Serdar Arseven

Serdar Arseven

İddia ediyorum: MHP yönetimi bu işe giremez!..

İddia ediyorum: MHP yönetimi bu işe giremez!..

Benzeri bir iddiayı kazanmıştım...

Yine kazanırım!..

•

Bu seferki iddiamı dile getireceğim de...

İsterseniz, ilkinden yani kazanacağımdan değil de kazandığımdan başlayayım:

Sayın Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanlığı döneminde, bir tebliğ çıkartılmıştı...

Hamule tebliği.

Bu tebliğ, Türk limanlarına giriş yapan yabancı gemilere yönelik “arama” prosedürünü önemli ölçüde inceltiyordu!..

Konuyu inceledim, incelettim...

Metni her eline alan; “İsrail-ABD istediği kadar silahı istediği gibi geçirebilir, son derece tehlikeli bir düzenleme!” dedi.

Konuyu siyaseten Saadet Partisi’nin üstlenmesi için teklifte bulunmayı düşündüm...

MHP’nin o an için daha etkin konumda olmasından dolayı, bu partinin grup Başkanvekili kıymetli insan Sayın Mehmet Şandır’a gittim.

Sayın Şandır, tebliği okudu...

Şaşırmış bir yüz ifadesiyle,

“Yeni çıkmış, haberim yoktu. Konuyu hemen Sayın Genel Başkanıma götürüyorum. Bu tür milli meselelerdeki hassasiyetinizden dolayı da size teşekkür ediyorum” dedi.

Sayın Mehmet Şandır, Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den izin alır almaz konuyu “yürütmeyi durdurma” ve “iptal” için Danıştay’a taşıyacaktı...

Sayın Bahçeli’nin böylesine milli bir meseleye kayıtsız kalabileceğini aklının ucundan bile geçirmiyordu...

Geçirmiyordu da...

Evet!..

Evet!..

Evet!..

Sayın Bahçeli –nedense- bu konuda girişimde bulunmayı uygun bulmamış!..

Sayın Şandır’a sordum:

“Bu düzenleme tehlikeli mi?..

-Evet!..

-Peki Sayın Bahçeli, bu konunun takibine niçin izin vermedi?..
-Her partinin bir politikası var... Onu sizinle paylaşmak gibi bir mecburiyetimiz de yok!..

•

Sayın Şandır, kıymetli insan Mehmet Şandır, tebliği götürdüğümde teşekkür etmiş...

“Milliyetçi” Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin tavrının sebebini merak ettiğim için de tabiri caizse “fırça atmıştı” bendenize!..

Hep derim ya;

Kavanoz dipli dünya!..

*

Neyse ki bir tesellim vardı:

Yakın çevremdeki MHP’lilerle iddiaya girmiştim...

Ben, “Sayın Bahçeli izin vermeeeez!” diyordum...

Onlar, “Saçmalama!..”

İddiayı ben kazandım...

Kazandım ama çok üzüldüm!..

•

Bugün...

Gelelim bugüne...

Arkadaş, bugün de, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki “Siyonist İşgal” üzerinde duruyorum.

Arama motoruna, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs ve Yahudi yazın karşınıza Siyonist kaynaklardan iyi malzeme çıkar...

Onlara itibar etmiyorsanız, Yahudi işgali altındaki Kıbrıs-Tatlısu’nun Kahramanmaraşlı Belediye Başkanı Hayri Orçan’dan “Siyonist Yerleşimi”nin ne kadar sistematik bir şekilde sürdüğünü ispatlayan belgelerle dolu dosyaları isteyin...

Dahası, KKTC Şirketler Mukayyetliği’nden, “İş dünyasındaki Siyonist işgali” direkt olarak ortaya çıkartan belgeleri alın...

O da olmuyorsa, KKTC’de bir dolu, “MHP eğilimli” gazeteci var...

Onlarda da, bu konuda bolca belge, bilgi bulunmakta...

Koca partisiniz; Hazine’den de dünyanın parasını alıyorsunuz...

Benim birkaç haftalık çalışma sonucu ulaştığım ve “Vakit” gazetesinde bir bölümünü kullandığım iki dosya dolusu belgenin elli katını anında ele geçirmek çok kolay sizin için...

Evet...

Ne varsa toparlayın ve Arz-ı Mev’ud - vaat edilmiş topraklar- sınırları içindeki KKTC’deki Siyonist yerleşimini odak alan bir basın toplantısı düzenleyin...

Bu “Milli Beka” meselesini Türkiye’nin gündemine yerleştirin!..

Ben iddia ediyorum:

MHP yönetimi, bu konuda herhangi bir çalışma yürütmeyecektir!..

Yürütmeyecektir zira!..

Evet;

Anladınız siz onu!..

•

Vah Türkiyem!..



Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi