tamamıyla Vakit’in “katkısıyla” gerçekleşti…
CHP’lilerin bizim gazetenin verdiği dersi özümsemiş, gerekli mesajları almış ve bir daha böyle “sazanlıklar” yapmamaya tövbe etmiş oldukları anlaşılıyor…
Bu arada…
Bir de “medya sazanları” var!..
Onlar da,
Kendilerini “çuvallatmış” olmamızdan kaynaklanan acıyla, kendilerini “eşcinsel davalarına” filan adamış durumdalar…
ölesiye savundukları Baykal yüzünden “madara” olunca, ne yapsınlar…
“Homolara destek verelim bari” diyerek…
öyle bir “yola” yöneldiler!..
Böyle “böcek möcek” mevzularıyla da uğraşacak durumda değiller artık…
“Yeni hayatlarının” zevkindeler!..